30. Bölüm 🍀

20 4 11
                                    

Instagram | calantheross

♫ | Sezen Aksu - Yalnızlık Senfonisi

Sınavlarımızın bittiği gün Mavi Kafe'de hep birlikte otururken acaba arkadaşlarım bizdeki inanılmaz değişimi fark ediyor mu, diye düşündüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sınavlarımızın bittiği gün Mavi Kafe'de hep birlikte otururken acaba arkadaşlarım bizdeki inanılmaz değişimi fark ediyor mu, diye düşündüm. Işıldıyorduk bence. Sevgimiz ve birbirimize olan arzumuz çok farklı bir boyuttaydı artık. Aramızdaki bağın daha yoğun olduğuna inanıyordum. Cinsellik bir ilişkide gerekli miydi? Belki birimizin hazır hissetmediği bir ihtimalde hayır gerekli değildi. Fakat ikimiz de bunu istiyor ve bu konuda aynı fikirleri paylaşıyorken daha yakın olmayı seçmemiz çok doğaldı.

Ozan'la şu an dip dibe olup birbirimize temas etmeden duramıyor olabilirdik. Ama birbirimiz olmadan da eksik hissetmiyorduk. Bu sağlıklı bir ilişkide çok önemliydi. Biz birey olarak zaten bir bütündük ve tamdık. Yani 1 + 1 = 1 gibi bir denklemimiz vardı. Yan yana olmadığımızda birbirimizi özlüyorduk, evet. Bu çok normal bir şeydi. Hele ki daha cicim aylarımızdayken. Fakat bu gündelik işlerimize engel olacak bir durum değildi. Şükürler olsun ki bizim sevgimiz sağlıksız düşüncelere sahip değildi.

Ebeveynlerinden bile böyle bir sevgi örneği görmemiş olan bir çocuğun psikolojik olarak bu durumda olması tamamen kendini iyi eğitmesiyle mi olurdu bilemiyorum. İşin içinde şans gibi bir gerçeğin varlığını hissediyordum biraz.

Birbirine yapışık sandalyelerimizin izin verdiği kadarıyla onun göğsüne sokulmuştum o an orada. Arkadaşlarımız arasında sohbet akarken ben onlardan kendimi soyutlamış bir şekilde elim onun eliyle oynuyordu.

"Ayy! Lina, mezuniyet elbiselerimiz gelmiş!" İsmimin geçmesiyle başımı kaldırıp Mehir'e baktım. "Ebrar mesaj attı. Kargo gelmiş bana. Teyzem yollamış hemen, canım ya!" dediğinde bir an Ebrar'ın kim olduğunu düşündüm. Ah, evet. Mehir'in ev arkadaşı.

"Teyzen niye elbise yolladı?" diye sordu hemen Mert.

"Çünkü teyzem tasarımcı. İzmir'de butiği var. Geçen sene yaz tatilinde Çeşme'ye yanına gittiğimizde ölçülerimizi almıştı. Prova bile yapmadık. Çok merak ediyorum nasıl olacak elbiseler. Eve gidip deneyelim hemen." Mehir'in gözleri heyecanla parlayınca gülerek başımla onayladım. O kadar seviyordu ki güzellikle ilgili her konuyu. Onunla aynı duyguları paylaşmıyordum. Çok düşünmüyordum bile bu konuları.

"Bizim mezuniyet balosu olmayacak ya," dedi Mert. Üzülüyor gibi gözükmüyordu. Sadece Mehir onu baloya davet etsin diye yem atıyordu. Bunu anladığımız için Ozan'la birbirimize baktık kısa bir anlığına.

"Mezun olacakların çoğu erkek olduğu için Marmaris'te parti yapılmasına karar verildi oy birliğiyle," dedi Ozan pis bir sırıtışla. Mert'in işini zorlaştırmak istiyordu resmen.

"Evet kardeşim. Ama aynı şey değil. Her gün partileriz de her gün baloya gidemeyiz işte." Mert hırsla yumruğunu Ozan'a gösterince güldüm. Çok komikti aralarındaki bu ilişki.

Bahar RüzgârıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin