put hearts next to my name

245 20 127
                                    

Oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen fikirleriniz benim için çok önemli

BÖLÜM ON ÜÇ
PUT HEARTS NEXT TO MY NAME

BÖLÜM ON ÜÇPUT HEARTS NEXT TO MY NAME

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kayıt bitti.

Kadının içten içe elleri titriyor, soğuk havada nefes alış-verişlerini belli eden dumanlar ağzından firar ediyordu. Yutkundu, yutkundu, yutkundu. Her seferinde geçeceğini düşündüğü boğazındaki ihanet ağrısı her yutkunmada artıyordu sanki.

Adam, kadının adını söylüyor. Hiçbir şeyin gerçek olmadığını ikaz ediyordu ancak, kadın duyamaz hale çoktan gelmişti. Titreyen elleri, telefonu yavaşça cebine koydu.

Biraz önce aşık olduğunu kendisine itiraf ettiği adamın suratına bakamıyordu. Gözleri yerdeydi, yağmurdan dolayı ıslanmış olan kaldırım taşlarındaydı.

Adam ona bir şeyler söylüyordu. Ancak Valeria içindeki sesin ona söylediklerinden dolayı adamı duyamıyordu.

Yine yüzüstü bırakıldın Valeria.

Sana bir daha güvenmek yok demiştim Valeria.

Ben demiştim Valeria.

Aşk yok Valeria, sadece heves var.

Seni kullanıyor, seni kullanıyorlar.

Adamın ona karşı attığı bir adımın karması, kadının geriye ürkekçe bir adım atmasıydı. Valeria isteyerek geri çekilmemişti ama artık onu yönlendiren bacaklarıydı. "Valeria, sana yemin ederim doğru değil."

Bir adım daha attı ancak Valeria bu sefer geri çekilmek yerine elini doğrulttu ve durmasını işaret etti. Adamın suratında o hayal kırıklığını ve onu kaybetmenin verdiği algıyı görebiliyordu. "Dur." Dedi derin bir nefes alıp. "Lütfen."

"Sadece... siktir!" Adamın kendisi de sinirlenmişti ancak Valeria'ya değil. Aşık olduğu için. Saçma sapan duygular onu zayıf kılıyordu, Valeria tarafından zayıf kalmak onun ödülüydü ancak kötü sonla bitmesi sonsuz kıyamete bedeldi.

"Gitmişsin." Kadın, perişan gözüken adamın yüzüne bakamaz hale gelmişti bir ses kayıdıyla. "Henry'e..." n'olur o güzel sesin titremesin Valeria. "Ona hastaneye hiç gitmediğini söylemiştin."

"Valeria..." ona yaklaşıp sarılmayı denese de, bir anda onun gözleriyle karşı karşıya kaldı. Uzaklaş. Diyordu gözleri. "Yalvarırım. Beni dinle."

"Neden yalan söyledin?" Valeria'nın az önce boşalan eli ayağı, içinde harlanan ateşle can bulmuştu. "Bana yalanlarım ile oluşturduğum kulemi yıkmamı söylerken, neden kulemi yıkmak yerine sağlamlaştırıyorsun!"

"Bak, Henry'nin seni ne kadar üzdüğünün farkındaydım. Ona bunu yapmak... Tanrım sana yemin ederim bunu ona yapmak aklımda yoktu. Hastaneye senin için gelmiştim. Senin için orada olacaktım."

𝐓𝐇𝐄 𝐃𝐎𝐂𝐓𝐎𝐑, chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin