Trust building exercise

524 47 46
                                    

Yorum yapmayı unutmayın sakınnn.<3

__________________

"Yani bana diyorsun ki... Taehyung onlara vurdu mu?"

Jimin gözlerini devirerek ofladı.

"Evet. Evet, bunu sana söylüyorum Jin hyung. Onlara gerçekten vurdu ve beni de kurtardı." Kısa boylu kuzgun, büyüğün şu anda inanmayacağını düşündüğü sözlerini tekrarladı.

Seokjin hafifçe gülerek elini kaldırıp başını rahatça büyüğünün kucağına koymuş ve gözleri kapalı olan çocuğun yumuşak saç tutamlarını okşadı. Seokjin'in yatağında oturmuş, o sabah yaşanan olayı tartışıyorlardı. Daha doğrusu sadece Seokjin ve Jimin, çünkü Taehyung günün saçma olaylarından dolayı yorgun hissediyordu ve kısa bir uyku çekmek için en mükemmel yeri bulmuştu.

"Sana inanmakta zorlanıyorum Chim." Seokjin onun sözlerini kastederek, "Bunun kaza falan olmadığına emin misin?" dedi.

"Evet, neden olmasın. Çünkü bugünlerde karpuzları üç metre havaya fırlatmak çok yaygın. Kesinlikle bir kaza olabilirdi." Jimin alaycı bir tavırla cevap verdi ve Seokjin'in kahkaha atmasına  neden oldu.

"Daha da inanılmazı, bunu senin için yapmış olması. Şimdiye kadar ona karşı sadece bir pislik olan sen." Sarışın, yorumu karşısında yüzü kızaran çocuğa parmağıyla işaret etti.

"T-tamam, Belki de hepsi benim için değildir." Jimin utanç içinde dudaklarını yalayarak geri çekildi, "Görünüşe göre "Çinli" yorumu onu da tetikledi. Birbirimize değer verdiğimizden falan değil."

Seokjin kaşlarını kaldırarak ona baktı ama yine de gülümsemekten kendini alamadı. Jimin ve Taehyung'un biraz bağ kurmuş olmasından memnundu. Yine de kendisinin bunun nedeni hakkında hiçbir fikri yoktu.

Taehyung'un kucağında kıpırdandığını hissetti, ardından yumruğunu göz kapağına sürterek yavaşça doğruldu.

"Neler oluyor?" Kısık ve derin bir sesle odaya baktı. Gözleri Jimin'inkilere takıldı, siyah saçlı boğazını temizleyerek başka tarafa baktı.

"Yok bir şey küçüğüm, biz konuşurken uyuyakalmışsın. Bugün cesur bir iş yaptığını duydum. Ödül ister misin?" Seokjin esmere tatlı tatlı gülümseyerek teklifte bulundu.

Taehyung birkaç saat önce alışveriş merkezinde olanları hatırladı ve hafifçe kızarmaya başladı.

"Hayır. Ödül falan beklemiyordum," dedi utangaç bir tavırla bir tutamı kulağının arkasına sıkıştırarak.

"O zaman neden yaptın?" Jimin aniden sordu, sesi merak doluydu, "Birini incitecek birine benzemiyorsun."

"Değilim," diye başını salladı Taehyung, biraz kızararak, "polis olmama rağmen hiç kimseyi azarlamadım bile."

"O zaman neden?"

"Çünkü seni vuracaklardı."

Taehyung başını kaldırıp kafası karışmış Jimin'le göz göze gelmeden önce ikisi arasında garip bir sessizlik oldu. Taehyung'a okunamayan bir duyguyla bakarken düzgün kaşlarını çatmıştı.

"Öhm, evet.. Her neyse. Senden hâlâ hoşlanmıyorum, bu yüzden benden uzak dursan iyi edersin." Siyah saçlı ayağa kalktı ve bakışlarını hafifçe üzülmüş Taehyung'dan kaçırdı.

Seokjin'in odasının kapısına kadar yürüdükten sonra durdu ve olduğu yerde döndü.

"Ve Jungkook'u her şey hakkında bilgilendirdim. Seni hemen görmek istiyor."

FAST DRAW《Taekook》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin