| 8 Days Without You

15 4 0
                                    

Düşünceler cehennemdir.

.

*8 gün sonra*

Siyah saçlı çocuk kirpiklerini kırpıştırıyor ama bir türlü gözlerini açamıyordu. Parmaklarını oynatmak için bile kendinde güç bulamıyordu.

Aradan dakikalar geçtikten sonra topladığı enerjisiyle gözlerini araladı. Vücudu sanki kaskatı kesilmişti, her yeri uyuşuktu. Ayrıca etrafi da buzlu camdan bakıyor gibi görüyordu, sinirleri bozulunca geri kapattı.

"yemek zamanı jungkook-ah" yabancı ve neşeli bir sesin odaya girmesiyle jungkook gözlerini yeniden araladı. Az önceye nazaran daha iyi görüyordu.

"hop, tepsiyi şuraya bırakalım-" jimin gözlerini kırpıştıran siyah saçlı çocuğu farkedince tepsiyi şak diye yatağın yanına bıraktı.

"Aman Tanrım! Bayan Eun! Jungkook uyandı!!" jungkook sonunda netleşen etrafa, sövmeyi kesip sevinçten zıplayan sarı saçlı çocuğa baktı. Kimdi bu ve kendi odasında ne işi vardı? Ayrıca bayan Eun da kimdi?

"Şükürler olsun. Hemen kapının önündeki çocuğa soyleyiver yavrucum. Bay dowon'a haber yollayalım" jimin koşarak dışarı çıkınca orta yaşlı kadın jungkook'un alnına elinin tersini koydu.

"Nasıl hissediyorsunuz? Ateşiniz iyice düşmüş, iyi olmalısınız" jungkook cevap verecekken boğazından ses cikmayinca öksürdü. Tanrı aşkına, ne kadar zamandır yatıyor olabilirdi de bedeni bu kadar işlevsiz hale gelmişti?

"Haber verdim Bayan Eun, jungkook nasıl? Konuştu mu?" sarı saçlı çocuk hızlıca yatağın yanına gelip jungkook'un alnına yapışan saçları çekti. Sevinçten bayılacağını hissediyordu, jungkook'u kaç gün sonra gözü açık görünce az daha kalpten gidecekti.

"i-iyiyim" jimin tepsideki su bardağını jungkook'un kafasını kaldırarak içirdi.

"kendini zorlama yavrum, büyük badire atlattın. 8 gündür yatıyorsun, vücudunun kendine gelmesi vakit alır. O zamana kadar çok zorlama kendini. Jimin yemeğini yedirsin" kadın odadan çıkınca jimin de yatağa oturdu.

"Beni tanımıyorsun değil mi? Ben Park Jimin" jimin gözleri kısılacak şekilde gülümseyince Jungkook'ta dayanamayarak bu garip çocuğa tebessüm etti.

"Az önceki kadın da Taehyung'un gönderdiği hekimdi. Yaralarınla birlikte ilgilendik, hiç birinin izi kalmayacak merak etme" jungkook'un tebessümü taehyung'un isimini duyunca soldu.

"Taehyung nerde?" sarı saçlı çocuk ne diyeceğini bilemez bir şekilde bir şey demeden tepsiyi kucağına aldı.

"Yemeğini yersen yaralarının iyileşme süresi daha da kısalacaktır. Bay dowon'da çok ilgilendi seninle-"

"Jimin" sarı saçlı çocuk elindeki kaşığı bırakıp gözleri dolu çocuğa baktı.

"Taehyung nerde?" jungkook'un zihninde yeni yüklenir gibi en son hatırladığı olaylar dönmeye başlayınca gözlerinden bir damla yaş aktı.

"Söyleyeceğim ama panik yapmak yok, hem zaten panik yapılacak bir şeyde yok. Sakin olup gitmeye çalışmayacaksın tamam mı?" jungkook'un kalp atışları hızlanmaya başladı.

Taehyung'a bir şey mi olmuştu?

"taehyung o gece... Yaralanmış" çocuğun yanaklarından bir kaç damla daha süzüldü.

"zar zor eve gidebilmiş. Ama neyseki şuan iyi durumda. Başında hekimler var, kimse bir şey bilmiyor. Olayı sadece ben, sen, taehyung ve bay dowon biliyoruz. Hekim kadın da sadece senin saldırıya uğradığını ve taehyung'un arkadaşı olduğun için yollandığını biliyor"

We Were Born to Die/TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin