Uzun bir bölümdü, çevirirken ne oluyoruz amına koyuyum oldum yani cmlxlsçümzmün, mutlaka yorum yapın, düşüncelerinizi çok merak ediyorum <3
______________________
Siyah bir Cadillac CT4, Güney Merkez'in gizli sokaklarının karanlığında hızla ilerleyerek alt geçitlerden çıktı. Hızla ilerliyor, ay ışığının altında hafifçe sallanan genç gelincik çiçeklerinden oluşan geniş düzlüklerle kaplı dolambaçlı yollarda ilerliyordu.
Jungkook garip bir melodi mırıldanıyordu, Cadillac boş yolda ilerlerken parmaklarıyla direksiyona vurup ritim yaratıyordu. Zaman zaman yan tarafa bakarak yolcu koltuğunda oturan ve sessizce camdan dışarı bakan çocuğu kontrol etmeyi de ihmal etmiyordu.
Esmer çocuk ona bakmayı bile reddederken boğazından çıkan küçük hıçkırıkları, çok fazla ağlamaktan şişmiş göz kapaklarını, beyaz bandajla sarılı parmaklarını inceledi ravenette.
Kuzgun bakışlarını tekrar ön tarafa çevirip çiftlikler arasındaki tozlu patikalarda amaçsızca ilerlerken şimdilik sessiz kalmaya karar verdi.
Belli ki akşam beklediği gibi gitmemişti. Daha doğrusu tam da beklediği gibi gittiğini söyleyebilirdi; küçük çocuk, iğne derisinden 10 cm uzaktayken bile avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Ancak bu durum patronun çocuğu koltuğuna hapsetmesini ve parmaklarının her birine baş harflerini zorla kazırken onu tutmasını engellemedi.
B U N N Y
Birkaç saatten fazla sürmüş ve çoğu zaman iki adam çırpınan çocuğu yere yatırmak için çok uğraşmıştı ama sonunda başarmıştılar.
Bunny- yani Tavşan, Jungkook avluda iki dişi çıkmış halde zıplayan küçük bir çocukken herkesin ona taktığı isim, gangsterin takma isim olarak kullanmaya başladığı isim, özellikle de düşman topraklarına tesadüfi gelişinin habercisi olan ölüm notasıydı.
Jungkook için bir isimden daha fazlasıydı, onun işaretiydi. Ve hoşlarına gitse de gitmese de sahip olduğu her şeyin üzerinde olması gerekiyordu.
Jungkook memnuniyetle gülümseyerek kalın direksiyonu kavrayan yeni bandajlanmış avucuna baktı ve şaşırtıcı bir şekilde sözünü tutup Taehyung'la aynı yere dövme yaptırdığını düşündü. Kendi ailesi ya da arkadaşları için bile yapmayacağı bir şeydi bu.
Bunu neden yaptığını tam olarak bilmiyordu ama Taehyung o güzel gözlerini böyle hüngür hüngür ağlatırken yapacak başka bir şey yoktu. Kayıtlara geçsin diye söylüyorum, Taehyung ravenettenin en ufak bir rahatsızlık duymadan dövmelendiğini gördüğünde ağlamayı bırakmış ve ıslak gözleri hayretle kırpışmıştı.
Bazen Jungkook kendisinin bu halinden gerçekten nefret ediyordu; çoğunlukla acımasız ve kalpsizdi. Söylediklerinde asla ciddi değildi, birini incitmeden önce asla iki kez düşünmezdi. Ama tıpkı Taehyung gibi, o da kendini bu şekilde olmaktan alıkoyamıyordu.
Bundan ne kadar nefret etse de, kabullenmişti - bu onun kim olduğuydu. Onu can alan ve masumları öldüren şeytani mafya babası yapan şey buydu. Adam kaçıran, yok eden, tüm hayatın faili - Jeon'un oğlu.
Ve hiç kimse bu konuda bir istisna teşkil etmemişti.
Ravenettr dönüp yarım saattir yerinden kımıldamayan Taehyung'a bir kez daha baktı. Sonunda iç çekti ve boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.
"Kedi... iyi misin?"
Gümüş saçlı cevap vermedi, hâlâ pencereden dışarı bakıyordu, kıpırdamadan. Jungkook bandajlı elini çocuğun saçlarında gezdirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAST DRAW《Taekook》
Fiksi PenggemarMafya çetesinin lideri Jeon Jungkook ve onu sorguya çeken yeni müfettiş Kim Taehyung. İngilizceden Çevrilmiştir, Fic çeviri hesabı. #semekook #uketae