9- KÜL

217 26 13
                                    




"Merhaba?" Dedim sorar gibi. Yanıma varmasını bekliyordum.

"Merhaba merhaba." Dedi adam Kuzey Tekinoğlu modunda bana ilerlerken. Tekrar konuşmasını bekledim kollarımı önümde kavuşturupta. Yüzüme fazlasıyla belli olduğunu düşündüğüm alaylı bi ifade ekliydi. Memnundum.

"Kardeşim bir şeyler dedi ama sizden de duymak istedim. Yaptığınızı söylediği şey doğru mu?" Derken bıkkınlıkla konuştuğu belliydi. Sanırım kardeşi benimle konuşması konusunda ısrar etmişti.

"Ne dedi size?" Dedim neler demiş olduğunu tahmin edebilmeme rağmen sorarak. Kaş göz yaparak konuşmaya başladı karşımdaki. "Bi abla bizi kovdu parktan falan."

Fazla oyalanmak istemediğimden direkt konuya geçtim. "'Küçücük bi kız çocuğuna zorbalık yaptılar, bende ufak bir ders vermek için kovdum. Bi sıkıntı mı vardı?"

"Yani bizim mahallemizde bizi kovan kimmiş merak ettim de geldim. İşten geldiğim gibi bu çocuk ağlayarak yanıma gelince.." dedi beni süzerken ve keko halinden ödün vermiyorken.

"Ağladığına sevindim ama yeterli gelmedi." Dedim laubali bir şekilde. Yüzümü de buruşturarak küçük çocuğa bakmıştım. Fazla mı ileri gidiyordum?

Yinede karşımdaki adamın kuduruyor oluşunu izlemek zevk vermeye başlamıştı. Ne kadar ileri gidebileceğimi test etmek için iyi birine denk gelmiştim. "Hanımefendi, karşınızdaki çocuk. Olur öyle şeyler. Ne olacak yani?" Dedi ciddi ciddi.

"Tamam beyefendi, ben şimdi gider o kız çocuğuna bir dahakine ağlamaması ve psikolojisinin bozulmaması gerektiğini söylerim. Nasıl olsa karşıma geçip benimle cahil cahil konuşan biri 'olur öyle' dedi." Dedim anladığından şüphe ederek. Sinirleniyordum.

"Hayırdır? Dalga mı geçmeye çalışıyorsunuz benimle?" Dedi sokak ağzıyla. İğrençti.

"Hayırdır? Zorunuza giden bir şey mi var?" Dedim ona ayak uydurarak.

"Elimde kalırsın bak, düzgün konuş." Dedi dişlerini sıkarak. Umrumda değildi. Beni mi dövecekti? El uzatsındı.

"Çocuğun neden böyle olduğu ortaya çıktı." Dedim alayla gülümseyerek. Şansımı mı zorluyordum emin değildim. Bana bir şey yapar mıydı yine emin değildim. Korktuğum söylenemezdi ama bir çekinmiyor da değildim.

"Eve geç!" Dedi yanındaki çocuğu ittirerek. Çocuk koşa koşa yanımızdan ayrılırken ikimiz kalmıştık. Özgeler biraz arkamızda kalıyordu. Hedef yapmamak adına onlara bakamadım.

"Benim mahallemde sosyetenin biri gelip bana artistlik taslıyor öyle mi?" Dedi gülerek. Birkaç adım bana yaklaşmıştı aynı zamanda.

Geri çekilmeden konuştum. "Sizin sorununuz, yaptığımın artistlik olduğunu düşünmek." Dedim olduğum şekilden taviz vermeyerek.

"Gebertirim seni." Dedi tehditkar bakışlarıyla. Sonra devam etti. "Gerçekten elimde kalırsın. Benim mahallem bura, kimse bir şey demez. İleri giderim." Bana adım adım yaklaşarak kurduğu cümlelerle korkmaya başladığımı inkar edemezdim. Böyle olaylarla maalesefki karşılaşıyor oluşumuzunda korkuyor olmamda etkisi vardı.

"Bir sikim yapamazsın, çekil şuradan." Dedim ama onda ne ifade etti dediklerim, bilemedim.
O iyice yakınıma gelip aramızda bir adımlık mesafe kala durduğunda, kolumdan tutup sıkması bir olmuştu. Çekmeye çalıştım kendimi, bırakmadı. Karşımda kendinden geçiyor gibiydi adam. Çok sinirli bakıyordu, o ayrıydı.

Bağıramazdım. Çocuklar vardı. Etrafta baktım, kimse yoktu zaten. Derin bi nefes alıp tüm gücümle kolundan tutup geri çekmeye çalıştım kendimi ama yemedi. O sinirden titreyerek bana bakarken tek çare olarak gördüğüm o şeyi yaptım, boğazına geçirdim parmaklarımı. Nefesini kesmek gibi bi niyetim yoktu. Beni bıraktığında bırakacaktım.

DARBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin