Günler sonra kendini nefes almış gibi hissediyordu Anka. Kulağında her zamanki gibi yüksek sesle çalan Türkün gücü şarkısı eşliğinde elinde sigarası ile bulunduğu dağda dolaşıyordu. Gece saatlerinde karakoldan ayrılarak dağa çıkmış sınıra yakın bir bölgedeydi. Amaçsızca dolanıyordu daha önceden olduğu gibi eğer karşısına çıkan çakallar olursa avlanacaktı, zira babası her hangi bir kampa gitmesine izin vermemişti şimdilik...
Koz timi ve karakolun askerleri sabah egitimlerini yapmış işi olan işinin başına geçmiş kalan birkaç asker ise sigara içip sohbet ediyorlardı karakolun bahçesinde.
"Devrem kimmiş gelen kadın öğrenebildin mi komutandan?"diye sormuştu bir asker karakolun rütbeli askerlerine çay vermekle görevli askere.
"Sus lan bi duyan olmasın amk"demişti tedirginlik ile etrafına bakarak çaycı.
Yanında oturan dört askerde anlamayarak arkadaşlarının haline bakmıştı.
"Noluyo lan ne korkuyon gardaşım?"demişti bir başka asker.
"Lan korkma gece çıktı gitti kadın duymaz seni"demişti gece nöbet tutan bir asker.
"Ulan nasıl korkmayayım amk o kadın dağda itlerin korkuyla titrediği Deli yüzbaşıymış. Bizim komutanlar konuşuyordu geçenlerde Çelik karakoluna baskın oldu ya Deli yüzbaşı yetişmiş karakola"diyip sigarasından içine derin bir nefes çekmişti çaycı.
"Eee napmış reklam verme amk"demişti bir ilk soruyu soran asker.
"Kadın itlere serenat yapmış amk bildiğin. Komutanın dediğine göre çelik karakolunun komutanı anlatmış ona da demiş ki çatışmanın ortasında bir anda dağdan komando marşı yükseldi bir gaza geldi askerler ki sorma demiş sonra çatışma bitmiş kontrole gitmişler bizim Koz timi ve birkaç komando devrem kadın sağ kalan beş iti toplamış bir yere hiç konuşmadan sigara içerek izlemiş bir süre sonra bi anda öyle hızlı kasaturayla dört itin boğazlarını kesmiş ki komandolar bile bir adım geriye gitmişler sonra sağ kalan baş it konuşmuş bizim Poyraz komutanım öldüremezsin yüzbaşı demiş kadına komandolar ayağa kalkıp Poyraz komutanima dönüp birkaç adım atınca bırakacak sanmışlar ama kadın elindeki sigarasını teröristin üzerine atıp yakmış itleri amk meğer askerler gelmeden üzerlerine barut dökmüş lan. Şimdi sen gel de korkma hakkında konuşmaya, iflahını siker adamın kadın amk"demişti çaycı asker.
"Siker harbi"demişti nöbet tutan asker çaycının anlattığından sonra...
Koz timi ellerinde sigaraları ve çayları ile hep beraber oturmuş maç muhabbeti yapıyorlardı ki daha fazla merakina dayanamayarak birkaç dakika sonra Emre'nin lafı bitince konuşmuştu Mert.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (Bir Deli Yüzbaşı)(Ara Verildi)
Acción"Beni delirten dağlardan intikam alırken eğleniyorum sadece"
