Çok tane tane söyleyerek "Bitir beni ufaklık!" diyerek göz kırptı.
Söylediği sözün etkisiyle bakışlarım resmen komisere takılı kalmıştı.
Ne söylediğini idrak etmeye çalışırken mahkemenin son bulduğundan bile bi haberdim.
Herkes yavaş yavaş mahkeme salonunda çıkarken ben hâlâ komisere bakıyordum.
Şuan sadece mahkeme salonunda ikimiz kalmış gibiydik. Etrafımdaki insanları göremez, duyamaz olmuştum.
Yanımda duran polis memurunun bana seslenmesiyle zar zor kendime gelebilmiştim.
Polis memurunun müdahalesi yüzünden komiserle göz temasımız da kesilmişti.
Lanet olsundu!
Bu sözler hiç hayra alamet değildi.
Bir şey oluyordu.
Benim kontrol edemediğim bir şeyler...
Mahkeme salonundan çıktıktan sonra şuan 20 yıl hapis cezası yemiş bir suçlu daha doğrusu katil damgası yemiş bulunuyordum.
Peki şuan bu benim umrumda mıydı?
Tabikide hayır.
Şuan aklımı kurcalayan tek şey komiserin söylediği cümledeydi.
"Bitir beni ufaklık!"
Bu cümleyle neyi kast etmişti?
Nasıl bir bitirmeden bahsediyordu?
...
Adliyenin ön kapısından çıkamayıp arka kapıdan bizi cezaevine gidecek olan araca bindirmişlerdi.
Bunun tek sebebi tabiki bana nefret besleyen insanların kontrol edilemeyecek bir şekilde ön tarafta durmasıydı.
Polislerin bu duruma çözümü de tabiki arka kapıdan bizi götürmekti.
Ne kadar da yaratıcı bir çözüm değil mi?
Asu ile birkaç suçlu ile birlikte bir arabaya binip cezaevine doğru gidiyorduk.
Gitmeden önce komiserle konuşmak çok istemiştim ama maalesef onu en son mahkeme salonunda görmüştüm. Yollarımız ben mahkeme salonundan çıktıktan sonra ayrılmıştı.
Peki ya aklımdan çıkmayan o sahne gerçekten yaşanmış mıydı?
Ben neden aklımdan şuan onu çıkartamıyordum?
Komiser resmen ayarlarımla oynamıştı.
"Ne yaptın bana öyle?" diye mırıldandım.
Benim için bunlar çok farklı bir duyguydu.
Komisere karşı nefret besliyor muydum?
Yok.
Komiseri öldürmek istiyor muydum?
Yok.
Komiseri dövmek istiyor muydum?
Kesinlikle evet.
Komiseri seviyor...
Bu soru çok tehlikeli bir soruydu. Sanki bu soruyu yanıtlarsam bir şeylerin kötü gidebileceğini hissediyordum.
Neden bu durum için bir çözüm yolu ya da fikrim yoktu?