20. Kapalı Kapılar Ardında

30 6 53
                                    

🎶 Kendimden Hallice - Böyle Gitme

🌑🌑

Yatağımın kenarına kıvranmış Ulaş 'a baktım. Bütün gece yanımda kalmış, kâbus gördüğüm her an saçlarımı okşayıp yanımda olduğunu söylemişti. Gitsin istemiştim ama kalbimin ona ihtiyacı vardı.

"Günaydın," dedim ifadesiz tutmaya çalıştığım sesimle. "Gitsen iyi olur."
Ne dediğimi idrak edemeyen Ulaş birkaç saniye duraksadı. Kendine geldikten sonra bir şey demeden yataktan kalkıp gitti ve kapının kapanma sesi duyuldu.
Korktum. Anlattığım onca şeye rağmen yanımda kaldığı için, beni bir an bile yalnız bırakmadığı için, bana olan bakışları değişmediği için, hiç kimsenin fark etmediği, yüzüme taktığım o maskesinin ardındaki Deniz'i gördüğü için çok korktum. O benden gitmiyorsa gitmesi için onu zorlayabilirdim. Gözlerinde gördüğüm o ifade kalbimi parçalara ayırmış olsada bunu yapmam gerekliydi.

Bütün gün yataktan çıkmayıp uyumayı denedim. Uyursam geçerdi, geçerdi değil mi?

🌑🌑

Yorganı kaldırıp yatakatan çıktım. Çıplak ayaklarımı bastığım parkenin soğukluğu bedenimi titretti. Banyodaki aynanın yansımasından kendime baktım. Uykusuzluktan ve ağlamaktan dolayı gözlerim şişmiş, saçlarım dağılmıştı. Bitik görünüyordum. Tarağı alıp saçlarımı taramayı denedim. Saçlarım karşıtığı için taranmıyordu. Kolay taranabilmesi için aldığım spreyi sıktım ama hiçbir işe yaramamıştı. "Aptal! Bir işi de yap!" Tarağı sertçe kafama vurdum. "Aptal Deniz. Aptal, salak kız." Tarağı bırakıp dizlerimin üzerine çöküp hıçkırarak ağlamaya başladım. Kalbim sızlıyordu. Tam orta yerinde geçmeyen bir sızı vardı. Ulaş: kırılgan, naif bir insandı yani benim tam zıttım. Ben onu hak etmiyordum. Sendeleyerek de olsa ayağıya kalktım. Tarağı karışmış saçlarımın içinden geçip aşağıya doğru çekmeye başladım. Saç diplerim acıyordu ama kalbimin acısı onu bastırıyordu. Tarağı saçımdan çekip çekmecedeki makası alıp saçlarımı kestim. Belime kadar uzanan saçlarım şimdi omuz hizasındaydı.

Vazgeçişler benim için her zaman kolay olmuştu çünkü hep vazgeçmek zorunda kalmıştım. Saçlarımın benden gitmesi de canımı yakmamıştı.

Kıyafet dolabından aldığım hırkayı giyinip dışarıya çıktım. Yürüyüş yolunun olduğu kısıma doğru yürüdüm. Hırkamın cebinde olan kulaklıklarımı takıp koşmaya başladım.

Ah yanıyor yalnız yangınım

Çok kurak kalmış toprağım

Taç bahanen gibi almış tahtını

Yok metanet yok

Yok metanet yok

Yok merhametin yok

Böyle gitme ağlarım

Sensiz geçen her günüm zaten cenaze

Şarkının sözleri kalbimi delip geçti. Ulaş olmadan ölü bir ruh gibiydim. Ulaş gelince ölü ruhum çiçekler açmıştı ama şimdi o çiçekler birer birer ölüyordu. Sol gözümden düşen yaş yanağım boyunca ilerledi. Derin bir nefes daha aldım. İyisin Deniz. Akan yaşı silip nefesim kesilene kadar koştum. 1 saatin sonunda koşmaktan nefes nefese kalmıştım. Kısa bir süre dinlendikten sonra eve vardım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırık Umutlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin