Mert ve Beyza'nın taburcu olmasının üzerinden 2 hafta geçmişti. İkisine de gözüm gibi bakmıştım. Sabah erkenden kalkıp yüzümü yıkamaya banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadım. Oturma odasından sesler geliyordu. Belli ki Mert ve Beyza'da uyanmıştı.
Oo günaydın gençlik, dedim.
Beyza:Günaydın, Tomris. Mert'in kliğini bir maskeli balo düzenliyor.
Mert de bu baloda ödül alacak. Misafir olarak da biz gideceğiz. Vallahi itiraz kabul etmem.
Tomris: Ya gençler siz gidin be gelmeyeyim, dedim.
Mert:Tomris hiç olur mu öyle şey. Ben sizi ailem olarak görüyorum. Sende bu ailenin bir parçasısın. Sende gel lütfen, dedi.
İkiside çok ısrar edince kabul ettim.Ne zaman balo?dedim.
Yarın saat 20.00'de, dedi Mert.
O zaman dışarı çıkalım ve alışveriş yapalım, dedi Beyza.Kahvaltımızı hemen yapıp dışarı çıktık. Mert ve Beyza'yı alışveriş yaparken başbaşa bıraktım.(Canım çiftim) Ben birkaç mağazaya baktım fakat istediğim maske ve elbiseyi bulamadım. En son olarak girdiğim mağzada istediğim elbise ve maskeyi buldum. Elbise kan kırmızısıydı. Üzerinde taşlar vardı. Elbise ve maskenin parasını ödedim. Benim işim 1,5 saatte bitmişti. Bir kafeye oturdum ve soğuk bir kahve söyledim. Kahvem geldi. Kahve içene kadar kitap okudum. Ardından Beyza'yı aradım
Beyza:Efendim Tomris.dedi.
Işiniz ne zaman bitecek?dedim.
Beyza:Mert aldı ama ben daha beğenemedim. Hiçbiri güzel değil. Biz biraz geç geliriz.İstersen sen eve dön ya da bir kafeye otur, dedi.
Tamam Beyza ben eve geçiyorum o zaman siz gelirsiniz. Çıkmışken sinemaya falan gidin., dedim.
Beyza: O zaman sende gel sensiz olmaz, dedi.
Kız siz sevgilisiniz başbaşa gidin benim ne işim var hadi evde görüşürüz. Öptüm, dedim.
Beyza:Tamam o zaman bende öptüm görüşürüz, dedi.Kafeden kalkıp arabama gittim. Evime sürdüm. Eve geldim. Aldığım kıyafetleri astım. Kendime güzel bir salata hazırladım ve yedim. Sonrasında güzel bir duş aldım. Saat akşam 19.00 olmuştu. Çalışma masama oturdum. Günlerdir Mashar'ın sesi soluğu çıkmıyordu. Ya kardeşinin ölümü onu derinde sarsmıştı yada bir hamle yapacaktı. Bu adama her geçen gün yaklaşıyordum fakat yüzünü göremiyordum. Onu ne olursa olsun bulacaktım. Dosyaya çalışırken saatin kaç olduğunu anlamadım. Kapıyı biri açmıştı. Gelen Beyza ve Mert'di.
Oo hoş geldiniz gençler, dedim. Beyza içeri girmişti ama Mert kapının önündeydi.
Mert içeri girsene, dedim.
Mert:Ben artık gidiyim Tomris. Kaç gündür sana da yük oldum gidiyim, dedi.
Aaa ne yükü Mert. Tabi ki kalacaktın. İstediğin zaman gelebilirsin, dedim. Beyza Mert'in eşyalarını verdi. Mert kendi evine gitti. Beyza aldığı elbiseyi gösterdi. Yeşil bir elbiseydi. Beyza da kıyafetlerini astı saat gece 00.00 olmuştu. Ama ikimizinde uykusu yoktu. Bir tabağa çekirdek koyduk yanına kola aldık ve Beyza'nın yatağına geçtik. Çerkidek ve kola eşliğinde Beyza bugün neler yaptığını anlattı.
Beyza:Bu arada Kıvaç'ı gördüm., dedi.
Hangi kıvanç Beyza?dedim.
Beyza:Lisede dövdüğün varya, dedi.
Ayy o mu. Ne güzel dövmüştüm onu, dedim. Güldük eğlendik ama saat 03.30 olmuştu. Bende odama gittim ve yattık.Sabah daha doğrusu öğlen gözümü açtığımda saat 12.30'du. Beyza kahvaltıyı hazırlamıştı. Elimi yüzümü yıkayıp sofraya oturdum. Kahvaltımızı yapıp evi topladık. Saat artık 14.00 olmuştu. Hızlıca odalarımıza gittik. Giyindik ve süsledik. Beyza odaya girdi. Hazır mısın Tomris, dedi. Hazırım, dedim. Ama ikimizde de bir eksik var, dedim.
Beyza ne eksiği var?, dedi.
Kırmızı ruj 💄dedim.
Çok haklısın Tomris, dedi. İkimizde rujlarımızı sürdük, stiletto ayakkabılarımızı giydik ve evden çıktık. Mert ile buluştuk. Balo yerine gittik. Çok büyüktü. İçeri girdik. Misafirler geldi, doktorlar geldi derken balo başladı. Klinik Sahibi konuşmaya başladı.Sayın Misafirler, Sevgili Klinik arkadaşlarım ödül töreni ve maskeli balomuza hoş geldiniz. Şuan herkesin yüzü açık ama birazdan maskelerinizi takacaksınız.
İlk olarak ödül vermek istediğimiz cerrahlara ödüllerini vereceğiz. İlk olarak Mert SÜLEYMANOĞLU.
Açık ara en iyi cerrahlarımızın başında Mert Bey geliyor. Buyrun ödülünüz, dedi.
Herkese ödüller verildi. Konuşmalar yapıldı. Sonrasın da herkes maskesini taktı ve dans müziği çalmaya başladı.Mert Beyza'ya:Bu aciz adama dans etmeyi kabul eder misiniz?, dedi. Beyza da tabi ki kabul etti. Herkes karısıyla, sevgilisiyle dans ediyorlardı. Salonda sadece bir adam ve ben oturuyordum. Adam kalktı ve yanıma geldi.
Benimle dans eder misiniz güzel hanım?, dedi. Adamın yüzü maske ile örtülüydü fakat kulağında bir yara vardı. Bu Mashar olabilirdi. Kabul ettim. Dans etmeye başladık.Tomris KILIÇASLAN çok güzel olmuşsun. Fakat şuan katilin ile dans ediyorsun farkında mısın?, dedi
Tabi ki de farkındayım Mashar, dedim ve karnına tabancamı koydum.
Çok zekisin savcı çok, dedi.
O sırada salonda yanan kırmızı ışıklar bizim üstümüze düştü.
Noldu canın mı yandı Mashar?
Kes sesini kes, dedi.
Bayadır sesin çıkmıyor kardeşinin ölümü seni çok üzmüş Mashar, dedim.
Bak savcı senin için daha acımasız bir ölüm planladım. Seni şurada öldürmeyeyim, dedi.
Sen beni mi tehtit ediyorsun şuan biri ölürse oda sen olursun. Sen sana verilen o erkek özgüvenini çok fazla kullanıyorsun. Herşeyin fazlası zarar Mashar, dedim.
Sen hayatımda gördüğüm en sinsi ve en zeki kadınsın Tomris, dedi.
Yüzünü aç, dedim. Tam o sırada içeriye gaz bombaları atıldı.
Mashar'ı çok sıkı tutuyordum kaçmasın diye. Çünkü onu bir daha bu kadar yakından göremeyebilirdim. Ama bilincim kapanmaya başlamıştı. Mashar benim belimden tutup kulağıma şöyle dedi
DANS İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. ÇOK GÜZEL BİR KADINSIN TOMRİS.BU SEFER SADECE BENİ TANI DİYE BU KADAR YAKININA GELDİM. BİR DİĞERİNDE İSE ÖLDÜRMEK İÇİN GELECEĞİM. BÖYLE GÜZEL DANS EDECEĞİMİZİ BİLSEYDİM GAZ BOMBALARINI DAHA SONRA ATTIRIRDIM. İYİ GECELER TATLIM...BÖLÜM BURADA SONA ERDİ.
DİĞER BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE
SİZİ ÇOK SEVİYORUM💓💓Sizce bir diğer bölümde neler olacak???