Messi'den.
Sabah Ryan, Sebastian, Ronaldo ve ben Dusan'ın evine gelmiştik. Tek kalsın istemedik. Yani bir kaç saat içerisinde kolay şeyler yaşamamıştı.
"Dusan acıktın mı?"
"Hayır acıkmadım."
"Ama bir şeyler yemelisin."
"Yemek istemiyorum."
Zil çaldı.
"Ben bakarım."
Dedim ve kapıya doğru ilerledim. Açtığımda Amra gelmişti.
"Ne var?"
"Biz hemen evlenme kararı aldık ve düğün günü aldık. Hemende davetiye çıkardık. Özellikle Dusan gelsin, haftaya düğünümüz var. Alın davetiyeniz. Görüşürüz."
Dedi ve bana davetiyeyi verdi. Kapıyı onun yüzüne çarptım. Sonra tekrar gelip salonda koltuğa oturdum. Dusan sordu.
"Kim gelmiş?"
"Amra düğün davetiyesi getirmiş..."
Dusan başını önüne eğdi. Elleri ile yüzünü kapattı. Düğün davetiyesini fırlatıp Dusan'a sarıldım.
"Ben Edin ile beraber uyandığımız günden belli yatağımın çarşafını bile değiştirmedim, onun kokusu var diye. Onun bana yaptığına bakar mısınız ya?"
"Tamam, tamam ağlama. Ben kahvaltılık bir şey hazırlayacağım. Cristiano sende gel benimle beraber çıkalım. Ryan ortalık sana emanet ha. Evi biraz temizlemeye başlasın Sebastian. Ben geldiğimde kahvaltıyı yapar, beraber temizliğe devam ederiz. Sebastian özellikle Dusan'ın yatağını güzelce temizle."
Onlar tamam dedi ve biz Ronaldo ile beraber çıktık. Evin önündeki Bim'e geldik. Ben alışveriş arabası aldım.
"Türkiye'de bizi yerler lan. Biz niye geldik ki markete?"
"Boş ver."
Ronaldo kapıya doğru baktığında bir sürü spikerlerin geldiğini gördü.
"Lionel geliyorlar."
"Hiç sıkıntıya verme, alışverişe devam."
Muhtemelen ev de reçel yoktu. Baktığımda Dusan'ın seveceğini düşündüğüm çilek reçelinden aldım. Ronaldo benim arkamda bodyguard ım gibi duruyordu. Salak adam ya! Gülümsedim. Sonra diğer reyonlara ilerledim. Domates, salatalık, limon falan aldım. Akşam yemeğine çiğköfte yapacaktım, onun malzemelerini aldım. Kahvaltı için bir kaç şey daha aldım. Öğle yemeğine ne yapsam diye düşündüm. Ronaldo'ya döndüm.
"Sence öğle yemeğine ne yapayım?"
"Bilmem bir düşüneyim bakalım."
Düşündükten sonra bana döndü.
"Bir tavuk pilav yapalım. Onun için pirinç ve tavuk alalım. Yağ falan ev de var zaten. Bir de öğle çayının yanına hazır bir tatlı alalım. Tiramisu alalım iki paket, yarın içinde."
"Yarın da Dusanlar'dayız değil mi?"
"Evet."
Başımla onu onayladım. Sonra onun dediklerini aldım. İçecek reyonuna gittim. Bir litrelik ayran aldım, akşam yemeği için. Kasaya gittik. Kasiyer konuştu.
"OHA SİZ GERÇEK MİSİNİZ? MESSİ VE RONALDO!"
"Evet gerçeğiz, imkansız bir şey mi bu?"
"İngilizcenize hayran kaldım."
"Türkçe'de konuşabiliyoruz yalnız."
Sonra kasiyer bizim aldıklarımızı geçirdi.
"1251 lira 75 kuruş efendim. Nakit mi, Kart mı?"
(Salladım daha fazlada olabilir)"Kart."
Kartı çıkarttım.
"Okutabilirsiniz."
Kartı okuttum. Sonra eşyaları poşete doldurduk. İki tane poşetti. Bir tanesini ben, bir tanesini o taşıyordu. Dışarı çıktığımızda spikerler vardı. Bıktım ya.
"Neden buradasınız?"
"Canımız istedi geldik. Sizene Allah aşkına?"
"Müslüman mısınız?"
"Evet."
"Türkiye Ligi'nde, yani Superligde tuttuğunuz takımları alabilir miyiz?"
Düşündüm.
"İlk sen söyle Cristiano."
"Beşiktaş."
Kaşlarımı çattım.
"Peki siz?"
"Fenerbahçe."
Hâlâ sorular soruyorlardı. Ama biz aralarından sıyrıldık ve zile bastık. Ryan açtı. Hemen içeri girip kapıyı kapattık.
"Sebastian hadi işi gücü bırakıp gel kahvaltı hazırlayalım!"
Ronaldo'nun elinden poşeti aldım. Sebastian gelince eşyaları önce yerine yerleştirdik. Sonra bizim için gerekli olan malzemeleri çıkarttım. Ben sucuğu doğruyordum, o da salatalık domates doğruyordu. O salatalık domatesi doğrayıp kaba koydu ve üstüne limon sıktı. Ben de sucukları pişiriyordum.
"Yetmez diye tüm sucuğu pişiriyorum. Yumurtasız yapacağım."
"Evet yumurtasız güzel oluyor."
"Ben Neymar ile Mbappe'yi de çağıracağım."
"Evet ara ara."
Aradım ve telefonu kadınlar gibi kulağım ile omuzumda tutturdum.
"Alo?"
"Neymoş Mbappe'yi de al Dusan'ın evine gelin. Mis gibi bir kahvaltı hazırlıyorum."
"Tamam geliyoruz."
...
Biz kahvaltıyı yerleştirirken kapı çaldı.
"RYAN KAPIYA BAK!"
Dedi Sebastian. Neymar ile Mbappe'nin geldikleri zaten yine seslerinden anlaşılıyordu.
"HAYDİ HERKES SOFRAYA!"
Herkes sofraya gelmişti. Ben Dusan'ın yanına oturdum. Herkes yiyordu fakat o sadece izliyordu. Bir parça ekmek böldüm. Üstüne sucuk ve peynir koydum.
"Hadi ye Dusan. Ben mi yedireyim?"
"İstemiyorum dedim!"
"Bak kokmuştur canın çeker."
Elimdekini Dusan'ın ağzına götürdüm. Yedi o da. Sonra kendiside yemeye başladı. Ben de yiyordum. Yemekler bitince hepsini kaldırıp makinaya attım. Mutfağı toparladım.
"Ryan sen Dusan ile oturun. Diğerleri ile hep beraber temizlik yapacağız."
"Sebastian sen Dusan'ın odasına devam et."
Dedim ve herkese görev dağılımı verdim. Biz Ronaldo ile ikinci yatak odasını temizleyecektik. Odaya girdiğimizde Ronaldo kapıyı kapatıp beni kapının yanındaki duvar ile arasına aldı.
"Cristiano çekil, temizlik yapacağız."
"Yapmayalım."
"Gebertirim seni."
"Bu boyunla mı?"
"BOYUM İLE DALGA GEÇ-"
Dudağıma bastırdı dudaklarını. Susturdu beni. Geçen gün çekilmişti. Fakat bu sefer çekilmedi. Alt dudağımı ısırdığında inledim. Sonra ben de ona karşılık verdim ve ellerimi omuzuna koydum. Onun bir eli duvarda, diğer eli ise belimdeydi. Ben tekrar inleyince dilini içeri gönderdi. Ondan sonra ben bu güzel anı bozarak Ronaldo'yu ittirdim.
"Yeter sana şimdilik bu kadar öpüşme! Haydi işe."
Dudağını büzdü ama biz işe devam ettik. Dudaklarımı yaladım. Gerçekten dudaklarının tadı mükemmeldi...
...
Edini ve Amrayi siktim olduler(Ayrica bjk FENER detayi 🫣)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOAT tutulması - Ronessi
Fanfictionayni mahallede yasayan fakat birbirlerine dusman olan iki goat