Bölüm 17

17 4 0
                                    

Bölüm 17: PLANDAKİ YENİ KİŞİ

Tarih:01/06/2019                                                                                                               
Saat: 17.40

Bazen insanlar başına gelmesinden korktukları, olmasını istemedikleri, düşüncesinin bile yüreğine acı dolu oklar bıraktığı olaylar yaşamaktan korkar.  O düşünceyi hep en sona iter, öyle bir şey olmamasını kabullenir kendince. Yaşamak istemediğimiz olayları en sona atmak bir çözüm değildir aslında. Daha da kötüsü o olaya plansız yakalanmamıza yol açar bu. İşte o olay başımıza geldiği zaman kala kalırdık öylece. Neler olacağı hakkında hiçbir şey kestiremez, neler yapacağı hakkında da bir şey tasarlayamazdı insan. Aslında asıl gerçek şudur ki, ne kadar başımıza gelmesinden korksak da, ne kadar yüreğimizi yaksa da, o olayın gerçekleşeceğini de düşünmeli, ona karşı hazırlıklı ve planlı olmalıydık.

İşte ben bu olasılığı asla düşünmemiştim. O olasılığın hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini umarak büyük bir hata yapmıştım. Güvenmiştim. Olmaz demiştim. Yapmaz demiştim. Ama insanın kendi kanından olsa bile istediğini yaparmış insan.  İsteğini elde etmek için her türlü yolu denermiş.  İstemediğin olaylar yaşamak istemiyorsan tüm tedbiri almalıymışsın meğer. Ben bunu becerememiştim. Ben o tedbiri sıkı sıkı tutamamıştım. Hâlbuki asla bırakmayacak şekilde sıkı tutmakmış gereken.

Her şeyin başı ablamların evine Maddox ve ailesini getirmemle başlamıştı. Onları oraya getirerek büyük bir hata yapmıştım. Bir Yalemoz kılığına bürünmek dışında bir aileyi spollerin elinden almış üstüne üstlük bir de ikincimin oluşunu ortaya dökmüştüm. Yanlış insanlara güvenmiştim. Güvenmemem gerekenlere fazlasıyla güvenmiştim.  Ve bunun bedelini en ağır şekilde ödemeye başlamıştım bile.

Arabayı sürmeyi ne kadar istesem de izin vermemişlerdi. Kafamın yerinde olmadığını, bir sürü düşünceyle araba sürmemem gerektiğini söylemişlerdi. Ben sadece Sisi’yi düşünüyordum oysa.  Onun kaçırılma ihtimalini asla düşünmemiş, her zaman orada huzurlu yaşayacağını varsaymıştım. Ama öyle olmamıştı. Artık kaçırılmıştı. Ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilemiyordum. Nereye adım atacağımı, o lanet olası bay gizemin neler yapacağını kestiremiyordum. Elimizdeki tek çare o hiçin konuşmasıydı. Planlarını bize açıklamasıydı. Eğer o da konuşmazsa bir sürü ihtimal arasında doğruyu bulmamız gerekecekti. Bu da fazlasıyla zaman alacaktı.

Yolcu koltuğunda oturuyor, dışarıya boş gözlerle bakıyordum. Antonio ve Roberto arkada oturuyordu. Roberto neler olduğunu sindirmeye çalışıyordu hâlâ. Ama farkındaydı, yüzünde o nadirde olsa gelen sinir belli oluyordu. Sinirlerini öyle kolay çıkaran biri değildi o. Sinirlendiğinde onu kimse tutmazdı. Boş yere sinirlenmezdi. Sinirlenmesinin arkasında yatan bir sebep illaki vardı. Şimdiki sebep ise Sisi’nin kaçırılmasıydı.

Antonio ise aralıksız Sisi’yi arıyordu. Ama telefon hiçbir defasında açılmıyordu. Aramanın asla açılmayacağını bilse de arıyordu o. Endişeleniyordu, hem de hiç olmadığı kadar. Bir umutta olsa, küçücük bir umutta olsa arıyordu işte. Ama telefon açılacağa benzemiyordu. Matthiew her zamanki gibi sakinliğini koruyordu. Sessizdi. Sadece arabayı sürüyordu fakat bu sakinliğinin tam tersini söyleyen bir şey vardı. Ayakları hiç basmadığı kadar sert basıyordu gaza. Yol bomboştu bu yüzden araba olduğundan daha da hızlı ilerliyordu. Onun da içinde olan o karmaşa bu şekilde yansıyordu dışarıya. O da farkındaydı suçlunun kendisi olduğunun. Dediklerinin arkasında duramamıştı, her zaman başımıza öyle bir gelmeyeceğini söylese de artık gelmişti. Başımıza öyle bir olay gelmişti işte. O da kızgındı kendine. Yola attığı o sert bakışları bunu açıklıyordu.

SİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin