karşı yurttaki vampir // Yang Jeongin

Childs

Önceki bölümlerde yorum yapan @kitty_felix0 yongli_lix e hediye ediyorum.

Çok korkmuştum, onu tekrar kaybettim diye. Hatırladıklarımın hepsi iyi, sen hep iyisin. Hayal ediyorum:beni bir gün arabadan çıkarırsın, çocuklarımız belki olursa onlara hikayemizi anlatırız. Belki delice ama seninle her şeye hazırım. Ölüme seninle giderim. Çünkü galiba aşk buydu. Demek istediğim sana hislerim aşık olmaktan daha fazlası, sana takıntılıyım.

Gözlerim dolmuştu, orada öldüğünü sanmıştım. Göz yaşlarım yanağımı ıslatırken omzuna vurmaya başladım. Geri gidiyordu ama beni durdurmuyordu.

"sana bir şey oldu sandım, buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum."

İki Elimden tutup beni kendine çekti, sarıldı. Göz yaşlarım omzunu ıslatıyordu "bunu yapmak zorundaydım seninle mutlu olmak için, arin. Bana ne kadar kızsan haklısın, seni çok kırdım."

Ondan ayrılıp yüzüne baktım "göz yaşlarım sadece mutluluktan aksın istiyorum jeongin." parmağı ile göz yaşlarımı silerken elini tuttum. "ben seninle mutlu olmak istiyorum,seninle her şeyi yaşamak istiyorum."

Jeongin alnıma öpücük kondurunca gülümsedim. Dokunuşlarını özlemiştim. "bana dokunuşunu bile özledim."

Benden ayrılınca gözlerimin en derinliklerine baktı "bana bir hediye vereceğini söylemiştin, hatırlıyor musun?"

Güldüm "hala hatırlıyor musun Sen onu?"

Dediği şey ile donup kaldım "seninle ilgili hiçbir şeyi Unutmam."

Parmak uçlarıma çıkıp dudağımı dudağına bastırdıktan sonra geri çekilecekken elini ensemden tutup dudağımı öpmeye başlayınca göz bebeklerim büyüdü. Gözlerim istemsizce kapanmış, ellerim boynuna sarılmış, karşılık vermeye başlamıştım.

Benden ayrılınca gözlerimi açtım, gözleri kapalı, alnımdaydı. "her şey bitti, arin. Artık mutlu olacağız."

(7 Yıl Sonra)

"anne, baba tekrar anlatsanıza."

İkimizde birbirimize bakıp gülümsedik. Artık bir ailem olmuştu. 29 yaşımda olmama rağmen 5 yaşında bir erkek çoğumuz vardı. Jeongin ile artık mutluyduk. Bu yedi yılda çok şey olmuştu, çok şey değişmişti.

Aramızda olan bu küçük yaramaz bizim çocuğumuzdu. Mino bizim oğlumuzdu. "Mino, annen yorulmuştur." Mino aramızdan çıkıp yataktan gitti

"ben yatmaya gideceğim." arkasını döndü, ama hemen yatağa atlayıp kollarımın arasında ki yerini aldı "yarın jia'yı görmeye gidelim yani demek istediğim Mina teyzemi özledim."

Jeongin gülerek Minho'yu kolunun altına aldı "la sen bu kıza ilgi mi duyuyorsun? Ne bu Jia sevdası?"

Mino jeongin'in kolunun altından çıktı ve sırıtarak bize baktı "anneme olan ilgin kadar olmasa da biz de de var bir şeyler." güldüm, Mino odasına koştu.

Jeongin'e sarıldım. "iyi ki varsınız." alnıma öpücük kondurdu "seni tanımasam hiçbiri olmazdı hayatım."

Sabah olduğunda telefonumun çalması ile jeongin'den ayrıldım. Yanımdaki komidinin üzerinde ki telefonu alıp, açtım. Arayan ryujin'di

Esnerken "efendim." dedim

"sen hala uyanmadın mı? Çabuk Mino'yu da alıp gelin. Mina'dayız. Herkes burada hem."

Yatakta doğruldum "herkes derken?"

"kim olacak? Minho, yuna, seungmin, sung, felix, Han ve yeonjun bile geldi."