İNTİKAM

39 4 0
                                    

                          2 SAAT ÖNCE
Pardon, bu kitap sizde bulunuyor mu?

Kitapçıda Çalışan:"Elbette"dedi.
Daha önce bu kitabı okudunuz mu?dedim.
Kitapçıda Çalışan:"Evet okudum, çok güzel bir kitap. Bu arada ben Han, tanıştığıma çok memnun oldum"dedi.
Bende memnun oldum, dedim.

Demek sesin mavi ışık.
"Evet benim. Şimdi seninle bir oyun oynayacağız. Eğer sen kazanırsan ben öleceğm, ama eğer ben kazanırsam sen öleceksin. Kabul mü? "dedi.
Tamam fakat bir şartım var, dedim.
Neymiş şartın, dedi.
Kuralı ben koyarım girdiğim her oyunun, dedim. Kabul etti. Yaptığımız tamamen bir aptallıktı. Çünkü karşımda ki mavi ışık değildi.
Ne oynayacağız?, diye sordum.
Rus ruleti, dedi. Oynamaya başladık. İlk el benimdi ve boş çıktı. Bu 6.tura kadar devam etti. Kurşun onun beyninde dağılacaktı. Dur, dedim. Neden durayım? , dedi.
Ben sana demedim mi? Kuralı ben koyarım girdiğim her oyunun dedim ve kafasına tabancanın arkası ile vurdum.
Gözlerini açtımıştı.
Nerdeyim ben, nereye getirdin beni, dedi.
Depodayız sevimsiz varlık.
Beni bırak yoksa seni gebertirim, dedi.
Aaa şuan bu durum da bile beni mi tehtit ediyorsun. Cesur insanları severim ama aptallara tahammülüm yok, dedim. Mert ve Beyza'nın ellerini bağladıkları gibi bağladım. Ve Mert ve Beyza'ya yaptıklarının aynısını ona yaptım. (Sigara hariç)
Ben beyaz ışık değilim. Bunu biliyorsun demi, dedi.
Benim senden iyi bildiğimi bil Tuğra dedim.
Bunları nerden biliyorsun?, dedi.
Aptal herif. Ben Cumhuriyet Savcısıyım. Yıllarca ben bunu okudum. Siz kendinizi benden zeki mi sanıyorsun dedim. Telefonunu aldım ve mavi ışığa mesaj attım.
Abi savcı elimde.
-Aferin sana Tuğra. Dediğimiz depoya getir.
Oraya savcı kayıplara karıştığı için polisler gitti. Çam ağaçlarının oraya getireyim.
-Tamam, oraya getir.
Tuğra'nın vücuduna Beyza ve Mert'e yaptıkları gibi son olarak zehir enjekte ettim. Dürbün, silah ve şarjör aldım. Tuğra'nın ellerini çözdüm ve arabaya bindirdim.Buluşma noktasına ben daha önce gelmiştim. Son olarak bana ne demek isyersin Sevimsiz şey?dedim.
Mashar abim seni gebertecek. Senden öncede arkadaşlarını ve aileni savcı, dedi.
Tuğra'yı arabadan indirdim. Bir ağacın altına bıraktım.
Görüşmek üzere sevimsiz şey dedim. Ormanın orada bir dağ vardı ve onun üstüne çıktım. Arabadan indim ve dürbünümü çıkardım. Mavi ışığın yani Mashar'ı bekliyordum. Sonunda gelmişti. Tuğra'nın üzerine taktığım ses cihazından gelen sesleri duyabiliyordum.
Tuğra!, diye bağırdı.
Kim yaptı bunu kim? Tuğra bana cevap ver. Tuğra kardeşim., dedi. Fakat çok geçti çünkü Tuğra ölmüştü. Tam o sırada Mashar'ı aradım. Telefonu açtı.
Aptalsın sen Mashar aptalın teki. Nasıl elime düştün nasıl Mert ve Beyza'nın intakımını aldım. Sen kimsin ki beni tehdit ediyorsun. Ben Tomris KILIÇASLAN. Bunu hak ettin Mashar, dedim.
Seni geberticem, dedi.
Sen büyüdün de beni mi geberteceksin katilcik, dedim. Suratına telefonu kapattım.
Mashar: O kadını bana bulun, diye bağırıyordu. Fakat ben çoktan ordan uzaklaşmıştım. Hastahaneye Mert ve Beyza'nın yanına gittim. Yarın taburcu olacaklardı. Çok mutluydum. Mert ve Beyza'nın intakımını almıştım. Evime gittim. Yemeğimi yedim, sıcak bir duş aldım ve çalışma masama oturdum. Mashar'a her geçen gün yaklaşıyordum. Fakat yüzünü göremiyordum. Mashar artık bana bir adım daha yakındı...

BÖLÜM BURADA SONA ERMİŞTİR. BİR SONRAKİ BÖLÜMDE  GÖRÜŞMEK ÜZERE 💕💖
SİZİ ÇOK SEVİYORUM 💓💓
HOŞÇA KALIN 💞

Bir sonraki bölümde neler olacak???

MAVİ IŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin