İstanbul Not Constantinople

212 17 152
                                    

Lütfen Yorum ve Oylarınızı eksik etmeyin (köleniz olayım)

BÖLÜM ON SEKİZ
İSTANBUL NOT CONSTANTİNOPLE

BÖLÜM ON SEKİZİSTANBUL NOT CONSTANTİNOPLE

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yürüdüler, yürüdüler, yürüdüler. İstabul'un sokaklarında hiç eğlenmedikleri kadar eğlendiler. El ele tutuşmak hiç bu kadar iyi hissettirmemişti. Yolda uçurtma uçuran çocuklar göze hiç bu kadar huzurlu gelmemişti.

Chris için Valeria'yı böyle görmek kalbini kaynatıyordu. Sevdiği kadını hiç olmadığı kadar mutlu görmek çoğu kişinin nasibi olmazdı. "Gel, seni bir yere götüreceğim." Dedi Valeria Chris'i kolundan çekiştirerek.

Hiç itiraz etmedi, nereye gidiyoruz demedi. Gülerek Valeria'ya takıldığında içine düştüğünü durumu görebiliyordu. Hiç olmam demişti ve en sonunda o da aşık olmuştu diğer herkes gibi. Önceleri düşünemezdi birini bir ilişki içinde.

Valeria'nın terk etme korkusuyla sevdiği kadına dokunamaz hale gelmişti. Bir temas sonrasında yine terk edileceğini düşündü ancak bu sefer öyle olmadı. Bu seferki farklıydı. "Valeria, yavaş."

Basit bir yürüme koşuya dönüştüğünde ikiside bir şeyden kaçıyormuş gibi görünüyorlardı. Chris, burada kendi ülkesinde görmediği çok şeyi görmüştü şimdiden. Nefes nefese durduklarında Valeria Chris'in bedenini döndürdü göstereceği şeye karşı.

Gözlerini elleriyle kapattığında Chris kıkırdadı, "bana sürpriz mi yapacaksın yoksa?" Dedi dalga geçer gibi. Valeria sessiz kaldı. "Meraklanmaktan hoşlanmıyorum, meraklanınca midem bulanıyor."

"Dönebilirsin." Chris, Valeria'ya bunun ne için olduğunu soracakken karşısında onu görmek yerinde denizin ortasındaki yapıyı gördü. Önce dikkatini yapının etrafında dönen martı ve güvercinler, ardından yapının kendisi çekti.

"Kız kulesi..." dedi gülümseyerek. Chris hevesle kız kulesine yakınlaşmak adına iskelenin sınırına yürüyecekti ki, Valeria kolundan tuttu. "Oraya istediğin gibi gidemezsin. Ama merak etme, bir gün gideceğiz."

Morali bozulan adam son kez baktı kız kulesine sanki. "Resimlerdeki gibi değil, daha güzeli." Dedi gülümseyerek. "Baksana, istersen bizim için bi' kız kulesi yaptırabilirim." Dalga mı geçiyordu yoksa ciddi miydi emin değildi. "Daha büyük olur, en az üç kişilik olur."

"Hmm," Valeria, sormak yerine suyuna gitmek istedi. "Neden üç kişilik? Misafirimiz mi var yoksa?" Chris gülümseyerek ellerini kollarına sardı. Bunu söylemeli miydi emin değildi, belki Valeria düşüncesi hakkında farklı düşünüyor olabilirdi.

Bu yüzden aklındakinden bir hayalmiş gibi bahsetti. "Bilmem." Diyerek omuz silkti. "Belki de küçük biri olur. Böyle yerlerde emekleyen bir şey. Arada ağlar, arada güler?" Derin bir nefes aldı, "bir ailem olmasını o kadar çok istiyorum ki."

Karşısındaki kadının bu hayal üzerine gözleri dolmuştu, tam o sırada bir anda yan taraftan yükselen sesler ikisinin de dikkatini dağıttı. Neredeyse kavga eden iki adam, birbirlerine seslerini yükseltmişti. "Hey," dedi Chris kaşlarını çatarak, "orada ne oluyor?"

𝐓𝐇𝐄 𝐃𝐎𝐂𝐓𝐎𝐑, chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin