Kisses in the car

636 49 18
                                    

Yorum yapmayı unutmayın lütfen <3

______________________

"Nereye gidiyoruz?" Taehyung her zamanki gibi tökezleyerek ayağa kalkarken ciyakladı, ince bileği iskele merdivenlerinden aşağıya ve boş park alanına doğru çekiliyordu.

Jungkook nedense aşırı hevesliydi ve bu yüzünün ay ışığında nasıl parladığından anlaşılıyordu. Dudaklarını süsleyen tavşan görünümlü geniş bir gülümsemesi vardı, kendi arabasının önünde aniden durduğunda  Taehyung'un yüzünü sırtına çarpmasına neden oldu.

Jungkook buna aldırmadı, Taehyung'un yumuşak bedenini kendi varlığına bu kadar yakın hissetmekten hiç rahatsız olmamıştı. Ama şu an samimi olmak için doğru zaman değildi, çünkü tamamlamaları gereken bir görev vardı!

Yolcu koltuğunu açtı ve çocuğu iterek koltuğa oturttu, sonra da baş döndürücü bir şekilde kaputun etrafında zıplayarak sürücü koltuğuna geçti.

Taehyung gözlerini kısarak kol saatine bakmadan önce alışkanlıkla burnundaki gözlüğü iterek onu izlemekle yetindi.

2:34.

Gecenin bu saatinde dışarıda ne işleri vardı?

Nereye gidiyorlardı ki?

Ve neden sadece ikisi?!

Taehyung kafasında sıralanan soruları sormanın bir anlamı olmadığını biliyordu. Jungkook zaten hiçbir zaman doğrudan cevap verme zahmetine girmeyecekti. Ama çok merak ediyordu. Patron yürüyüşle ilgili bir şey söylememiş miydi? O zaman neden arabayla gidiyorlardı? Bir tür çete görevi miydi? Jungkook onu kirli işlerine mi dahil ediyordu?

Ya da bekle..

Onu yalnız bir yere götürüyordu? Şey için--

"Taehyung? Hey.. Kedicik? Orada mısın?"  Esmer, patronun seslenişiyle aklından geçenlere küfür etti ve başını çevirerek hemen yanında oturan endişeli adama baktı.

"Ha?"

"İyi olup olmadığını sordum," diye tekrarladı ravenette kaşlarını endişeyle çatarak, "ateşin var mı? Kıpkırmızı olmuşsun."

Taehyung, patronun hafifçe telaşlanan yüzünü fark etmesiyle daha da kızardı. Böyle düşündüğü için kendini tokatlamak istedi.

"Hayır, ben iyiyim." Esmer ona bakmadan başını salladı. Jungkook kaşlarını çatarak ona baktı ama başka bir şey söylemedi. Koltuğuna yaslandı ve gaza basmadan önce dürüst ve sorumlu bir vatandaş gibi emniyet kemerini taktı.

Taehyung da onu taklit ederek Range Rover'ın büyük deri koltuğuna yaslandı ve kahverengi kaşmir pijamalarıyla oynamaya başladı.

Şimdi düşününce, bu gece bir şeyler yapması iyi oldu, Taehyung zaten uyuyabileceğini sanmıyordu. Kafasının içindeki bu tuhaf kişinin sürekli gevezelik edip durmasını, saf zihnini kutsal olmayan düşüncelerle doldurmasını ne kadar da isterdi. Taehyung gözlerini devirdi.

"Bu kadar uzun süre tuvalette ne yapıyordun?" Patron sessizliği bozmaya karar verdi ve utangaç çocuğa merakla baktı. Taehyung dudaklarını birbirine bastırdı ve üzerindeki keten pijamayı çekiştirdi.

"Hiçbir şey"

Jungkook gözlerini ona dikti ve hafifçe kolunu dürttü.

"Hadi ama söyle bana, bir saat ya da daha fazla süredir oradaydın." Pek tabii bunun onu ilgilendirmediğini biliyordu. Ama çocuğun yüzündeki hafif telaşlı ifade onu bu konuda kışkırtmak istemesine neden oldu. Onunla dalga geçmek eğlenceliydi.

FAST DRAW《Taekook》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin