"Durumu nasıl?" diyen bir sesi işitmemle zihnimin bulanıklığı giderek berraklaşmaya başlamıştı"Öncelikle Gizem Hanım'ın çok güçlü biri olduğunu söylemem gerekiyor. Açıkcası bana getirdiğinde değerleri çok düşük ve kötü bir haldeydi. Ameliyat sırasında kalbi dursada pes etmeyip hayata geri dönmeyi başardı. Dediğim gibi atlattığı kaza gerçekten çok büyük o yüzden çok yormazsınız sevinirim. Çok geçmiş olsun Oğuz. Seni görmek güzeldi. Umarım bir dahaki görüşmemiz yine bir hasta için olmaz. Bir teşekkürü hak ediyorum bence değil mi ? Sonuçta o kadar uğraşıp hayat kurtardım." diyen farklı bir ses daha işitmemle kendime gelmeye başladım.
"Çok teşekkür ederim. Çok sağol gerçekten. Sen olmasan çoktan ölmüştü. İyiki varsın." diyen sesin kim olduğunu ayırt etmemle kaskatı kesildim. Bu ses komiserin sesiydi.
Ne olmuştu bana hiç bir şey hatırlamıyorum. En son arabaya binmiştim diye düşünürken bir kapının kapanma sesini duydum. Gitmişler miydi?
"Sonunda seni yakaladım Gizem Karanlık." diyen komiserin nefesini çok yakınımda hissetmemle gerilemeye başladım.
Beni yakalamaktan mı söz ediyordu?
"Artık adaletin yerini bulma zamanı geldi. Seni parmaklıklar arasında görmek için sabırsızlanıyorum." dediğinde ona karşı çok beklersin diyerek bağırmak istedim ama uykum tekrardan gelmeye başlamıştı.
Kendimi uykunun derin kollarına istemeyerek olsada bırakmıştım.
...
"Gizemmm, Hayır olamaz Gizemmm." diyerek haykırmaya başlayan Atilla'yı Berk zor tutuyordu çünkü Gizem'in arabası cayır cayır yanıyordu.
"Bırak beni, kardeşimi görmek istiyorum. Berk bırak dedim sana." diyerek Berk'in elinden kurtulmaya çalışıyordu Atilla.
"Atilla araba her an patlayabilir sakin olmalısın. Oraya yaklaşmayız." diyen Berk'in sesiyle Atilla yavaş yavaş yere çökmeye başladı. Ardından Berk'te onunla birlikte yere çökerek Atilla'yı tutmaya çalışıyordu.
"O gitmemiştir lan. O gidemez dimi? Berk o arabada Gizem yoktur değil mi? O benim her şeyim Berk. Lütfen gitmesin. Tamam ben onu görmeyeyim ama o yaşasın lütfen." diyerek hıçkırarak ağlıyordu.
"Atilla bir sakin olmaya çalış daha olayın aslını bile bilmiyoruz." diyerek Atilla'yı sakinleştirmeye çalışıyordu. Bir yandan da korumalarına işaret yapmaya çalışmıştı.
"Gidin bakın içinde Gizem var mı?" dediğinde korumalardan ikisi arabanın içine doğru gitmeye başladığında araba büyük bir gürültü ile patlamıştı.
"Hayıırrr, Gizeeemmm." diyerek Berkten kurtulmuştu Atilla. Kurtulduğu gibi arabaya koşmaya başladı.
Atilla hemen sürücü koltuğuna doğru ilerlemeye başladı. Alevler yüzünden ilk başta hiçbir şey görememişti.
Elleriyle önündeki dumanları savurup bir elini dumana daha fazla dayanamadığı için ağzına götürüp tamamen kapattı.
"Atilla dikkatli ol." diyen Berk'in sesini umursamadan iyice sürücü koltuğuna doğru ilerledi.
"Berk onu göremiyorum." diyerek sesi endişeli ve sevinç duygusunu aynı anda yaşamış bir şekilde çıkmıştı.
"Etrafı arayın hemen!" diyerek adamlarına emir verdi Berk.
Atilla Gizem'i arabanın içinde görmediği için içi çok rahatlamıştı.
"O yok. Berk o burada değil. O yaşıyor." diyerek ellerini saçlarında gezdirdip gülümsemeye başladı.