7. Ay Işığı

129 16 74
                                    

Medya: Deniz'in aldığı gece lambası.

🎶 Mavi Gri - İlaç Ol Yaralarıma

🌑🌓

Evin eksiklerini almak için Ulaş'ı bekliyordum. Temizliği önceden Hakan ile yaptığımız için o konuda herhangi bir sorun yoktu. Koltuk takımı gibi büyük mobilyaları da yerine yerleştirmiştim ve sadece küçük olan detaylar kalmıştı.

"Kusura bakma biraz geç geldim." Geç geldiği hızla inip kalkan göğsünden belliydi.

"Sorun değil." Gerçekten sorun olmadığını anlamak için gözlerime uzun uzun baktı. Göz teması kurmaktan rahatsız olduğum için bakışlarımı ondan çekip başka bir yöne baktım.

"Yürü hadi," diyerek elimden tuttu.
Elimden tutması ile rahatsız olarak elimi çektim. Elimi çekmem ile birden afalladı. "Özür dilerim. Rahatsız olacağını hiç düşünemedim. Aptallık ettim."

Yüzündeki suçluluk dolu ifade çok tuhaf, adını bilmediğim o duyguyu yeniden belli etti. Kendini suçladığı için kötü hissettim ve elini tuttum. "Rahatsız oluyorsan elimi tutmama gerek yok. Seni anlayışla karşılarım." Bu kadar ince düşünmesi kendimi değerli gibi hissettirdi. Daha önce değerli hissettmemiştim, hissettirmemişlerdi.

Bu sefer elini tutan ben oldum. Tesadüf eseri öğrendiğim onunda bilmesini istediğim bir efsaneyi anlatmaya başladım. "Bir efsaneye göre parmaklarımızın arasının boş olmasının nedeni o boşluğu birinin doldurması içindir. Sendeki boşluğu tamamlamak istedim."

Gülümseyerek bana doğru döndü ve bir süre yüzümü inceledi. "Güzel bir efsaneymiş, teşekkür ederim. Bende sendeki boşlukları tamamlamak isterim."

Ruhuma işlendin, kırık olan cam parçalarını toparlamaya başladın.

Bazen bunun için suçlu hissediyordum. Yeni tanıştığım bir insana bu kadar bağlandım, hiç hissetmediğim şeyleri hissetmeye başladım, nasıl bu kadar şey öğrendim, hiçbir fikrim yok ama mutluyum.

🌑🌓

Ulaş ile büyük bir AVM'ye girmiş kalan şeylere bakmaya başlamıştık. Halı satan bir mağazayı gördüğünde gitmemiz için ısrar ederek bizi buraya sürüklemişti. Elindeki halıyı işaret ederek "Kesinlikle bunu almalısın," dedi. Yarım saattir hâlâ daha bir şey seçemediğim için biraz bunalmıştım.

"Bu daha güzel." Ulaş'ın beğendiği halı kahverengi ve peluş bir halıydı, benim beğendiğim de aynı modelin krem rengi olanıydı.

"Hanımefendi, beyefendinin gösterdiği halı sizin için en iyi olanı." Yanımızdaki kişininde kendisine hak vermesi ile Ulaş kocaman sırıttı "Bak Deniz profesyonellerde benim yanımda."

Onun bu haline tebessüm edip onun istediği halıyı aldım. Mutfak ve salon içinde aldıktan sonra halı satan mağazadan çıktıp dekor satan bir yere girdik. İlk gördüğümde dikkatimi çeken hilal şeklinde bir gece lambası oldu. İlerleyip elime aldım.

"O lambanın küçük bir mucizesi var." Gelen sese doğru bedenimi çevirdim. Satış personeli olduğunu tahmin ettiğim kişi söylemişti. Onu dinlediğimi anlamış olacakki anlatmaya devam etti.

"Ayın kendisine ait olmasa da güzel bir ışığı vardır. En karanlık anınızda size ışık olur. Bu lambada size ışık olması için güzel bir alternatif." Karanlığa hapsolmuş bir kadın olarak ışığa ihtiyacım vardı.

Alacağım şeyler arasına onuda ekledikten sonra alışverişe devam ettim.

"Seviyorsun." Anlamaz bir şekilde ona doğru baktım. "Efsaneleri."

Kırık Umutlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin