Dolunay

332 27 4
                                    

Yakamı tuttu "ne diyorsun lan? Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Ne demek tekrar doğmuş?"

Ellerini ittirdim felix ise bize şaşkınca bakıyordu. "tekrar doğmuş demek tekrar doğmuş demektir. Kim olduğunu söylemem. 2 hafta içinde öğreniceksin zaten."diyip odadan çıktım.

Arin'den:
Jeongin de bir tuhaflık olduğunu fark etmiştim. Geç olduğu için herkesle vedalaşıp yurtlara girdik. Kılpayı yetişmiştik. Odalarımıza dönünce üstümü değiştirip yataklara girdik. Herkes yorulmuştu bu yüzden ses çıkarmadan hemen uyuduk

Aradan günler geçti, biz derslere girdik ama orada jeongin yoktu. Yurtta da yoktu. Endişelenmiştim açıkçası. Numarası da yoktu onunla konuşayım. Sonra Bir kaç gün daha geçti. 1 hafta doldu. Hala gelmedi, sadece aklıma geliyordu. Tamam, iyidir herhalde. Ama aradan 1 hafta daha geçti. Galiba çok kafaya takmamaya başladım. Galiba daha gelmiyecekti.

Acaba vampirler gerçekten var mıydı? Bunu çok merak ediyordum. Mina, Ryujin ve yuna buna inanmıyor ama ben küçükken bir rüyamda bir vampirin beni boynumdan ısırdığını görmüştüm. Hemde böyle bir ortamda, karşımızda bir erkek yurdu vardı. Vampirler, neredeydi şuan? Ya da ben çocuk olduğum için inanmıştım küçükken.

Yatağımdan kalkıp vampirler ile ilgili olan kitabımı aldım. Keşke olsalardı, küçükken bir şey olsa hep "vampirler burada! Vampirler gerçek" derdim ve sonra anne terliğini kafama yerdim. Harika değil mi? Ama artık o kadar vampirler yüzünden terlik yediğim için bağışıklık kazandım. Artık acıtmıyor.

Kendim size tanıştırmayı unuttum. Ben Arin, Park Arin.
20 yaşındayım ve gazetecilik okuyorum. Üç tane oda arkadaşlarım dışında Hyunjin adında tam drama queen BİR arkadaşım var Ama gerektiği yerde ne konuşacağını bilir. Arkadaş ortamında en uzun o en kısa da benim. Ben 1.60, Mina 1.64, Ryujin 167, yuna 1.70 ve hyunjin de 1.79. Boylarımızın uyumundan söz etmiyorum bile yani.

Neyse asıl konumuza dönelim. Sizce vampirler gerçek mi? Ay, düşünsenize bir vampir sizi ısırıyor. Herkes vampirlerin olamadığını söylüyor. Hayallerimde ki gibi bir vampir, beni bul lütfen!

Kitabımı kapattım. Hepsi aynı şeylerdi. Yanımdaki telefon titreşince elime aldım. Arayan hyunjin'Di. Bugün derslere gitmemiştim. Neden mi? Bende bilmiyorum. Şaka,Aslında aklım karşı yurtdaydı. Orada bir şey görüyorum ama hemen sonra kayboluyor. Oraya gidecektim bugün sonuçta kurallar çiğnenmek için vardır. Hem herkes derste zaten.

"hocalar beni sordu mu?" diye sordum.

"sormadı. bugün zaten bilmediğim bir yerdeyiz. Sen ne yapıyorsun?"

Evet, ne diyeceğim. Mükemmel soru. "yatıyorum." dedim masumca

"yatıyorsun, sen? Vampirler hakkında araştırma yapmıyorsun değil mi?"

"ben kapatıyorum canım benim, işim var." diyip kapattım. Kitabı yerine koymak için yataktan kalktım. Rafa uzanıp koyduğumda bir kitap boynuma doğru düştü,sayfaları boynumu çizdi. Kitabı yerden alıp rafa geri koydum. Boy aynasından boynuma baktım. Bir şey yoktu yani birazcık çizik vardı. Biraz da kanamıştı ama şuan bunu düşünemezdim. Kimseye yakalanmadan karşı yurda gitmeliyim.

Odadan çıkıp kimseye yakalanmadan yurtan çıkmaya başladım. Tam çıkacakken yurt görevlisi belirdi karşımda. Hemen yanımda ki duvara saklandım. Nefes aldıktan sonra başımı geri doğru çevirdim. Birisi ile konuşma yapıyordu telofonda. Telefonu kapatıp oradan uzaklaştı. Elimi kalbime götürdüm "yakalanmadım bundan şimdi de daha zor olan görev başlıyor." diyip hızlıca etrafımı kontrol ettikten sonra yurttan çıktım. Arkama ve önüme tekrardan baktım. Tamam, kimse yok. Umarım yakalanmam. Yoksa ceza almak ile kalmaz neden yaptığımı da sorarlar. Sonrası blah blah. Onlar Çok biliyor!

Düşüncelerimi kenara bırakıp erkek yurduna girdim. Başıma bir şey gelecek gibi hissediyordum. Kimse yok derken erkek öğrenciler kenardan çıktı. Duvara tekrardan saklandım. Beni fark etmeden oradan uzaklaştılar. Hadi hayırlısı Arin! Yaparsın! Üst kata çıkmıştım. Odalara bakıyordum. Tuhaf, kimse yok ve sessiz bu kadar olmasını beklemiyordum. Birden elim boynuma gitti. Hafif kanıyordu. Bir odanın önünde durduğumda çekilmem ve boynumun kanadığı yerden ısırılmam bir oldu.

Ağzımdan küçük bir inleme çıktı. Bunu yapan kişi ile göz göze geldim. Gözleri kırmızı olmuştu. Ve... O küçükken rüyamda gördüğüm, boynumdan ısıran kişiydi. Aynı sınıfta da olduğumuz kişiydi. Kalbim hızlanmaya başlamıştı. En son duyduğum şey "sonunda beraberiz" dediği idi.

Kendimden geçer gibi oldum, sendeledim. Beni tutmaya çalıştı. İzin vermedim. Garip birisiydin jeongin. Kesinlikle! Gözlerine baktım kırmızı olan gözleri normal haline dönmüştü. Ondan korkarak uzaklaştım. Garipten daha garipti.

"s-sen kimsin?"

Üstüme gelmeye başladığında geri geri gidiyordum. "gelme, sen nasıl bir şeysin? Normal değilsin sen!"

"açıklayacağım, üzgünüm sana açıklayamadım. Ama bugün benimle kalmalısın. Bana güven,lütfen."

İkimizde durup birbirimize baktık. Kötü bir amacı yok gibi gözüküyordu. "sen kimsin?" diye sordum ikinci kez.

"ben bir vampirim" dedi tedirgin bir ses ile. Gözlerim büyüdü. Şaka yaptı değil mi? Şaka. Şaka değil mi!

Cümlesine devam etti. "uzun zamandır kan içmiyordum o yüzden oldu demin ki şeyler."

"bugün neden seninle kalacağım?" dedim konuyu değiştererek

"bugün dolunay..." dedi.




Bölümler nasıl gidiyor? Unutmayın sizin fikriniz benim için en önemlisi. Bölümü beğenip yorum yaparsınız beni çok mutlu edersiniz. Görüşürüz kendinize iyi bakın

karşı yurttaki vampir // Yang Jeongin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin