| Whole Start

11 1 0
                                    


"Ey ahali! Kulak kesilin ve burayı dinleyin, zira Efendi Taehyung'un sarayından getirdim bu haberi!" insanlar aralarında fısıldaşırken yaptıkları işleri bırakıp adamın etrafına toplandılar.

"Bu aydan itibaren alınan paralar iki katına çıktı. Bu ay mesul değilsiniz lakin sonraki ay herkes zorluk çıkartmadan verecek! Zorluk çıkaranlara da gerekli yaptırımlar uygulanacak!" köylüler daha sesli fısıldamaya başlayınca içlerinden birisi öne atıldı.

"Efendimizin hiç mi acıması yok beyim? Kazandığımız paranın yarısından çoğunu nasıl vereceğiz?! Benim evde hasta karım var, ekmek almaya zor yetiyor param-"

"Efendi Taehyung ile ilgili bir mesele değil amca, krallıktan katî emir geldi. Aman zorluk çıkartmayasın"

"Siz saraylarınızda sefa içindeyken bizi düşünmezsiniz zaten! Her gün kuru ekmek yiyor bu halk!"

"Vicdansız köpekler sizi!"

"Koca sarayında erkeklerle oynaşırken bu insanların sesleri ona ulaşmaz elbet! Lakin biz sesimizi duyurmayı biliriz!"

"Haklısın, oğlancının teki üstümüze çullandı. Kendisi sefa içinde yüzerken biz neden aç dolaşıyoruz?!"

"Bu haber krallıktan geldi, boşuna insanları doldurmayın hepinizin kellesi gider"

"Kellemiz gitse ne yazar beyim? Haksız mıyız? Benim çocuklarım aç geziyor aç!" muhafızlar grubu dağıtmaya çalışırken bazıları ısrarla bağırmaya devam ediyordu. Durum vahimdi.

"O efendine söyle! Sefası çok uzun sürmez! Bu kadarı bile fazlaydı zaten ona!"

"Tanrı kahretsin onu ve oynaştığı oğlanı! Şeref yoksunları!" Saray ulağı ortada bangır bangır bağıran adama baktı. Malumat krallıktan demesine rağmen halk Efendi Taehyung'a karşı galeyana geliyordu.

"Alın şu gafili! Halkı galeyana getirmekten ötürü tutuklayın! Haddinizi bileceksiniz, sesinizi kesip krallık emirlerine uyacaksınız!"

Muhafızlar lafını ikiletmeden hala anlamsızca bağırıp sağa sola saldıran adamı yakaladılar. Bunu görenler suspus olmuştu.

"Sakın ola baş kaldırmaya teşebbüs etmeyin, yoksa baş üstünde baş kalmaz!"

...

"Efendim, müsaade buyurun icabına ben bakayım" taehyung yorgun gözlerini üstü başı toprak olmuş adamda gezdirdi.

"Meydanda haykırdıklarınızı bir de burada söyleyin beyim" adam korkak gözlerini ayaklarının ucundan çekmeyince taehyung içinden sabır diledi. Günün son saatleriydi ve bu kadar boktan bir olayla günü kapatmak onu daha da sinirlendirmişti.

"Cevap versene be adam?! Çok güzel haykırıyordun meydanda? Ne oldu da suspus oldun?" adam rahatsızca yerinde kıpırdanırken göz ucuyla yerinde tüm görkemiyle oturan Efendi Taehyung'a baktı. O kadar boş gözlerle bakıyordu ki kendisine, buradan çıkabileceğine dair olan umutları yavaş yavaş sönmeye başlamıştı.

Çünkü köydeki herkes Efendi Taehyung'un zaafının Jeon Jungkook olduğunu bilirdi.

Ve kendisi o zaafa saldırmıştı.

"Efendim ü-üç çocuğum var, ne olursunuz..." Taehyung usulca yerinden kalkıp adama doğru ilerlemeye başladığında korkudan titreyen bedenin şakaklarından bir ter damlası çenesine doğru süzüldü.

"Sadece bana değil... Efendi Jungkook'a da ağır şeyler söylemişsin, doğru mu?" adam bir adım geri çekileceği sırada kollarından onu tutan muhafızlar izin vermedi.

We Were Born to Die/TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin