Bağlantı kurmalarının üzerinden iki gün sonra bir daha irtibata geçilemeyen Oğuz timi ile arama başlatmıştı kendilerinden sorumlu albay. Lakin ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bir türlü askerlerini bulamıyordu albay. Esir durumunda olduğunu düşündükleri askerleri için istihbaratçılara haber verilmişti ama Oğuz timi yer yarılıpta içine girmiş gibi yoktu.
Köstebek kod adlı terörist eski zamanlardan kalma bir afet sığınağını kendine kamp yapmış Oğuz timini yerin altına hapsetmiş bilgi almaya çalışıyordu...
Beş askerin de yedikleri dayaklardan bedenlerinde sayısız morluklar, kızgın demirle derin yanıklar, sayısız derin olmasa da kan kaybetmelerine sebeb bıçak kesikleri, çekilen eksik birkaç tırnak... Birkaç saat ara ile demir sopayla dayak yediklerinden heybetli bedenleri yorgundu...
Anka komutanından gelen emir ile Oğuz timini aramaya başlamıştı. Tahmin ettiği birkaç kampa uğramış birkaç iti gebertip baş itleri konuşturmuş kampları patlatıp öğrendiği bilgileri komutanı ile paylaştıktan sonra Oğuz timini almak için yola çıkmıştı...
İki gün sonra sınır dışında bulunan köstebeğin kampına ulaşmıştı. Kampın dışında on küçük çakal dışında kimse yoktu ama Oğuz timinin burada olduğuna emindi... Birkaç dakikalık düşünmesinin ardından çılgınca fikrini uygulamadan önce sigarasını içerek bir süre itleri izlemişti...
Sigarasının bitmesi ile müzik çalarını güvene alıp silahını ve çantasını omzuna takıp uzandığı kayanın üzerinden kalkıp aşağı atlamış böylece itlerin dikkatini çekmişti. Birkaç ite sıkmış kendilerini yakalamalarına izin vermişti.
İtler çaylak bir asker olduğunu düşündükleri askeri yaka paça bağlayıp silahlarını almış köstebek başkan kampta olmadığı için yakaladıkları diğer esir askerlerin yanına götürüp bağlamışlardı...
Anka yorgun bakışlarına rağmen dik durarak izleyen Oğuz timini kısaca süzmüştü. Ölümcül derecede görünür yaraları olmadığını görmek rahatlamasını sağlamıştı.
Oğuz timi yorgun bakışları ile içeriye getirilip bağlanan kadına bakıyordu.Asker olduğuna dair birşey yoktu kadının üzerinde, bu yüzden zorla alınıp dağa çıkarılmış olduğunu düşünmüşlerdi.
"Selamın aleyküm"demişti gülümseyerek Anka.
"Aleykümselam, iyi misin?"diye sormuştu Baki.
"Elhamdülillah, sen nasılsın Baki'cim?"diyip hala gülümseyen kadın ile hepsinin kaşları çatılmıştı.
"Kimsin sen?"diye sormuştu binbaşı, komutanları dışında isimlerini bilen kişi sayısı azdı ve bilenlerin arasında bu kadının olmadığına emindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (Bir Deli Yüzbaşı)(Ara Verildi)
Aksi"Beni delirten dağlardan intikam alırken eğleniyorum sadece"