bir kez Kağan'dan

564 58 89
                                    

İyi ya da kötü, kesin bir son bekleyen herkes için🖤

İyi ya da kötü, kesin bir son bekleyen herkes için🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KAĞAN'dan

Can Ozan - Ağlama ben ağlarım

Kendimi geride bırakılan sanırken, giden taraf olduğumla yüzleştiğimde iyileşmem zaman almıştı. Zaman alacaktı. Henüz ne bir şey yoluna girmiş ne de kötü günler benim için bitmişti. Dünya, birbirimize verdiğimiz sözü sağlayacak bir yörüngede dönmeye başladığında belki bazı şeyler düzelirdi.

O da beni tekrar istediğinde. Bir kez daha sevebildiğinde.

Benim için burası bir tatil yeri değildi artık, Mavi Tepe yaşam alanımdı. Bir yıldır her gün koştuğum İskele sokakları evim, denizin dalgaları müziğim olmuştu. Bazen, mevsimlerden kış olunca hava çok soğuduğunda, buraya birileri uğramadığı zamanlarda durup kimsesizliğini izlerdim. Geçmişten gelen yansımaları daha fazla tutabilmek için yağmurun altında sırılsıklam olma pahasına beklerdim. Oradan ellerim boş ayrıldığımda, tutamadıklarımla yüzleşirdim.

Çünkü o gelmedi. Gelmezdi. Ben Lara'ya gidemedim, hiçbir yere Lara'yla dönemedim. Son anımızda, gözlerindeki şefkatli yumuşama dünyaya bağlı kalmamdaki tek dayanaktı. Beni hayatına bir kez daha kabul etmemişti ama imkânsız olduğumuzu da söylememişti.

Belki de işleri yeniden kadere bırakmak daha doğru olur, demiştim.

Belki de hiç değilse bunu sağlamayı becerebilmiştim.

Tepeden koşarak indiğimde, baştan aşağı sabah güneşiyle kavrulmuştum. Sıcak bir temmuz günündeydik ve İskele'de günler artık erken başlıyordu. Larnaka'da yaşamaya başladığımdan beri her gün düzenli olarak koşardım ama yaz tekrar geldiğinde bu basit rutini tekrarlamak bile benim için hiç kolay olmamıştı. Kalabalığın içinden, birlikte büyüdüğümüz o yazı düşünmeden geçemediğimi fark etmiştim. Liseye giden çocuklar bizi hatırlatıyordu. Sarışın ve esmer bir ikiliyi yan yana gördüğümdeyse kalbim sıkışıyordu. Onları neyden bilmiyorum ama karanlıkta gizlenen bir şeylerden korumak istiyordum.

O malum geceden sonra Türkiye'ye gittiğimde içime kapanmıştım. Tek hedefim okulu bitirip Kıbrıs'a dönmekti. Kış ve yaz tatillerinde gelmeye devam etmiştim ama Lara'yı bir daha hiç görmemiştim. Sofia'nın sosyal medya hesaplarını bulsam da ona Lara'yı sormamıştım, ara ara görüştüğüm Çağrı'ya artık dayanamadığımı söylememiştim. Diğer parçamın o kadar da uzaklarda olmadığını bilirken yarım yaşamak zor olsa da bir şekilde idare etmiştim.

Bana söz ver, Lara. Bir yerlerde karşılaşırsak tekrardan birlikte olacağız. Bize ancak o zaman bir şans vereceğiz.

Bizi hemen o gün kabul etmeyeceğini bildiğimden, bunu ben istemiştim.

Ya epey yaşlı göründüğümden ya da sıkıcı bir olgunluğa sahip olduğumdan tanıştığım herkese yaşım yirmi beş demiştim. İnsanların o an yüzlerini gölgede bırakan şaşkınlığını, önceleri aklımdan silememiştim. Lara'dan sonra yarım kalacağımı sanıyordum, Lara'dan sonra yarım da kalmıştım. Bu yüzden saçlarımdaki birkaç tel beyaza, gözlerimin altındaki çöküntülere, simamın yorgun görünmesine engel olamamıştım.

Şeytan Adını FısıldadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin