i love you like a classic turkhis song

218 19 134
                                    

Yorum ve oylarınızı sabırsızlıkla bekliyorum, sizleri de seviyorum.

BÖLÜM YİRMİ
İ LOVE YOU LİKE A CLASSİC TURKHİS SONG

BÖLÜM YİRMİİ LOVE YOU LİKE A CLASSİC TURKHİS SONG

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Valeria, yavaşça kaldırdı üzerindeki yorganı. Üzerine ince bir kazak geçirdi ve hemen yanında yatan adamın sırtına baktı. Uyurken böyle güzel görünmesi Tanrının işiydi.

Yavaşça eğildi ve çıplak sırtına minik bir öpücük kondurdu. Dün gece ikisi de hiç olmadığı kadar yorulmuş oldukları için deliksiz bir uykunun onuncu rüyasında olabileceğini biliyordu.

Ayağa kalktığında, güneş yavasça içeri sızmaya başlamıştı. Bi' cama, bir de Chris'e baktı. Derin bir nefes alıp, ışıktan rahatsız olmasın diye perdeyi tamamiyle kapattı ve odayı kapkaranlık hale getirdi.

Ayağına terliklerini giydiğinde, aşağıdan duyduğu tıkırtılar onu gülümsetti. Yavaşça kapıyı açtı ve ardından sessizce kapatıp kafe katına inmeye başladı.

Daha merdivenlerdeyken aldığı kokuyla birlikte kendisini yeniden ülkesinde hissetti. Hâlâ sevdiği adamla birlikte doğduğu ülkeye geldiklerine inanamaz haldeydi. Kafeye indiğinde, Esma'yı gördü.

Kıvırcık saçları uykusundan dolayı biraz kabarmıştı. saçına bağladığı toka ise biraz daha önlemişti kabarmasını. "Yine harikalar mı yarattın?" Dedi arkasından Valeria. Genç kız, heyecanla arkasını döndüğünde gülümsedi.

"Uyandırdım mı?" Diye sordu yavaş bir şekilde. Ne kadar da çok şey hazırlamıştı bir kahvaltıya göre. Valeria sorusuna karşı başını iki yana salladı ve reddetti. "Bak, neler yaptım." Diyerek heyecanla gösterdi hazırladığı kahvaltıyı.

Valeria, hızla yanına ilişip arkadaşını kolları arasına sarmıştı. "Hâlâ annem gibisin." Esma gülerek Valeria'nın burnuna dokundu. Bu, yıllar öncesinin esprisiydi.

"Hiç değişmemişsin." Esma'nın söylediğiyle birlikte Valeria yavaşça, aynı zamanda burukça gülümsedi. "Ancak görebiliyorum ki... O sana iyi geliyor."

"O bana çok iyi geliyor... Henry gibi değil. Ki zaten nasıl olabilir ki?" Esma sormak ve sormamak arasında gidip gelirken, ağzını açmasına zahmet olmadan Valeria derdini anlamıştı. "Beni aldattı. Büyük bi' hüsranla yaşama itilirken, o çıktı karşıma."

Esma, anlatım şekline şevkatle gülümsedi. "Arkadaşlarım için mutluluk tiyatrosu oynarken, bi' anda, ummadığım sayfamda belirdi. Benim kurtarılmam için, benim de birini kurtarmam gerekti ve ben o gün orada onun hayatını kurtardım. O da benimkini."

"İyisin, iyiyiz." Diyerek kollarını ovaladı arkadaşının. "Bence eskiler yerine artık yenileri baştan yaratmaya odaklanmalıyız. Hayatımız elimizde gezen bir oyuncaktan fazlası değil, Valeria. Onu şekillendirmek yalnızca bizim bir adımımıza bakar."

𝐓𝐇𝐄 𝐃𝐎𝐂𝐓𝐎𝐑, chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin