IŞIĞIM

20

Pastaları yemiştik. Kayra ben hemen geliyorum diyip gitmişti. "Alper bizim bugün gitmemiz lazım müşteri gelecekmiş" dedi esra. "Ertelesen olmazmı" dedi alper. Başını salladı. "Çok isterdim ama kadını 1 haftadır erteliyorum" dedi. Alper başını sallayınca ona baktım. "Gitmesin" dedim. "Gelirim tekrar ışık bu sefer kaçarız" dedi esra ve göz kırptı.

Kayra elinde içki şişeleriyle geldi. Alper elini anlına vurdu. "Yok abi bu çocuk elimde kalacak" dedi alper. "Hadi ama birlikteyken içmeyeceksek ne zaman içeceğiz" dedi Kayra 3 şişeyi ve bardakları masaya koyarken. "Sadece bir bardak içerim" dedi alper.

"Ay iyi tamam be bir koymaz sana ama olsun" dedi Kayra ve oturdu. Kayra herkeze doldurdu bana dolduracakken alpere baktı. "Hayır." dedi. Üstümdeki pikeyi bacaklarıma örtüp kendime çektim. Herkes bardağını kafasına dikince "ya ben çok merak ettim ama" dedim.

Alper bakışını bana çevirdi. "Neyini merak ediyorsun bak bende daha içmiyorum sondu" dedi. Gözünün içine bakarken "abi ver içsin işte ne olacak" dedi Kayra. Esra Kayra ya vurdu. "Melek gibi kız kötü örneksin" dedi. Kayra esraya baktı. "Melek mi? Işık? Güleyim bari benden daha üstün şu kız" dedi Kayra. Alper iç çekti. Kendi bardağına yarısından biraz daha az.

"Daha yok" dedi. Kayra kendine bir tane daha koyup kafasına dikti. "Esra tut şu adamı sarhoş olursa anamızı ağlatır" dedi alper. Elimdeki bardağa baktım ve ufacık içince boğazımı yakmasıyla yüzümü buruşturdum. "Bak kötüymüş dimi" dedi ve bardağına elimden aldı. Bardaktaki kalanı o içti.

"Kız dudağını değdirdi sadece yudum yudum içerse tabi boğazı yanar" dedi Kayra. "Kayra kaşınıyorsun" dedi alper. Kayra Alper'i dinlemeden bardağımı doldurdu. Alpere baktım. "İç ışık içte rahatla" dedi. Bardağı tek yudumda bitirince boğazımı saniyelik yaktı ama hemen geçti. Kayra ayağa kalktı. "Biz gidelim yoksa alper beni ekmeğin arasına koyup yiğecek" esraya ayağa kalktı.

Ayağa kalkıp esraya sarıldım. Gittiklerinde içki şişesini elime alıp bardağımı doldururken alper elimden çekip aldı. "Işık yapma güzelim merak ettim dedin içtin yeter" dedi. "Son" dedim. "Işık ilk defa içiyorsun vücudun alışkın değil hatta bir bardak içtin şuan tam ayık olduğuna inanmıyorum" dedi.

Omzumu kaldırdım ve kafama diktim.

Alper

Bir bardağı kafasına dikince sinirle nefes verdim. Gözleri şimdiden kaymıştı. "Işık yeter tamam" dedim elinden bardağı aldım. "Hadi ama" dedi uğuşuk sesiyle.
"Yok abi ben kafayı yiyeceğim" diyip elimi bacağına ve beline koyarak kucağıma aldım. "Ayşş uçuyor muyum ben?" dedi sinirden gülümsedim. "Evet uçuyorsun" dedim. Ben eve girerken başını bana çevirip yüzümü inceledi.

"Sen kimsin benim yakışıklı sevgilim nerede?" deyince ona baktım. "O benim ışık" dedim yukarı çıkarken. "Değilsin o bana ışık demez yalancı" deyince ona baktım. "Güzelim mi der" dedim. "Aa sen o'sun" dedi. "Gel öpeyim seni" deyince ona baktım. "Öpme sinirliyim sana" dedim yukarı çıkarken.

Dudağını büzdü. Lavaboya gidip soğuk suyu yüzüne çarptım. "Ananı döndüm" dedi. "Sus ışık sus" dedim ve bir daha soğuk suyla yüzünü yıkadıktan sonra yüzünü sildim. Yatağa oturtup üstünü değiştim. "Uyuyacaksın itiraz istemiyorum" dedim. Dövmeli kolumu tuttu ve baktı. "Kolunu neden boyadın" deyip komidindeki ıslak mendili alıp silmeye çalıştı.

"Çıkmıyor" dedi. Kolumu çektim. "Tanrım yardım et" dedim. "Pişt evlensene benle" deyince bakışlsrımı ona çevirdim. Bende üstümü değiştirdim ve yanına oturup sırtımı başlığa yaslayıp telefona bakmaya başladım. Işık yorganın altında dolanıp başını karnıma koydu. Tişörtümü yukarı sıyırıp karın kasımı sıktı.

"Bunlar ne yeniyor mu" deyip ısırdı. Acıyla yüzümü buruşturdum. "Ne ısırıyorsun be?" diyip tişörtümü kapattım. "Yenmiyormuş" deyip kendini kenara yuvarladı. Ona bakınca gözünü kapattı. "Tamam yatıyorum" dedi. Bir anda gözünü açtı. "Karanlıkmış" deyince derin nefes aldım.

"Bebeğim, birtanem, balım gözün kapalıya hani normal değilmi" deyince başını salladı. "Doğru ben tekrar yatıyorum o zaman dedi ve uykuya daldı.

Sabah

Gözlerimi açtığımda ışık yoktu. Oscarın havlamasıyla camdan baktım. Işık oturuyordu yanında oscar vardı. Aşağıya inip yanlarına gittim. "Bak uyandı gördünmü!" dedi Oscar'a. "Oynamayacağım senle oyun falan" dedi ve yanıma geldip sarıldı. Karşılık vermeyince bana baktı. "Ne oldu" dedim düz bir sesle. "Hiç sadece sarılasım geldi neden böyle yaptınki" dedi. Kolumu açtım.

Kollarımın arasına girip sarıldı. "Dün canımı yaktın" dedim otururken. "Benmi?" dedi şaşkınlıkla. Başımı salladım. "Evet, sen" dedim. "Ne yaptım ben birşey yapmadımki" deyince tişörtümü hafif kaldırıp diş izlerini gösterdim. "Ben mi yaptım onu? Ben hatırlamıyorum" dedi ve sarıldı. "Hatırlamazsın tabi ilkten 3 bardak içersen" ayrılıp bana baktı. "Abartma 1 tane" dedi.

"Bak bir bardak bile çarpmış 2 tanesi hatırlamıyorsun" dedim. Yanağımı öptü. "mi dispiace amore mio (özür dilerim aşkım)" ona bakıp kaşlarımı çattım. "Amore mio? (Aşkım?" dedim ve ekledim. "Come fai a conoscere l'italiano? (İtalyancayı nasıl biliyorsun?) omzunu kaldırdı. "Gerçek adının Alessandro olup İtalyan olduğunu öğrendiğimden beri dikkatimi çekti İtalyanca öyle çalılıyorum" dedi.

"Nereden biliyorsun bunu?" diye sordum. Gülümsedi ama bu sıçtık gülümsemesiydi. "Kayra demişti hatta adının anlamınıda biliyorum 'insanları savunan' demek" deyince şaşırmamıştım her boktan Kayra çıkıyor. Sinirle nefes verdim. Işık sarılı öptü. "Sinirlenme" deyince gülümsedim.

Telefonuna bildirim geldi. Mesaj gelmişti galiba okuyup korkuyla yutkundu ve bana baktı. Eli titremeye başladı. "A-alper ben hemen geliyorum" dedi. Ayağa kalkacakken durdurdum. "Nereye, kimden gelmiş mesaj bu kadar korktun" başını salladı. "Korkmadım hemen geleceğim" dedi. Hızlı adımlarla ilerken telefonunu unuttuğunu gördüm.

Telefonu açıp gelen mesaja baktım. Gizli numaradan "bu güzel anınızı bozmamı istemiyorsan kapının önüne gel güzel kızım" hemen kendi telefonumu çıkarttım. İşık daha çıkamamıştı. Telefon açıldı. "Emre kimi gönderiyorsan gönder kapının önünde ışığı bir bahaneyle korumaya alın saç teline zarar gelirse gebertirim sizi" dedim ve telefonu kapattım.

Ayağa kalkıp. Hızlı adınlarka dışarı çıktım. Tanımadığım bir erkek sesi acıyla bağırınca gülümsedim. Işık yapmıştı diğerleri yapsa silah sesi gelirdi. Ellerine cebime koyup kapının önüne çıktım. Işık kendinden biraz kısa olan Kaan Arslanı yakasından tutup duvara yapıştırmıştı.

Korumalar gidecekken durdurdum. Beni ve arkamdakileri Kaan Arslan görüyordu. Gülümseyip alayla el salladım. Işık bana bakıp gülümsedi ve tekrar önüne döndü. "Kim kimden üstün Arslan görüyorsun değilmi senin için üzüldüm." dedi ışık. O sırada beklenmedik bir araba geldi. Kayra gelmişti.

Ona bakıp sus işareti yaptım. Arabadan şaşkınlıkla inen Kayra ışığa bakıyordu. Arabanın kapısını kapatıp yanıma geldi. " velet şımarmışsın sen ayağını denk a-" derken ışık tüm gücüyle adamı yere savurdu. "Bana bak Arslan benimle düzgün konuş ağzına kurşun doldururum." deyince Kayra fısıldayarak. "Oha!" dedi.

Adam ışığın elini boynundan kurtarmaya çalışıyordu. "Sen kimsin bana karş-" derken. "Işık Alaca" dedi üstüne başa basa. "Oğyy" dedi Kayra. "O adamında seninde belanızı versin" deyince ışık burnuna yumruk atınca nefessiz sesiyle bağırdı adam. "Sen Arslans-" derken. Işık adamı tekrar duvara yapıştırdı. Boyu ışığın boynuna çenesine gelen adamın kafasında tutup duvara çarptı ve tekrar yere attı.

Yerde baygın adama baktı. Botuyla yüzünde tekme atınca adamın yüzünün tamamen kan olmasını sağladı. "Yengecim bana zarar verme" dedi Kayra arkama saklanarak. Kan olan yumruğuna baktı. Tekrar adamın yanına gidip beyaz gömleğine sürdü. Tekrar yanıma gelip masumca gülümsedi. "Bebeğim benim için srkamdakinide dövermisin benim kardeşim olduğuna inanmıyorum herif ikizim bide ama götü üç buçuk atıyor korkudan" dedim.

Yana çekilince Kayra ışığa bakıp el salladı. Işık anı bir hareket yaparak kayrayı korkuttu. Kayra küfür savurunca işık yanıma geldi. Kolumu açınca bana göre küçük bedenini kollarımın arasına girdi. "Ben elimi yıkayacağım" dedi. Başımı salladığımda içeri gitti.
Karaya biz bahçeye oturduk.