Instagram | calantheross
♫ | Hande Yener - Armağan
Ertesi gün arabanın içinden her çıktığımda bütün gözler bendeydi. Çok yorucu bir durumdu. Umarım bir daha Ozan bana böyle bir teklif yapmak zorunda kalmazdı. Arabanın konforunu gölgeliyordu bu ilgi.
İki sınavım da art ardaydı bugün. Ozan'ın ise tek sınavı ben ikinci sınavıma girerken bitmişti çoktan. Sınav çıkışımda bana evde olduğuna dair attığı mesajı görmüştüm. Evinin yerini tam olarak hatırlamakta zorlandığım için bana attığı konumdan siteye vardım. Ben arabayı park ettiğimde Ozan da binadan çıktı eşyalarıyla. Ben arabadan indiğimde o da arka koltuğa eşyalarını yerleştirdi hemen. Kapıyı kapattı ve gülümseyerek beni kollarının arasına aldı. Bir süre orada öylece birbirimize özlemle sarıldık. Geri çekilip dudaklarımdan derin bir nefes alarak öptüğünde içimdeki sevinç çoğaldı.
"Hadi sen kullan," dediğinde ise gülümsemem soldu ve başımla reddettim bunu. "Ben de seni araba kullanırken görmek istiyordum."
"Arabanın sürücü koltuğundan benim çıktığımı gören herkesin bakışları yüzünden çok yorgun hissediyorum açıkçası. Lütfen bir daha araba konusunu açmayalım," dedim kelimelerimi onu kırmayacak şekilde dikkatlice seçerek.
"Çalışmaya başladıktan sonra sana araba alacağım. O zaman beni gezdirirsin." Söylediklerinde ciddi olduğuna inanmıyordum. Fakat saçımı kulağımın arkasına doğru düzeltirken yüzünde gördüğüm ifade belki bir noktada böyle bir şeyi gerçekten yapabileceğini düşünmeme neden oldu. Yani biraz mantık yürütünce ekonomik düzeyi sayesinde tereddütsüz bir şekilde bana maddi değeri çok yüksek bir hediye alabilirdi. Çalışmaya başlayınca bana bir araba alması da imkânsız değildi. Umarım bana böyle bir şey yapmazdı. Kabul edebileceğim bir hediye değildi çünkü. "Hadi gidelim madem," dedi birden düşüncelerimi bölerek. Başımla onaylayıp benim için açtığı kapıdan arabaya bindim.
Yol boyunca onun maddi durumunu asla düşünmediğimi çok iyi fark etmiştim. Arabasını kullanırken bile bu kadar yüzüme çarpmamıştı bu gerçek. O, böyle bir şeyi aramızda konu bile etmiyordu zaten. Az önce söylediği şeye kadar. Hediyeleri kabul etmekte zorlanmıyordum. Hediyeleri seviyordum çünkü. Fakat pahalı bir hediye beni çok mahcup ediyordu. Bunu yakın çevrem çok iyi bildiği için çok nadir pahalı bir hediye gelirdi bana. Ben başkalarına hediye alırken parasını düşünmezdim. Ne yazık ki bana gelen hediyelerde aynı tavrı sergileyemiyordum. Belki de içten kendimi çok da değerli göremememden kaynaklanıyordu. Belki kendimi pahalı hediyelere layık görmüyordum. Tam olarak emin olamıyordum.
Allah'ım! Ozan'ın sevgisi benim için yeterliydi. Bana notlar yazması bile en güzel hediyeydi benim gözümde. Bunu belli edemiyor muydum yoksa? Sadece o, benim için yeterliydi. Başka hiçbir şeye ihtiyacım yoktu ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bahar Rüzgârı
Roman pour Adolescents"Bahar Rüzgârı kendi özel çiçeğini yaratmak için herkesi kandırarak estiğinde Fulya Çiçeği bu oyuna düşmez. Ancak diğer çiçeklere olanı görünce üzüntüden mevsiminden önce uykuya dalar. Bir kış günü karların arasından çıktığında ise Karlar Prensi kış...