Bölüm 2.1

60 5 0
                                    

Bölüm 2.1: ÇABALAR

O gün Sisi ve Patrice'in çok sevdiği Turalı Turt* yapıyordu Sofia. Ama hiç birini yanına yaklaştırmıyordu. Bu yüzden Patrice ve Sisi bir oyun oynamaya karar verdiler. Koridora doğru ilerlediler ve koşarak merdivenlerden yukarıya çıktılar. Patrice'in odasına geçtiler. Duvarlarında Sünger Bob ve başka posterler asılıydı. Her yer düzenliydi. Düzen konusunda çok hassastı. Masasının üstünden bir kâğıt ve kalem aldı Patrice. Ve yatağa oturdular. Patrice, kâğıda salonun krokisini çizdi. Ardından turalı turt'a ulaşmak için bir yol hazırladı.

Turalı turt: elmalı turta

İhtimalleride düşünerek yolu biraz daha değiştirdi. Merdivenlerden indikten hemen sonra karşı taraftaki koridorda gizleneceklerdi. Sonra sol tarafta olan koltuğun arkasında gizlenecek, Sofia arkasını döndüğü an yemek masasının arkasına geçeceklerdi. Ardından tezgahın hemen ön tarafında bulunan sehpaya ulaşacaklardı. Ve en sonunda o istedikleri Turalı turta onların olucaktı. Bunun için bir kaç kodlama yaptılar. "2 kere art arda öksürük- acil durum, 3 kere kesik kesik öksürük- annem ve babam, 1 kere öksürük- biz, 1 kere hapşırık- tehlike, 2 kere kesik öksürük- iyi misin?, 1 burun çekme- hayır, 2 burun çekme- ne oluyor orada, 2 hapşırık- buraya gel, 1 kere esneme- iyiyim" demekti. Kodlamaları ezberledikten sonra parmak uçlarına basarak merdivenlerden indiler. Evde, Sofia, Patrice ve Sisi vardı. Antonio, karate kursuna gitmişti. Roberto, arkadaşlarıyla parkta oyun oynuyordu. Daniel'in ise bir yere gitmişti. Nereye gittiğini kimseye söylememişti.

Merdivenlerden sessizce indiler ve karşıya koşarak geçtikleri için ses çıktı. O yüzden Patrice sırtını duvara yaslı bir şekilde sol tarafa ilerledi. Kafasını hafifçe duvardan dışarı çıkardı ve Sisi'ye dönüp 2 kere ard arda sessizce hapşırdı. Bu acil durum anlamına geliyordu. Sisi ne olduğunu merak etti ve 2 kere burnunu çekti. O da 1 kere sessizce hapşurdu. Bu acil durum anlamına geliyordu. Sisi bu sefer 2 kere burnunu çekti. Patrice, 1 kere kısık bir sesle hapşurdu. Tehlikedeydiler. Sofia, onları görmüştü. O yüzden hızlı bir şekilde koltuğun arkasına koştular. İkisinin de kalbi çok hızlı atıyordu. Soluk soluğa kalmışlardı. Sofia'nın ayak sesleri duyuldu. Her an yakalanabilirlerdi ve oyunlara sona erirdi. Sonuna kadar devam etmeliydiler. Gerekirse yollarını değiştirirlerdi. Sisi, koltuktan hafifçe yukarıya baktı. Sofia'nın arkası dönüktü. Sisi orta ve işaret parmağını birleştirdi ve yukarıdan aşağıya hızlıca indirdi. Bu ileri git anlamına geliyordu. Bir o kadar hızlı bir o kadar sessiz adımlarla masanın arkasına geçtiler. Kapı açılıp kapanmıştı ama Sisi ve Patrice bunu duymamıştı. Gelen kişi koridordan geçti ve salona girdi. O kişi Daniel'di. Sisi ve Patrice'in oyun oynadığını fark etti. Koltuğa giden adımlarını Sisi'ye doğru çevirdi. Sisi'yi kol altlarından tuttu ve havaya kaldırdı. Patrice yana doğru döndü. Sisi'nin yerinde olmadığını ve Daniel'in kollarında olduğunu fark etti.

"Baba yaaa..."

Sofia, bunun üzerine arkasına döndü ve Daniel'in Sisi'yi havaya kaldırdığını gördü. Daniel, Sisi'yi kendine doğru havada çevirdi.

"Yakalandınız."

Sisi'yle beraber dönmeye başladılar. Sofia ve Patrice hem şaşkın hem de mutluydu. O ikisini böyle görmek, olanlardan sonra imkansız gibiydi. Daniel, artık alışıyordu. Kendini sevdirecekti.

İkisi de oldukça mutluydu. Birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı. Bu bakışmayı oldukça fazla yapıyorlardı ama hiç birinde bu kadar yakın değillerdi. Sisi, ilk defa böyle bir mutluluk, böyle bir his yaşıyordu. Bu hissi yaşatanda Daniel'di. Bu duygu o kadar çok hoşuna gitmişti ki Sisi mutluluğunu gülümsemesine yansıtıyordu. Bu his bir babanın kızına yaşattığı güzel olaylardan kızın mutlu olmasıyla oluşan duyguydu.

"Babamm." diye sımsıkı sarıldı Sisi, Daniel'e. Daniel'de

"Canım kızım." diyerek sarıldı ona. Bu oldukça büyük bir gelişmeydi. Daniel, Sisi'ye oldukça şey yaşatmış, kolunda da iz bırakmıştı. Ama her şeye rağmen Sisi, ne zaman Daniel ona iyi davransa hemen yumuşuyordu. Her şeyi unutuyordu, yeniden başlıyordu. O babasına oldukça farkı bir duygu besliyordu. Bu duygu hiç kaybolmuyordu. Sisi'nin babasıyla yapmak istediği oldukça şey vardı. Ve bunları gerçekten yapmak istiyordu.

Daniel, Sisi'nin yanağına bir öpücük kondurdu ve onu yere indirdi. Bu öpücük, Sisi'yi oldukça derinden etkilemişti. Bu öpücüğü asla unutmayacaktı.

"Salıncakta sallanmaya ne dersin?"

"Evett."

Sisi, koşarak büyük cam kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açmaya çalıştı ama açamadı.

"Bekle canım ben açayım." dedi Daniel. Bunu üzerine Sisi geri çekildi. Daniel kapıyı yan tarafa doğru çekti ve açtı. Sisi önden, Daniel arkadan bahçeye çıktılar. Sisi hızlıca salıncağa yöneldi. Daniel onu salıncağa oturttu. Ardına arkaya doğru ilerledi. Ve onu sallamaya başladı.

Sofia ve Patrice, onları camdan izliyorlardı. Sofia, kolunu Patrice atmıştı. Patrice'de annesinin elini tutuyordu. Çok mutlulardı. Daniel ve Sisi anlaşabiliyordu ve bu oldukça güzel bir sahneydi. Bu sefer olmuştu. Başarmışlardı. Anlaşabiliyorlardı.

O sırada kapı açıldı ve içeriye Antonio girdi. İçeriye doğru seslendi ama kimse duymayınca hızlıca salona girdi. Annesini ve Patrice'i gördü ilk.

"Ne oluyor anne? Neyi izliyorsunuz? Hem Sisi nerede?"

"Buradalar canım. Baban onu salıncakta sallıyor."

"Babam mı?!"

Antonio, hızlıca cama doğru ilerledi ve olanlar karşısında çok şaşırdı. Antonio, babasından bunu beklemiyordu. Bu sahne onu hem şaşırtmış hem de sinirlendirmişti. Ama içinde bir yerde küçücük de olsa bir mutluluk hissi yaratmıştı. Babasının Sisi'ye davrandıklarından sonra onunla yakın olması hiç hoşuma gitmemişti. Kollarını karnında birleştirdi. Ciddiyetini koruyordu ve onlar sert bir bakışla izliyordu.

Bir kaç dakika sonra içeriye koşar adımlarla Roberto girdi. Nefes nefese kalmıştı. Ellerini dizlerine yerleştirdi ve nefes alış verişinin düzelmesini bekledi.

"Anneee. Benim cicim nerede? Konser vereceğiz de şuan bana lazım."

Cicim, Roberto'ya 9. yaş doğum günüde alınmış bir mikrofondu. Roberto mikrafon alındığından beri şarkı söylüyordu ve yetmezmiş gibi bir de isim vermişti. Ona bir şarkı yazmıştı. Sofia buna katlanamadığı için Roberto uyurken onu saklamıştı. Tabiki de Roberto kalkınca onu aramış evi dağıtmış bulamayınca da ağlamaya başlamıştı. Ama Sofia yinede cicimi vermemekte kararlıydı.

"Anne. Sana diyorum, hem siz neyi izliyorsunuz? Marul kafa?"

"Babam ve Sisi."

"Nee! Onlar beraberler mi şuan?"

"Evet. Babam onu salıncakta sallıyor hemde. Sisi'de ona yapılanları unutmuş gibi davranıyor. Nasıl oldu da bu kadar yakın durmasına izin verdi?"

"Antonio. Sakin ol lütfen. Sence baban ona vurmaya, bağırmaya başlasa ben burada izler miyim?" Antonio annesine baktı. Kendisinin yanlış bir şey söyliyor oluşu onu sinirlendiriyordu. O haklı çıkmak isteyen bir çocuktu. Ama bu genellikle olmuyordu. Şimdi de istediği düzeyde gitmemişti konuşması. Annesine sinirli bir tonla sundu cevabını.

"Hayır."

"O zaman belkide bir daha yaşanmayacak bu sahneyi izleyelim."

Daniel ve Sisi, ikiside oldukça gülüyordu. Keyifleri yerindeydi. Bu sahne bir daha ne zaman olurdu ki. Belkide olamazdı. Bu ilk ve sondu belki de. O yüzden keyfini çıkarmak en iyisiydi. Mutlu olmayı herkes hak eder. Ve onlarda bunu hak ediyordu...

SİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin