"Bahar Rüzgârı kendi özel çiçeğini yaratmak için herkesi kandırarak estiğinde Fulya Çiçeği bu oyuna düşmez. Ancak diğer çiçeklere olanı görünce üzüntüden mevsiminden önce uykuya dalar. Bir kış günü karların arasından çıktığında ise Karlar Prensi kış...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Baloya Mehir'le birlikte hazırlanırken sık sık düşüncelerim Necla Teyzenin pazartesi akşamı kapıya gelip söylediği şeye takılmıştı. Benden birkaç yaş büyük bir erkek cumartesi günü evin önüne gelip dakikalarca etrafa bakınarak beklemiş. Necla Teyze bunu fark edince yanına gidip ne olduğunu sorduğunda adam evde kimin yaşadığını sormuş. Necla Teyze adama güvenmediği için sorusunu geçiştirince adam da İstanbul plakalı beyaz arabasına binip gitmiş. Benimle alakalı olabileceğini düşünmüyordum. Ozan'ın ailesinden birisi olabilir diye düşünmüştüm. Fakat bu sabah Ozan'a sorduğumda ailesinden olamayacağını ama belki bir tanıdık olabileceğini söylemişti. Yine de tam olarak Ozan'ın bir tanıdığının benim yaşadığım evi nasıl bulabileceğine anlam veremediğim için mantıklı bir sonuca varamıyordum.
"Alo!" Mehir'in beni dürtmesiyle düşüncelerim dağıldı. "Hiç tepki vermiyorsun."
"Dalmışım ya. Ne dedin?"
"Elbiseni giy de makyajı öyle bitireyim diyorum. Ben de o sırada hazırlanayım."
Mehir'e özellikle bugün daha fazla karşı gelemezdim. Bu yüzden söylediğini yapıp yatağın üzerine çarşaf gibi serdiğimiz açık sarı rengindeki elbisemi giydim. Mehir makyajını seri hareketlerle hallederken ben de ayna karşısında fermuarımı çekip jilet gibi düzleştirdiğimiz saçımı düzelttim. Makyajım tam da benim tarzımdaydı. Mehir beni oyuncak bir bebek gibi hazırlarken buna çok dikkat ediyordu. Çok kapatılmamış ve canlı gözüken bir cilt önceliğimdi mesela. Her ne kadar kocaman yanaklarımı çok sevseler de böyle özel bir günde bunun biraz daha az göze batmasını tercih ettiğim için sanki daha etsiz yanaklara sahipmişim gibi göstermişti Mehir. Nasıl yaptığını bilmiyordum ama tamamlanmamış haliyle bile makyajım muhteşem gözüküyordu.
Mehir benim makyajımdan daha kısa sürede makyajının çoğunu tamamlamıştı. Benim de kirpiklerimi ve dudaklarımı tamamlayınca kendi giyinmeye gitti. Yüzümde o kadar fazla ürün kullanmasına rağmen nasıl bu kadar hoş durabiliyordu ki? Dudağımda bile en az üç ürün kullanmıştı. Bir şeyler yiyip içtikten sonra rujumu tek başıma tazeleyemeyeceğim kesindi.
Mehir geri geldiğinde ben de ayakkabılarımı giymekle meşguldüm. Onun elbisesi benim açık sarı elbisemle uyum içinde gözükecek şekilde çok tatlı bir pembe rengindeydi. Halter yaka saten elbisenin muhteşem bir sırt dekoltesi ve derin bir bacak yırtmacı vardı. Mehir hariç bölümden hiç kimsenin bu kadar cesur bir kıyafet giyebileceğini düşünmüyordum. Saçı kıyafetinin sırt dekoltesini kapatmak istemediği için çok doğal bir topuzla tepesinde yapmıştı. Görüntüsü şimdiden bir ödül törenine katılacakmış gibiydi.
Benim makyajımı tamamlayıp en sonunda daha uzun süre kalıcı olması için bir sprey sıktı. O kendi makyajını tamamlarken ben de benim için seçtiği küpe ve bileziği taktım. Evin zili çalınca Mehir'i odada bırakıp kapıya gittim. Diafonla konuşmak için düğmeye basınca sevgilimin sesi koridoru doldurdu.
