SOĞUK CEHENNEM

Ateşin Ölümü (Part 1)

Herkese merhabalar arkadaşlar. 

Ateşin Ölümü bölümü kitapta da uzun bir bölüm olduğu için burada part part yayınlayacağım bilginiz olsun. Ateşin bölümü adlı her bölüm kitapta tek bölüm halindedir.

Umarım keyif alıyorsunuzdur. Her birinize sevgilerimler... 

Atımla vedalaşırken huysuzlanmıştı. Eve yönelen adımlarımla üstündeki fazlalıkları çıkartıp benim için hazırlanan kahvaltı masasına geçmiştim. İlaç içip uyumaktı niyetim. Yemek yerken ev çok fazla sessizdi. Menessa ilaçlarımı getirmiş ve içmemi beklemişti. Ertan içeri girdiğinde yukarıda uyuyan adamın durumu aklıma takılmıştı. 

"Durumu nasıl?" 

"Az önce adamları tarafından alındı efendim." 

Kaşlarımı kaldırdım. Demek kendine gelir gelmez gitmişti. İçtiğim son yudum su ile ayaklanmıştım. 

"Peki sen araştırmaya devam et. Bu adam kimmiş neymiş iyice öğren." 

"Merak etmeyin takipteyiz efendim." 

Beni onaylayarak dışarı çıkmıştı. Ben odama ilerlerken telefonum ısrarla çalmış ve arayan kişiye göz ucuyla bakmıştım. Telefonlardan nefret ediyordum. 

"Efendim Dirim?" 

"Hera Hanım sizi bugünkü anlaşma için aramıştım." 

"Evet ne oldu?" 

"İki aydır hazırlanan projenin alınması gereken izinleri alınmamış ama bugünkü toplantıda gerçekleşiyor ve bu anlaşmaya usulsüzlük meydana getiriyor." 

"Yalın buna nasıl müsaade ediyormuş?" 

"Yalın Bey'e raporları iletmeme rağmen bunun en kısa zamanda halledeceğini bize bir sıkıntı yaratmayacağını söyledi ama eğer ki anlaşma sağlanırsa maddi tazminatlar ödenebilir." 

Bu Yalın neyin peşindeydi! Her şeyin üst üste geldiği şu günlerde Yalın bir baş belası olmuştu. Ayrıca neden şirketimi usulsüz işlere karıştırıp beni kışkırtıyordu bunu çözmem gerekiyordu açıkçası. 

"Hera Hanım, bile bile işlenen usulsüzlükle suçlu konumuna düşüyorsunuz. Hemen şirkete gelseniz iyi olur." 

Başımı ovalıyor, uykusuzluğumu ve sabahın sızısını yüzümden silmeye çalışıyordum. Telefonu kapatıp odamda üstüme değiştirdiğim de klasik kıyafetlerimle aşağıya inmiştim. Dışarı çıktığımda Ertan şirkete gitmeyeceğimi bildiği için koşarak ne olduğunu anlamak adına yanıma gelmişti. 

"Hera Hanım bir sorun mu var?" 

"Şirkette gidiyorum." 

Arabaya doğru yürüyüp şoför koltuğuna geçerek arabayı çalıştırmıştım. Ertan yanıma oturmuş ve ne diyeceğini bilememişti. Şirkete girdiğimde odama geçip Dirim'den bilgi almak için odama çağırdım. Bana aktardığı bilgiler ile usulsüzlük gün be gün ortadaydı. Şirketi yasaların henüz izin vermediği bir projenin ilerlemesine izin verecekti öyle mi? Toplantı odasına geçtiğimizde sunumu yapan Yalın'dı. 

Öylece sesimi çıkarmadan her şeyin yolunda gittiği zannedilen projeyi dinlemiştim. Yalın o kadar durağandı ki beni ağına düşürmek niyetindeydi. Dosyanın bir parçasını bile incelemeden sadece sunumunun bitmesini bekledim. Yorgunluğum gözlerimden akıyordu ama bunu es geçecek kadar aptal değildim. Gerçekten kusursuz bir proje gibi gözüküyordu. Yalın'ın anlatımı mesleğimi okşuyordu ama buna izin verecek değildim.