So, this is love?

400 20 97
                                    

BÖLÜM ON
SO, THİS İS LOVE?

BÖLÜM ONSO, THİS İS LOVE?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gök gürledi.

Valeria Claire ve Chris Evans birbirlerinden ayrıldıklarında, Kadın üşüyen ellerini ceplerine koydu. "Bunun için teşekkür ederim, Bay Evans." Az önce ismiyle seslenmişti, ancak kesinlikle aklı başında değildi.

"Gece uzun, Valeria." Diyerek gülümsedi adam. İlk defa inceliyordu kadını bu kadar dikkatli. Parmağının kenarıyla yanağındaki saçı geriye çekti ve yüzünü ortaya çıkardı.

Valeria, adamın yüzündeki hareketlerine karşılık olarak alaycı bir şekilde gülümseyerek kaşlarını kaldırdı, "ne oluyoruz?"

Adam elini gülerek çekip paltosuna soktuğunda, omuz silkti. Yeniden tekrar etti, "Gece uzun Valeria, hadi. Seni biraz buradan uzaklaştırmamı ister misin?"

Bu soruyu beklemediği su götürmez bir gerçekti. Gök tekrar gürledi, "birazdan yağmur başlayacak. Bina da olmam, veya eve gitmem lazım."

"Tamam, seni evine bırakırım. Ama ondan önce..." Dudaklarını birbirine bastırıp omuz silkti. "Biraz uzaklaşalım buradan. Kafamız dağılmış olur. Ben yaklaşık üç haftadır hastanedeyim Valeria. Yoksa hastana bir iyilik yapmayacak mısın?"

"İyi de araba falan..." Valeria'nın sözünü kesen şey, Chris'in cebinden çıkardığı araba anahtarıydı.

"Benim teklifimi red mi ediyorsun Sevgili Valeria? Yoksa kulaklarım yanlış mı duyuyor?" Güldü, "ancak gözlerimin doğru gördüğüne eminim. Gözlerin yalan söylemeyi beceremiyor."

"Ama..."

"istemiyor musun?"

"İstiyorum ama..."

"Yani istemiyorsun." Chris, anahtarı cebine koydu.

"Sadece... Henry'nin dediğini hatırlayın Bay Evans. Sizi kamera altına alan bir sürü insan var. Her biri de para kazanmak için en kötü haberi bile yapabilirler. Bizi yanyana görmeleri sizce..."

"Eğer bu senin için sorun olmayacaksa... Neden benim için de bir sorun olsun?" Elini sevgiyle kadının koluna yerleştirdi ve yavaşça sıktı. "İnsanların dedikleri her şeyi umursasaydım, şu an kafayı yemiştim. Bıçaklanıp bu hastaneye gelmek yerine akıl hastanesinde olurdum."

"Cidden... o kadar kötü mü?" Chris soğuk havada derin bir nefes alıp ceplerindeki elleriyle omuz silkti. "Eskiden bunu güzel sanırdım. Tüm herkesin gözlerinin üzerinde olmasını, her daim sevildiğinizi sanırdım."

𝐓𝐇𝐄 𝐃𝐎𝐂𝐓𝐎𝐑, chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin