Taehyung bir sonraki dakikada bunu söylediğine pişman oldu.
Çünkü lider, rızaya dayalı sözlerini duyar duymaz umursamazca viski bardağını halı kaplı zemine düşürdü ve gözlerinde tehditkar bir bakışla kemerini çözmeye başladı.
Taehyung gözlerini genişletti ve yavaşça hesaplı hareketlerle ona doğru ilerleyen zalim görünüşlü adamdan uzaklaşmaya çalışarak yatağa geri süründü.
Her adımda Jungkook dar siyah gömleğinin düğmelerini çözüyordu ve Japonca kutsal yazılarla dolu, ağır dövmeli göğsünü ortaya çıkarıyordu. Taehyung vücudunun üzerine koca bir kitap basılabileceğini düşündü.
Mafya babası onun bakışlarını yakaladı, zaten onun sırıtmasına neden olan temel korkuyu ölçüyordu. Saygı duyulmaktan çok korkulmayı seviyordu. Bu onun tuhaflıklarından biriydi.
Ve buradaki küçük geyik gözlü yavru ona tam da istediğini veriyordu.
"Nasıl istiyorsun? Önden mi, arkadan mı? Şahsen bana sorsaydın, seninle sevişirken korkmuş küçük yüzünü görmek isterdim ama bu senin ilk seferin olduğu için seçimini sana bırakacağım."
Taehyung onun müstehcen sözleri karşısında yutkundu, tüm uzuvları mutlak bir korkuyla doldu. Lanet olsun, aceleyle bir karar vermişti. Buna hazır değildi. En azından bu şekilde değildi. Ama... Rızasını geri almak için çok mu geç kalmıştı?
Patronun gömleğini çıkarmasını ve muhteşem süt rengi gövdesini açığa çıkarmasını izlerken dirsekleri yumuşak siyah çarşafın üzerinde kayarak gerilemeye devam etti. Hâlâ sertti ve orası acıyordu ama Taehyung hazır değildi. Çok geç olmadan bunu durdurmanın bir yolunu bulması gerekiyordu.
Ama artık geç kaldığını anladı, çünkü dövmeli ravenette onu çoktan çıplak ayak bileklerinden yakalayıp yatağın kenarına sürüklemiş, fare gibi ciyaklamasına neden olmuştu.
"B-bekle!!"
Jungkook bacaklarını ayırdı, itirazına aldırış etmeden kendini bacaklarının arasına yerleştirerek Taehyung'un titreyen bedeninin üzerinde asılı kaldı.
"Hadi kedicik çabuk istediğini söyle bana, sadece on beş dakikamız olduğunu hatırlıyor musun?" Taehyung'un kabarık kahverengi saçlarını koklamak için yüzünü eğdi. Bu sevimli bir jestti ama esmerin korkusunu alıp götürmed, bu yüzden yüzünü başka tarafa çevirdi ve ağır nefes alarak gözlerini kapadı.
Bir dakika önce rıza gösterdikten sonra mafya liderini uzaklaştırmanın ölüm anlamına geleceğini, onu itmemenin ise zihinsel hazırlığı olmadan seks yapmak anlamına geleceğini ve bu durumun onda ömür boyu iz bırakacağını biliyordu. Seçim zordu ama Taehyung birini seçmesi gerektiğini biliyordu ve içten içe bunun hangisi olacağını biliyordu.
Jungkook, küçüğün tepkisizliğine ve çekingen davranışına gözlerini devirdi ama çocuğun içinde bulunmak için o kadar heyecanlıydı ki, bu durumu umursamayacaktı. Kelimenin tam anlamıyla 'hadi yapalım' dedi, bu yüzden sorun olmaz değil mi?
Hayır, aksi olsa bile Jungkook umursamazdı. Kesinlikle.
Böylece kasıklarını altındaki çocuğa sürtmeye başladı, kasıkları lezzetli bir şekilde birbirine değdiğinde inledi. Taehyung'un vücudu bu temasla ayağa kalktı ve nefesi kesildi, başı hâlâ başka tarafa dönüktü ama gözleri bir saniyelik yadsınamaz zevkten dolayı titriyordu.
İkisi de sertti ve sürtünme tatlıdan başka bir şey değildi.
Jungkook bir dakika boyunca çocuğa sürtünmeye devam etti, kafasını esmerin kendisine açıkta kalan boynunun kıvrımına daldırdı. Burnu boynuna dökülen sevimli saç tutamlarına sokuldu ve çiçeksi kokusunun birazını içine çekti. Daha fazla bekleyemezdi.
Jungkook uzanıp Taehyung'un üniformasının pantolonunun düğmelerini açmadan önce doğruldu, sert bir çekişle neredeyse onları vücudundan söküp attı. Taehyung çıplak alt kısmına çarpan soğuk hava karşısında nefesini tuttu ve ten rengi uylukları hafifçe titredi.
Jungkook ellerini Taehyung'un gerilmiş bacaklarını beline sarmak için kullanırken bacaklarının arasındaydı. Onu hazırlayacak zamanları yoktu, bu yüzden çocuğun çiğ sevmesini umuyordu, ya da sevmiyordu ... Zaten kimin umrundaydı değil mi?
Taehyung'un elleri Jungkook'un omuzlarına ulaşırken titreyen dudağını ısırdı. Gözleri yaşlarla doldu ama nefes aldı ve gözlerini tavana sabitlerken gözyaşlarını uzak tutmaya çalıştı.
Yaklaşan travmaya hazırdı ama gelmedi.
Jungkook'un muhtemelen devasa aletiyle içine girmesini bekledi, korkudan bayılmak istemediği için bakmamaya karar vermişti, bunun yerine diğerinin onun üzerindeki hareketlerini durdurduğunu hissetti.
Taehyung gözlerini kırpıştırdı ve gözlerini üstündeki adama çevirdi; Jungkook'un alışılmadık, yoğun bir bakışla ona baktığını gördüğünde yüzüne şaşkınlık yayıldı.
Jungkook dilini şaklattı ve ayağa kalktı, bir elini kuzguni saçlarını karıştırdı.
"Özür dilerim, sıkıldım."
Taehyung şaşırmıştı.
"H-ha?"
Diğeri omuz silkip uzaklaştı ve az önce çıkrarıp yere atdığı gömleğini almak için uzandı. Taehyung dirseklerinin üzerinde doğruldu ve ona tuhaf tuhaf baktı.
"Sıkıldım Taehyung." Kendine bir bardak sade viski daha hazırlamak için sehpaya doğru giderken sesi monoton bir şekilde tekrarladı.
Taehyung kulaklarına ve şansına inanamıyordu. Bir an lider onun deliğine girmeye çok yaklaşmıştı ve sonra bir anda... Sıkıldı mı? Nasıl--Neden-?
Ama şikayet edemezdi, etmezdi! İstediği buydu değil mi? Büyüğün hazır olmadığı için durması ? Taehyung mutlu olmalıydı. Mutluydu, hatta rahatlamıştı... midesini kasıp kavuran küçük bir hayal kırıklığı dışında.
Yani bu kadar çirkin ve itici miydi?
Biraz kederli şekilde Taehyung yataktan kalktı ve pantolonunu almak için uzandı, pantolonun yanlarının yırtıldığını görünce içini çekti. Artık onu giyemezdi.
Mafya liderinin arkasından, "Dolaba git ve özel yapım şortlarımdan getir" dediğini duydu, "Küçükken giyerdim, o yüzden sana uymalılar."
Taehyung tek kelime etmedi ve kendisinden isteneni yaptı, dolaba uzanıp söz konusu kıyafetleri aradı.
Öte yandan, Jungkook şehvet dolu bakışlarını esmerin ten rengi külotunda, kalçalarında ve yuvarlak küçük kıçında gezdirmekten kendini alamadı. Kendi kot pantolonundaki bitmek bilmeyen acıya küfretti.
Hah, belki şimdilik VIP tuvaletlerini görmesi gerekirdi.
**************
Yorum istiyorum😔
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
