Bölüm 14

19 5 0
                                    

Bölüm 14: TEMENNİ YOK

Tarih: 28/05/2019

Patrice ve Hardy ben televizyon izlemek için aşağıya indiğimde çoktan aşağıda bir şeyler yapmaya çalışıyorlardı. Etrafta yemeğe dair hiçbir şey olmamasına rağmen kahvaltı hazırladıklarını iddia ediyorlardı. Bu dağınıklığın içinden bize yemek çıkabileceği de kesin değildi. Hardy'nin elleri cıvık hamurla kaplanmıştı. Patrice ise tariften neler yapılması gerektiğine bakıyordu.

"Size kaldıysa aç kaldık biz çocuklar. Sakın gün ışığım görmesin Patrice. Temizleyin buraları." Bir şeylerin ters gittiğini o da biliyordu fakat benim yüzüne vurmam tüm ümitlerini söndürmüştü.

"Öyle deme baba. Yapacağız. Temizleyeceğiz de."

"Hadi bakalım. Yemek çıkartabilirseniz
bile gurur duyacağım sizinle."

"O kadar kötü müyüz baba ya."

"Dayı ya yapacağız. Üzme bizi." Sonunda Hardy de sohbetimize katılmıştı. Elindeki yapış yapış hamurdan kurtulmaya çalışıyordu bir yandan da. Pek kurtulabilecek gibi gözükmüyordu fakat denemekte fayda vardı.

"Tamam, konuşmuyorum ben ne yapıyorsanız yapın. Yeter ki yemek çıkarın." Basamaklardan aşağıya doğru indim ve koltuğa oturdum. Tam kumandayı alacağım sırada merdivenlerden tüm evi inletecek şekilde inmeye başladı bizim dörtlü. Roberto, Antonio, Dimen ve Edson. Edson, Roberto'nun sırtına çıkmıştı. Merdiven basamaklarını bitirir bitirmez mutfağa doğru geldiler. Hardy ve Patrice'in o çaresiz anlarıyla dalga geçmeye başladılar. İlk Edson atlamıştı söze.

"Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz bu dağınıklıkta. Daha doğrusu bir şey yaptığınız belli bile değil."

"Edson!"

"Ama öyle Patrice abla."

"Öylesi fila-" Roberto, Patrice'in sözünü kesti. Edson'ı savunmaya aldı. Edson küçük olabilirdi laf atmak için ama Edson'ı koruyan bir Roberto vardı. O yüzden Edson'ın yarım kalan cümlelerini o tamamlamaya başladı.

"Ne oldu bir şey yapamayınca birinden laf işitmek zoruna mı gitti."

"Bak Roberto, zaten sinirlerim bozuk. Birde oradan sen lafa karışma. Hem işiniz gücünüz yok mu rahat bırakın bizi." Hardy sonunda elindeki hamuru çıkarabilmişti. Ellerini yıkamış, kollarını göğsünde birleştirmiş, konuşulanları dinliyordu. Dörtlünün onlarla dalga geçmesi onunda canını sıkmıştı. Bu yüzden o da Patrice'in arkasında durduğunu belli etmek için söze atladı.

"Evet, gider misiniz siz?" Antonio, Hardy'le uğraşmaya bayılıyordu bu yüzden kimsenin Hardy'e cevap vermesine izin vermeden söze atladı.

"Sen büyüdün de bize karışmamı diyorsun bıcırık."

"Evet, büyüdüm ben." Ellerini beline koydu ve dimdik durmaya çabaladı. Fakat Dimen, kimseyi umursamayıp bana döndü.

"Dayı aç kaldık gerçekten. Bir şeyler yapmalıyız. Ben acıkmaya başladım."

"Bende acıktım Dimen. Aynıyız."

"Herkes aç ve siz hâlâ yemek çıkartamamışsınız." dedi Antonio. Haklıydı. Biraz sonra gün ışığım ve ablamda inecekti. Onlarda aç olacaktı.

"Çok kolaysa siz yapın." Hardy'nin bu sözüne karşılık Roberto'nun aklına çok iyi bir fikir gelmiş olmalıydı ki ağzını yerlere kadar açmıştı. Bu onun küçüklüğünden gelen bir alışkanlığıydı. Ürettiği mükemmel fikirler karşısında ağzını açmaması mümkün değildi.

"Söyle Roberto söyle. Kapa ağzını. Anladık aklına güzel bir fikir geldi söyle biz de bilelim." Antonio, bu tepkilere o kadar rastlamıştı ki, artık ne zaman Roberto'yu ağzı açık görse aklındakini anında sorardı.

SİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin