Sarsıntıyla uyandım ama gözümü açamadım. "Uyu güzelim birşey yok" alper merdivenlerden çıkarak odama ilerledi ve yatağa bıraktı. daha uyuyamazdımki birkere uyandım. "Ama uykum yok" yüzüme bakıp gülümsedi. "Neden yok?" kaşlarımı çattım. Üstte bir anlık korku bindi. Yatakta doğrulduk ve kalbimi tuttum.
"Alper içimde çok kötü bir his var" karşıma oturdu. "Sakin ol iyi hissetmen için ne yapacağımı söyle" ayağa kalkıp sertçe giyinme odasına girip kıyafet aramaya başladım. "Çok acil anneme götür beni. Ne zaman böyle birşey hissetsem gerçekten birşey olur"
Elime gelen ilk kıyafetleri alıp odaya tekrar girip yatakta oturan alpere baktım. "Hadi hızlı olsana çık odadanda giyineyim" hızluca odadan çıktığında üstümü giyinmeye başladım. Giyindiğimde koşarak aşağıya indim.
Alper kapıda bekliyordu. "Hadi hazırmısın" başımı sallayarak ayakkabımı giyip çıktık. "Lütfen birşey olmasın lütfen lütfen" sırtımda el hissettim. "Işık panik yapma bak gidiyoruz" siyah Jeep'e binerek yola çıktık.
Başımı geriye yasladım. Çok uzak değildi ama çok yakında olmayan bir mesafeyi bitirip geldik. alperi beklemeden aşağıya inip koştum. "Işık!" diye seslensede bakmadım. Annemin mezarlığını görmemi beklerken gördüğüm manzaraya ayaklarım bedenimi taşıyamayacak kadar güçsüzleştirdi.
Gözlerimdeki yaşlar sırayla akıyordu. Annemin mezarı açılmış ve cansız bedeni toprağın üstüne atılmıştı. Alper'in adım sesleri yaklaştı. "Işı-" sustu. Ölüm sessizliği arasında sadece karşımsaki cansız bedene bakıyordum. Alper önümde dizlerinin üstüne oturup bakmamı engelledi. "Bakma ışık" beni kendine çekip kafamı göğsüne yasladı.
Sinirlenip koluna ve omzuna vurmaya başladım gözyaşlarım arasında. "Ben sana demiştim birşey olacak demiştim o adam boşuna buraya gelmez demiştim sana. Demiştim..." dedim. "Sen ne yaptın?"
Ondan kurtulmaya çalıştım. Kollarını gevşetti. "O işe yaramaz korumalarını görevlendirdin sonuç? Hadi cevap versene!" diye bağırdım.Ayağa kalktı. "Güzelim ba-" dalga geçerek güldüm. "Hala güzelim diyor ya!" son kez cansız bedene baktım. Arkamı dönüp buraya birdaha gelmemek üzere çıkmak için adımladım. Alper arkadan seslensede artık o benim için bir hiçdi. Orayı terk edip gün doğumunu izleyen sokaklarda kayboldum.
Arkamdan gelen arabaları fark edince onlar doğru döndüm. Tam tahmin ettiğim gibi. "Ne oldu?" dedim umursamazca. Bir andan yürüyor bir andan yanımda arabayla ilerleyen alperin ne diyeceğini bekliyordum.
"Biliyorum benden nefret ediyorsun. Ama bunun babanın yapmadığına yemin edebilirim. İzin ver araştırayim." dedi."Kim yapabilir hala, dayı, amca, kuzen? Kim varki yapsın" hala yürüyordum. Çünkü inanmıyordum ona. "Bak yalvarırım şuan tehlike altında olabilirsin. Lütfen gözümün önünde dur. Baban bizim gözetimimiz altında dışarıya bir adım bile atmadı atamazda. Zaten benle aynı evde yaşamayacaksın evin hazır oraya geçersin yüzümü dahi görmezsin ama en azından güvende olursun"
Ona dönünde arabayı tamamen durdurdu. "Son bir şans ama birdaha böyle birşey başıma gelirse sana ismimi unuttururum" arka kapıyı açıp bindim. "Öne neden oturmadın" diye sordu. Cevap vermeyince derin nefes alıp arabayı çalıştırdı.
Başka bir eve gelmiştik. Alper bana anahtar uzattı. "Evde eksik yok yatağının yanındaki komidinin üzerinde siyah kart bıraktım markete yada birşey istediğim zaman ondan al" Anahtarı alıp aşağıya indim ve eve doğru ilerledim. Ben eve girene kadar izledi.
Eve girdiğimde kocaman bir salonda buldum kendimi. Mutfakla salon birleşikti ve mutfağıda çok büyüktü. Üst kata çıkıp kapısı açık olan odadan ileri girdim. Benim odamdı. Tuvalet odanın en köşesindeydi. Odayı incelemeyi bıraktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIĞIM
Teen Fiction"Ya sana birşey olsaydı ben karanlığımdaki ışığım olmadan nasıl yaşardım? "