Karanlığın yolcusu ve bir umuda kapı aralamak niyetindeyken hiç tanımadığı bir serinlikte gözlerini aralamıştı. Tek nefesle kalktığı o serin yataktan sıyrılmıştı. Canının acıması ve etrafına attığı afallatıcı bakışları onu toparlanmakta zorluk çektiriyordu. Ayaklarına yapışan örtüyü itip ayaklandığında bir anda neredeyim ben kafasına girmiş ama bir anlam verememişti. Daha önce başına gelen türlü pisliklerden sonra kendini ilk kez temiz ve konforlu diye adlandırdığı bir ortamda bulması onu şaşırtmıştı. Hele ki bir önce düştüğü çukurdan daha aydınlık olduğu kesindi. Boynuna yerleşmiş bandajı ovaladığında acıyan canıyla gözlerini yummuştu. Canı yanıyordu ama ruhunun acısı her şeyin üstündeydi.Birçok kez etine bulaşan acı bariz ortadaydı ama ruhunu bir kez bile olsun toparlayamamıştı.
Aklına yer eden dün gece yaşadıklarıydı. Başına yediği o son darbeden sonra şuurunu kaybetmiş ve tadı hala can yakıcı sızısıyla üzerindeydi. O şeref yoksunu adamın hayatını mahvetmesinden sonra yaşadığı ıstırap dolu yaşantısı ne kadar toparlanmaya çalışılsa da kendini düştüğü uçurumlardan geriye itemiyordu. Her seferinde daha çok yoruluyor ama vazgeçmiyordu.
Aklını bunaltan durumların aksine bu sefer bulunduğu bu eve anlamlar yüklemekti niyeti. Bu sefer farklı diyordu. Neden izbe bir yer dururken böyle bir evde olduğunu muhakkak öğrenecekti. Bunun bir tesadüf olmadığını biliyordu. Tek olduğu anları kollayan ve kendini saklayan bir pislik neden aşikâr bir eve beni bıraksın ki diye geçiriyordu aklından. Bu şeref yoksunu adam ailesinin katiliydi. Tek temennisi onu ele geçirip hayalini kurduğu işkencelerle onu yok etmekti. Ayağına batan zemin hala güçsüzlüğü ile yüzüne vurduğu acizliği canını sıkmıştı.
Pencere yaklaşıp tuttuğu ensesiyle etrafı süzmüştü. Bir evin arka bahçesine bakan bu yer derin bir ormana açılıyordu. Gün karamsar ve bulutların ardına gizlenmiş bir hava vardı yüzüne vuran.
Soğuk havayı ve etine yapışan sızı ile titremişti. Kimseyi göremediği bu evin yalnızlığındaydı. Üstünde kendisine ait olmayan kıyafetler vardı.
Pencereye tutunan elleriyle şöyle bir odaya bakmış ama kendisine ait hiçbir iz bulamamıştı. Ona ait olmayan döküntülerden başka bir eşya mevcut değildi. Pencereden ayrılırken dizine yerleşen dünün sızısı ile yüzünü buruşturdu. Kapıya yaklaşmıştı ki aralık kapının eşiğinde bir kadın taşıyabileceği büyüklükteki kutuyu yüklenmiş koridordan geçerken onu fark etmişti. Ona tereddütle bakan kadın yorulmasına izin vermeden konuşmuştu.
"Buyurun bir şey mi istemiştiniz?"
"Bir telefona ihtiyacım var."
Nasıl olsa her şeyi öğrenmenin bir yolu vardı. Biran önce burayı terk etmekti niyeti. Zayıf ve savunmasızdı bu yerde. Kadın tek kelime etmeden onu onaylamış ve uzaklaşmıştı. Kapıyı kapatıp içeri girmiş ve yeniden pencereden dışarı bakmıştı. Aklına kazıdığı detaylarda dalıp gidiyordu.
Bir adam ahır olduğu belli ona büyük bir kapının önüne çıkmış ve elindeki samanları içeri taşıyordu. Uzuvlarına vuran acıya rağmen izlemeye devam etmişti. Adam taşıdığı samanları taşımayı kestiğinde dikkat kesildiği noktaya o da dikkat etmiş ve bir kadın ormanın derin noktalarından atıyla adama yaklaşmıştı. Hırçın atı şaha kalktığında kadın ustalıkla atını dizginlemişti. Bu hareketi onu hayran olmasına ve takdiretmesine neden olmuştu. Bunu fark ettiğinde bakışlarını çekmiş,silkelenerek kendine kızmıştı. Bir kadına hele ki hiç tanımadığı bir kadını süzmek ve onu seyretmek onun için yanlış bir davranıştı. Yatağa gerisin geriye oturduğunda içeri kapıyı çalarak giren kısa boylu kadının elindeki telefonu teşekkür ederek almış ve en sadık adamı Afşin'i aramıştı. Ona bilgi verirken aynı zamanda konum göndermeyi ihmal etmemişti. Yakın olduklarını öğrendiği adamları birkaç dakikaya burada olacaklardı. Zaten onu arıyorlardı. Hala içeride bulunan kısa boylu kadın dolapta temizlenip asılan kıyafetlerini yatağa bırakmış ve odanın içindeki varlığını yok etmişti.
Adamları kapıyı çalmalarını fırsat vermeden çıktığı evin ön kapısında kısa boylu kadına teşekkür etmiş ve gitmeye hazır aracıyla olay yerini terk etmişti.
Merhaba bu bölüm biraz kısa biliyorum. Kitaba göre ilerliyorum. En kısa zamanda yeni bölümlerde görüşmek üzere.
Keyifli okumalar dilerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK CEHENNEM
Misterio / SuspensoKatilinin gölgesinde yaşayan bir kadın! Onuru ve şerefi için var olan, bütün benliğini ailesine adamış bir evlat. Bir insanın elinde kaç kez ölünür? Katilinin peşini bırakmadığı bir dünyada ona sunduğu hayatı yaşarken kaç kez kendinden vazgeçilir...