18. Dikiş İzi

50 7 70
                                    

🎶 Seksendört - Yorma

Ballarım, ilk kitabın finaline geldik. Bir sonraki bölüme hemen devam edelim mi? Yoksa bir süre ara mı verelim?

Peçetenizi aldıysanız keyifli okumalar.

🌑🌑

Ağrıyan şakaklarımı ovuşturdum. Başım yerinden çıkacak gibi ağırıyordu. Ellerimden güç alarak yatakta doğruldum. Biraz olsun kendime gelebilmek umuduyla gözlerimi kapatıp açtım. Yataktan kalkacakken komidinin üzerinde duran küçük not kâğıdı dikkatimi çekti. Notu elime alıp okudum. "Mutfakta kahvaltı ve ağrı kesici hazır. Okulda görüşürüz." Not kâğıdında herhangi bir isim yazmıyordu, zaten yazmasına da gerek yoktu.

Yüzümdeki tuhaf gülümseme ile mutfağa doğru ilerledim. Gülen yüz şeklinde bir pankek yapmıştı. Siyah zeytinden gözler, maydanozdan ise gülen bir yüz. Kenarında duran soğumuş kahveye baktım. Normalde çöpe atacağım kahveyi elime alıp yudumladım.

Kahveyi içerken okula gitmem gerektiğini hatırladım. Odama gidip olabildiğince hızlı hazırlandım. Üşümemek için krem rengi hırkamı giyip çantamı aldım. Saçlarımı okulda toplasam bir şey olmazdı. Kitaplarımı da çantama attıktan sonra gitmek için hazırdım.

🌑🌑

Tuvalete girip saçlarımı topladıktan sonra Ulaş'ı bulmak ve teşekkür etmek için kantine indim. Kenarıda Yağız ile sohbet ediyordu. Acaba rahatsız etmeyip sonra gelsem mi diye düşünürken Yağız beni fark etti. Ulaş'a göz kırptıktan sonra yanımdan geçip gitti. Neden göz kırptığını merak etsemde fazla sorgulamadım. Mutlu bir şekilde Ulaş'ın yanına ilerledim.

"Hoş geldin peri kızı."

"Hoş buldum. Kahvaltı için teşekkür ederim."

Hafifçe sırıttı. "Dünden sonra iyi geleceğini düşündüm."

Dün.

Tabii ya, dün.

Ulaş'a bakarken dün olan her şey gözümün önünden film şeridi gibi geçti. Ulaş'a bakarak mavi boncuk şarkısını söylediğim, gönlüm sende mi diye sorduğum, yere düştüğüm bütün rezil anları hatırlıyordum.

Bütün vücudum yanıyordu. Rezillik üstüne rezillik yapmıştım. Arkamı dönüp kaçmak için çok mu geçti?

"Utanmana gerek yok peri kızı. Alkol alınca hepimiz farklı oluyoruz." Tamamen beni rahatlatmak için söylüyordu.

"Yanımda olduğun için teşekkür ederim. Sen olmasaydın tek başıma hiçbir şey yapamazdım."

"Teşekküre gerek yok peri kızı. Her şeyi hatırlıyor musun?" Sesinin altında hafif bir ima sezdim.

"Bir çoğunu," dedim. Umarım hatırlamadığım bir şey yoktu.

"O zaman seni öpmemi istediğini de hatırlıyorsundur?"

Öpmek mi?

Sen dünyanın en rezil insanısın Deniz Günay.

Deve kuşu misali kafamı toprağa gömmek istiyordum. Alkol kullanmak zaten yanlış bir seçenekti. İlk kez eğlenmek, hiçbir şeyi düşünmeden yaşamanın nasıl hissettirdiğini bilmem istemiştim. Rezil olduğum için utanıyordum ama biraz olsun özgür hissetmek beni çok mutlu etmişti.

Kırık Umutlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin