3: Neymar ve Mbappe Kadıköy'de

276 11 10
                                    

Neymar ve Mbappe bu gün takım ile tanışmak için Kadıköy'e gelmişlerdi.

Bu hem takım, hem de taraftar mutlujuğu için çok güzel, özel bir şeydi.

Neymar ve Mbappe tesise giriş yaptılar. Onları başkanları Ali Koç karşıladı. Türkçe konuşuyorlardı.

"Hoş geldiniz beyler."

"Hoş bulduk başkanım."

Takım arkadaşları ile tanıştılar. Neymar, en çok Mert Hakan Yandaş'ı sevmişti. Mbappe ise en çok Fred'i sevmişti. Neymar'ın eğlenceli kişiliği Mert Hakan ile uyuşuyordu.

"Beyler Dusan ile Edin nerede?"

"Bilmiyoruz bu gün gelmediler."

"Bekleyin ben onlara yazayım."

Dedi Mbappe ve gruba girdi.

Barcelona'nın sahibi

Mbappe
Dusan ve Edin, neredesiniz siz? Biz tesise geldik ama siz yoksunuz.

Takım olarak çekindiğiniz bir-iki fotoğraf atsanıza. Yeğenim Thiago merak etmiş.

Mbappe
Senin merak ettiğini biliyorum. Sana da teklif geldi, sen kabul etmedin. Barcelona'da kaldın. Ama buranın takım ruhu bir güzel ki..

*X1 fotoğraf*

Seneye inşallah gelirim, bilmiyorum

Neymar
E sizin Penaldo ile aranız ne oldu?

O piçin adını ağzına alma, ya da sansürle. Ve hiç bir şey olmadı.

Neymar
Anladım canım, hadi görüşürüz.

Dusan
Selam beyler.

Edin
Arkadaşlar yola çıktık, geliyoruz biz de şimdi Dusan ile beraber.

Neymar
Çabuk gelin.

Edin
Tamam be geliyoruz işte.

...

Dusan ile Edin, Edin'in arabasıyla tesise gidiyorlardı.

"Edin"

"Efendim, yine ne oldu?"

"Ben riske alıp oynamak istemiyorum. Biliyorum, daha belli bile değil. Fakat eğer bir bebek yaşıyorsam bunu riske atmak istemiyorum."

"Tamam konuşuruz biz İsmail hoca ile, her şeyi anlatırız. İnşallah bizi anlayışla karşılayacaktır, eminim."

"İnşallah Edin, inşallah."

Tesise geldiler ve Edin arabayı park etti. Sonra arabadan inip içeri girdiler, herkes kendi alemindeydi. Mbappe ve Neymar onları görünce direkt ayağa kalktılar ve arkadaşları ile sarıldılar, ayrıldılar.

"Uzun zaman sonra sizi görmek... Gerçekten özlemişim sizi."

"Biz de sizi özledik Neymar."

"Messi'nin yanından geliyorsunuz. Kardeşim ne yapacak tek başına oralarda?"

"Ronaldo'su var ya onun."

Sonra dörtlü kahkaha attı. Yanlarına Emre Mor geldi, Edin onu kolunun altına aldı.

"Biri Ronaldo mu dedi?"

"Evet dedik, ne oldu?"

"Ben Dortmund'da oynarken Ronaldo ile rakip olarak oynamıştım."

"Biz de oynadık, çok. Edin'de oynadı. Zaten onlar aynı yaştalar."

"Evet evet."

Sonra işte onlar Emre Mor ile beraber sohbet etmeye devam ettiler. Sonra Edin ve Dusan izin isteyip İsmail hocanın yanına gittiler.

"Hocam biraz özel konuşabilir miyiz?"

"Tabi ki de gençler, gelin."

Diyip bahçeye çıkıp, dolaşmaya başladılar. Edin, hemen lafa atladı.

"Hocam şimdi Trabzonspor'a yenilgi gecesi... Biz Dusan ile baya baya içmişiz. Sonra sabah biz kendimizi Dusan'ın evinde, daha doğrusu yatağında bulduk. Hani anlarsınız ya işte. En güvendiğimiz kişi sizsiniz, o yüzden size anlatmak istedik hocam. Yani anlıyacağınız, Dusan her türlü riske karşı durum neyin nesiymiş riske atmamak için biraz sahalardan uzak kalmak istiyor. Ve benimde sevgilim var, ona nasıl anlatacağım hakkında en ufak bir fikrim yok. Hocam, lütfen yardım edin. Bir hata yaptık, kurtarın bizi. Bir tek size güveniyoruz."

"Şimdi Edin, ne diyebilirim ki? Eğer bir bebeğiniz olursa hayırlı olsun. Her zaman babanız, belki de abiniz ya da arkadaşınız olarak sizin yanınızdayım ve sizi destekliyorum. Dusan'ın isteğinide doğru buluyorum, yani izin veriyorum dinlensin. Senin şu sevgili konusuna gelirsek... Sevgilinin takıntılı bir tip olduğundan bahsetmiştin. Yani böyle tipler kolay kolay ayrılmaz, onu aldattığını yüzüne vursan bile. O yüzden dikkat et. Ve bir şey olursa bana haberdar et."

"Sağolun hocam, gerçekten çok iyisiniz."

Sonra tesise geri döndüler ve oturup takım arkadaşları ile sohbete devam ettiler.

.

.

.

.

.

.
bu fici yazarken aklima her sey geliyor, inşallah bir anda uçmaz












GOAT tutulması - RonessiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin