12. Huzurun Tanımı

73 8 100
                                    

🎶 Dolu Kadehi Ters Tut - Neyin Nesi

Ballarım, okunmalarımız güzel ama oy sayısı az, lütfen buna dikkat edelim.

Keyifli okumalar <3

🌑🌕

Ulaş'ın doğum gününün üzerinden tam iki gün geçmişti. O günden beri görmediğim için özlemiştim. İtiraf etmesi zordu ama gerçek buydu. Özlemin son buldu ve koridorda Ulaş'ı gördüm, gülümseyerek yanıma geldi. "Okul çıkışı kütüphaneye gideceğim, gelmek ister misin?"

Yapamadığım sorular vardı gidip orada çözebilirdim."Tarih sorularıma yardım edeceksen neden olmasın."

Yüzündeki sırıtış ile cevap verdi. "Rüşvet mi teklif ediyorsun?" Sırıtması ile sağ yanağındaki gamze daha da belirginleşti. O küçük çukura parmağımı değdirmek istiyordum.

"Biraz öyle olabilir," dedim ona ayak uydurarak.

"Biraz olduğuna emin misin?" dedi gülerek.

"Birazdan birazcık daha fazla olabilir," dedim gülerek. Şu anda söylediklerim onun hastayken bana söylediği cümlelerdi.

"O benim lafım peri kızı. Ama senin ağzına da çok yakıştı." Yanaklarıma bir sıcaklık hücum etti. Ulaş utandığımı anlamış olacaktı ki konuyu değiştirdi. "Dersin kiminle?" diye sordu.

"Koray Hoca ile." Yine tarih, yine tarih.

"Galiba derse geç kaldı çünkü Koray Hoca sizin sınıfın önünde duruyor. Sen sınıfa git, ben onu oyalarım." Kafamı çevirdiğimde Koray Hoca'nın elinde tarih kitabı ile kapının önünde durduğunu gördüm. Koray Hoca derse geç kaldığımızda yok yazıyordu o da yetmezmiş gibi bir ton laf ediyordu.

"Koray Hoca'm,' dedi Ulaş bağırarak. Gelen sesin nereden geldiğini anlamaya çalışan Koray Hoca, Ulaş'ı gördüğünde yanına ilerlmeye başladı. Hızlı bir şekilde kızlar tuvalete girdim. Sessiz olmaya özen gösteren sınıfıma ilerledim.

"Hocam size çok önemli bir şey hakkında danışmam gerekli," diyen Ulaş'ın sesini işittim.

"Söyle oğlum," dedi Koray Hoca'nın bariton sesi.

Kapıyı açıp içeri girecekken Ulaş ile göz göze geldik. Bana gülümsedikten sonra dikkatini Koray Hoca'ya cevap verdi.

Sınıfa girdiğimde "Kardeşler! Uyuz Koray yok. Ders boş," dedi Can sevinerek.

"Yok lan, gelir o," dedi sınıftan biri. Aldığı cevaptan mutlu olamayan Can somurtarak yerine oturdu.

Yerime oturduktan sonra Hakan yanıma geldi. "Kız Deno, sen ilk defa derse geç girdin. Bir şey mi oldu?" Çok şey oldu Hakan.

"Ulaş-" Daha lafımı bitirmeden Hakan konuşmaya başladı. "Ooo, Ulaş ile miydin sen." Yüzünde imali bir gülüş vardı. Konuşmamıza devam ederken Koray Hoca içeriye girdi. "Bir arkadaşınız bana soru sordu o yüzden geç kaldım," dedi durumu açıklayarak.

"O arkadaş keşke bir ömür soru sorsa," dedi Can fısıldayarak.

"Duyamadım Can, bir kere daha tekrarla." Kesinlikle duymuştu.

"Keşke Osman'lı döneminde yaşasaydın da o Bizans seni öldürseydi." Can'ın söylediklerini Koray Hoca dahil herkes duymuştu.

"Can, müdürün odasına." Can bir şeyler mırıldanarak sınıftan çıkıp müdür odasına gitti.

"Bir daha böyle bir şey olursa tutanak tutarım. Şimdi sayfa 112 yi açın arkadaşlar." Çantamdan tarih kitabını çıkararak hocanın dediği sayfayı açtım.

Kırık Umutlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin