14. Bölüm 🍀

22 7 3
                                    

Instagram | calantheross

♫ | Sezen Aksu - Masum Değiliz

♫ | Sezen Aksu - Masum Değiliz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Şimdi bir senin yanında iyi oluyorum,

Başka hiçbir yerde değil."


Turgut Uyar'dan alıntılanmış olan haftamın ilk notunu dalımda oturmaya devam ederken bastırdım göğsüme. Tek gram bile azalmamıştı ona olan aşkım. Kalbim yeni yeşeren duygularımla birlikte genişlemiş gibiydi. İki ayrı insana karşı bir şeyler hissediyordum ve bu hisler beni bölmüyordu. Böyle bir şeyin mümkün olabileceğini bile bilmiyordum şu ana kadar.

Yorucu bir durumdu aslında. Çünkü kalbimin normal ritminde atmasını özlüyordum bazen. Günümün çoğu ise çarpıntılarıma karşılık kalbimi söküp atma isteğiyle dolu bir şekilde geçiyordu. Her insanda onlardan bir parça buluyordum. Bulmak için bir çabam yoktu, kendiliğinden gelişen bir refleksti. Algılarım fazla açıktı belki de bu yüzden. Dışarıya karşı gereğinden fazla duyarlılaşmıştım. O kişilerin kendisini görmek değil de, herkeste onları istemeden aramak kalbimi bitkinleştiriyordu. Sadece onların davranışlarıyla kalbim deli gibi atmıyordu çünkü. Herkeste onlardan bir parça bulduğum için kalbim kendine gelemiyordu bir türlü.

Çarpıntım olduğu her seferde nefesim daralıyordu şu an olduğu gibi. Bu yüzden derin nefesler almaya çalışarak ağaç dalımdan indim.

Bugün yemekhanede öğle yemeğimizi yiyecektik. Bu yüzden Mehir'le buluşmak üzere fakültemize doğru yola çıktım. Fakülte meydanında Umut'la birlikte beklediğini gördüğümde adımlarımı hızlandırdım. Yanlarına ulaştığımda kısa bir selamlaşmadan sonra yemekhaneye doğru yöneldik.

"Başım dün çok ağrımadı, bugün geberiyorum resmen. İki tane ağrı kesici içtim hem de," dedi Mehir yemekhane binasının geniş bahçesine geldiğimizde.

"Yemek yiyince geçer," dedi Umut.

"Bugün de amma kalabalık ya! Bir susun kardeşim, başımız çatlıyor! Bir de güneş var!" Mehir gözlerini kapatarak başını sıkınca etrafıma bakındım. Normalden daha kalabalık gibiydi gerçekten.

"Mehir!" Birden öfkeli bir bağırışla arkamızı döndük üçümüz de. Ceyda Yılmaz etrafında en yakın kız arkadaşlarıyla birlikte buraya doğru yürüyordu. Ceyda adımlarını hızlandırıp "Pis kaşar," diye bağırdı Mehir'i omzundan itlerken.

"Bak, özür dilerim o gece için. Ama kelimelerine dikkat et," dedi Mehir sabırla. Çoktan bahçedeki kalabalık sessizleşmiş ve bizi ortada bırakacak şekilde etrafımızda üşüşmüşlerdi.

"Özür mü dilersin? Pardon? Canım, doğum günü partimin içine sıçtın! Sence bir özürle kurtarabilir misin? Ayrıca kelimelerime falan dikkat etmeyeceğim! Çünkü sen bir kaşarsın. Bir de orospu gibi Mert'e yavşıyorsun. Kızım sen belanı mı arıyorsun?" Ceyda'nın sesiyle etraftan bir kıkırtı yükseldi.

Bahar RüzgârıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin