Alper
Kayra'yla gece boyu uyumamıştık. Kızları gözümüzün önünde tutmamız için çalışma odamdaki kanepeye yatırdık. Boydan boya masadan dosyaları incelemeye başladık. "Yok abi bu adam buraya giremez imkanı yok" dedi üstüne basa basa.
"Abi ışığın anlattığına göre o başka bir seçenek yok" dedim. "Üzülüyorum şu kıza" dedi Kayra. "Bir insanın dayısı olduğunu bilmediği halde başına gelenlerin sorumlusunun dayısı olması üzüyor" başımı salladım.
"Ne yapacağız şimdi" dedi Kayra ben Kaan Arslanın dosyasını incelerken. "Adama bak amına koyayım 17 kişiyle nasıl evlenmiş acaba" dedim sinirle. "Hareketlerinden belli değilmi abi 'osogo voron yokso bon olorom" dedi soruşmada söylediği cümleyle dalga geçerek. Aklıma gelen birşeyle sinirle dişlerimi sıktım.
"Kayra bu adam karşıma çıkarsa gördüğüm yerde geberteceğim" dedim. Bana baktı. "Ne oldu yine" dedi. "Sana anlatmıştımya mezar falan o bu adam olmalı" sinirle nefes verdi. "Adamda her bok var kumardan tut alkole para araklamadan banka soygununa kadar" dedim.
Arkamızdan ses geldi. Esra yavaşça doğrulup oturdu. "Günaydın bebeğim" dedi Kayra. "Günaydın, ne yapıyorsunuz" dedi uykulu sesiyle. "Adamın dosyasına bakıyoruz" dedim. Başını salladı. Tekrar yatıp telefona bakmaya başladı. Biz hala inceliyorduk. "Alper ışığın tiktok hesabımı varmış" diye sordu esra. Başımı salladım.
"Karşıma çıktıda romantik anlar" dedi alayla. "Sizide biliyoruz esra" dedim. Göz devirdi. "Kayra bugün yada en geç yarın bu adamı bulmamız lazım" dedim geriye yaslanarak. "Benim çalışanlarıda ekleriz araya" dedi. "Alper?" ışığın uykulu sesiyle dönen sandalyede ona doğru döndüm. Gözlerini ovuşturuyordu.
"Hm" diye mırıldandım. "Etraf çok karanlık birşey göremiyorum" kaşlarımı çattım. "Işığım aydınlık burası." dedim. Başını iki yana salladı. "Alper korkuyorum karanlık diyorum şaka yapma" dedi. Esra'ya baktım o biliyordu böyle şeyleri. Ayağa kalkıp ışığın baş ucuna oturdu. "Işık beni net bir şekilde duyuyorsun değilmi" başını salladı.
Kayra'yla ayağa kalkıp yanına gittik. "Korkmana gerek yok ışık fazla korktuğun ve ağladığın için olmuş olmalı çok etki eden birşey değil birazdan gözün bulanıklaşacak sonra görmeye başlayacaksın" dedi. Işık doğrulup oturdu. Ayaklarınu bağdaş kurup kolunu dizine koyup elini yüzüne yasladı.
"Size küçükken hayatımın kurtarıldığı anı anlatayimmi?" dedi. Kayra ve esra bana baktı. Omzumu kaldırdım. "Anlat ben çok merak ettim" dedi esra gözümün içine bakarak. Kayrada ışığın diğer tarafına oturdu.
"Ben liseye gidiyordum sanırım tam hatırlamıyorum" dedi ve gülümsedi. "Eve gittiğimde Osman Arslan elinde demir bir çubuk vardı. Beni görünce çantamı sırtımdan zorla çıkartıp fırlattı kalemlerim kırılmıştı çok üzülmüştüm tam vuracakken kapı çaldı. Beni ses çıkarmamam hakkında tehtid edip kapıya ilerledi." kanım durdu o gün kapıyı çalan bendim.
İşık gözlerini kırpıştırıp bana baktı ve gülümsedi. Gülümsedim. "Görüyorum" dedi. Başımı salladım. "Devam et" dedi Kayra. "Sonra kapıyı açtı böyle 20-22 yaşında birisiydi Osman Arslanı dışarı çıkartıp konuştu bende o sırada demir sopayı sakladım. İleri girince demiri bulamadı dövdü ama yinede demir kadar canım yanmadı o adam olmasaydı öldürecekti sanırım" dedi.
"Onun kim olduğunu biliyormusun" dedi Kayra gözlerimle uyarmak istedim ama bana bakmadı. "Hayır, bilmiyorum sen tanıyor musun?" dedi şaşkınlıkla. "Buradaki hepimiz tanıyoruz onu" dedi. Kaşlarını çattı. Kayra gözüyle beni gösterdi. Işık şaşkınlıkla gözlerini açık bana bakıyordu.
"Sen- nasıl- kafe- ben- senin uykuda söylediğin şeyler gerçek değildi hani" dedi. Esra elini ışığın sırtına koydu. "Işığım ben söylicektim özür di-" derken elleri belimi buldu. Esra gülümsedi. Sarılmasına karşılık verdim. "Özür dileme" dedi. Ayrılıp gülümsedi. Geri yerine oturdu. Ben olayları sindirememiştim. "Alper korkak biri olduğu için söylememiş ışık" dedi Kayra.
"Sallama lan sensin korkak" dedim. "O zaman sen?" dedi işık şaşkınlıkla. "İş birliği?" başımı salladım. "Oda benim" dedim. Esra araya girdi. "Işık kısaca güzel ne yaşadıysan alper sayesinde uzatmayın tek tek hepsi alper işte" dedi.
"Güzelim kalemlerim kırıldı çok üzüldüm demiştin ya" dedim başını salladı. "Hangi markanın kalemi olduğunu hatırlıyormusun" dedim. Önünde dizüstü oturdum. Kayra ofladı. "Romantik anlar okurlar sıkıldı yeter" dedi. Yüzünü buruşturdum. "Herşeye karışmak zorundamısın?" dedim. Başını salladı. "Karıcım gelirmisin" dedi esraya bakarak.
Esra ayağa kalkınca onu kucağına çekti. Işık kahkaha attı. Esranın kalktığı yere uzandım. Işık elini saçıma götürüp okşamaya başladı. Saçınla oynamasını çok seviyorum ama söylemiyorum. Kayra konuştu. "Işığı okula nasıl götürcen alper?" onu tamamen unutmuştum.
Koltukta oturdum. "Bende gideceğim" dedim. "Okula kartı olmayanları almıyorlar" dedi ışık. "Hem oraya giremez ki" dedi. "Bebeğim burayada giremezdi ama girdi hatta başka eve gideceğiz" dedi. Işık dudağını büktü. "Ama ben buraya alışmıştım" yanağını ısırdım. Ufak çığlık atıp elini yüzüme koyup çekmeye çalıştı.
"Lan malmısın bıraksana kızı" dedi Kayra. Gülümseyerek bıraktım. Işık eliyle yanağını okşadı. "Acıdı" dedi. "Işık adam yanağını kopardı acıması normal" dedi Kayra. Göz devirdim. "Sürekli yapıyor bunu" dedi ışık dudağını büzerek.
Şokla gözlerimi açtım. "Yalan kaç kere yaptım" dedim. Kayra bana bakıyordu. "Pes" dedi. "İlk ceza olarak yaptın sonra parkta düştüm diye sonra Osman Arslanı öldürdüğüm gün ısırdın sonra ay işte yaptın bide bu" dedi. Isırdığım yanağını öptüm. "Osman Arslanı senmi öldürdün?" Kayra ve esra aynı anda şaşkınlıkla sordu. Işık başını salladı.
Kayra ışığı gösterdi. "Sen?" dedi. "Şu masum kız" dedi inanmayarak. "Ya ben birşey yapmadım aslında" dedi ışık başını eğerken ben gülerek kendimi geriye bırakıp yattım. Esra kayranın kucağından kalkıp dönen sandalyeleri getirdi. "Siz şuna oturun yer kaplıyorsunuz ben ışıkla oturacağım" dedi. Kayra'yla ayağa kalkıp birimiz kırmızı diğerimiz siyah sandalyeye oturduk.
"Işık iyiki birşey yapmadın yapsaydın ne olurdu acaba hayır çoğu şeyide kısıtladım" dedim. Rahat pozisyon alırken. "Adam dayanıksızmış ne yaptımki" dedi. Herkes bana baktı. "Adamın koluna bıçakla adını kazıdın sonra güzel olmadı diye üstüne dezenfektan döktün. Adamın vücuduna bıçakla nokta koydun küçük yaralar daha çok acıyor dıe onunda üstüne dezenfektan sıktın. Adanın ayağını şu dolu kaba koydun ve elektro şok verdin birde yetmemiş gibi biber gazı sıkabilirmiyim diye izin almaya çalıştın" dedim.
Kayra şok içinde ışığa bakıyordu esra da. "Ama yalvarması gerekiyordu hemen öldü. Buğra yüzünden çok verdi şoku" elimi anlıma vurdum. "Abi ben birine işkence çektireceksem ışığı alabilirmiyim adamda kan hücresi bırakmamış bide çabuk öldü yalvarmadı diyor" dedi. "Vermem daha yasak ona pişman etti" dedim kollarımı birleştirerek.
"Olsun ben izin almasını bilirim" dedi. Kapı tıklandı ve açıkdı. "Kahvaltınız hazır efendim" dedi bir çalışan ve çıktı. Herkez ayağa kalktı. Kolumu ışığın omzuna attım. Kayra beni tutup önden ilerledi esra ışığı yanına alıp birşeyler söyledi. Işık hem şaşkın hemde neşeyle gülümseyip başını salladı ve esraya birşey söyledi. "Kızlar biz bugün bir yere gideceğiz Alper'le" ışıkla esra kayranın söylediği şeye başını salladı. Biryere gitmeyecektikki?
"Işığı yanlız bırakmam" dedim. "Abi esra yanında abartma" dedi kayra. Tereddütle başımı salladım ve aşağıya inip yemek yemeğe başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIĞIM
Teen Fiction"Ya sana birşey olsaydı ben karanlığımdaki ışığım olmadan nasıl yaşardım? "