Yanağımda hissettiğim sıcaklıkla bilincim açılıyordu. "Bebeğim uyan hadi yemek yiyelim" elini saçıma götürüp okşadı. Yatakta yavaşça doğruldum ayaklarımı aşağıya sarkıttım. Ama kendimi tekrar yatağa bıraktım. Bileğimdeki acıyla yüzümü buruşturdum.
Acı uykumun kaçmasına yetmişti. Tekrar kalkıp alpere baktım. Kollarını birleştirmiş beni izliyordu. "Çıkta üzerimi giyineyim" dedim. "Nasıl giyineceksin acaba söylermisin bana" ofladım. Doğru ya daha doğru düzgün birşey tutamazken, yürüyemeyemesken giyinmemi istiyordum.
"Tamam sen kazandın" dedim alayla. Uyumadan önce ayırdığı kıyafetleri alıp yanıma geldi. "Benim yardım etmemi istemiyorsan annem evde o yardım edebilir" annesi girişteki kadın olmalıydı. Yerdeki tüylü halıyı inceledim. Annesini seçersem yorulurdu, zahmet olurdu. Alper'i seçersem. Dikkat edeceğine ant içebilirdim.
"Annene zahmet olmasın ben yaparım" emin olamamış gibi gözümün içine baktı. "Eminmisin" yalan söylemeyi çok becerebiliyormuşum gibi daha çok soru soruyordu. Başımı salladım. "Güzelim senin şu yalan konusunu ne yapacağız geliştirmen lazım" diyip güldü. "Tamam yine sen kazandın" dedim sıkkınlıkla.
Önümde diz çöktü tişörtün kolundan tutup kolumu dikkatlice kurtardı. Diğer kolumada aynısı yaptı ve son olarak kafamdan çıkarttı. Tişörtü başka bir yere koymak yerine göğsümü kapatmak için siper etti. "Bunu tut güzelim" göğsümdeki kıyafeti tuttum. Alper katlı tişörtü açtı ve başımdan geçirdi.
Kolumu geçirirken göğsümü alper kapattı. İki kolumuda geçirince tişörtü içimden çıkartıp giydirdiği kıyafeti düzeltti. Etrafına bakındı. Ayağa kalkıp dolaptan küçük bir örtü aldı. "Güzelim biraz ayakta kalman gerekecek." başımı sallayıp yataktan destek alarak ayapa kalktım.
Aldığı örtüyü belime bağladı. Diz kapaklarıma kadar uzanıyordu. Yatmadan önce giydiğim eşofmanı dikkat ederek çıkarttı. Yeni eşofmanı aldı. Bacaklarımı geçirirken başını yana çevirdi ve temas etmemeye çalışarak giydirdi. En son belimdeki örtüyü çözünce oturdum.
Polar toz pembe hırkayıyı giydirirken engelledim "hava soğuk bu giyilecek" dedi. "Ama evin içindeyiz istemiyorum" dedim. "Yemeği dışarıda yiyeceğiz bu giyilecek" kollarımı birleştirdim. "Giymeyeceğim işte sıkıyorsa zorla giydir" dedim. Ofladı. "Tamam bebeğim böyle in ama üşüyeceksin benden söylemesi" dedi.
Kucağına alacakken engelledim. "Annen yokmu ayıp olur" dedim. Ve ayağa zorlukla ayağa kalktım. "Başına ne geldiğini bildiği için garipseyeceğini sanmıyorum" omzumu kaldırdım. "Olsun" deyip alperden destek alarak yürümeye başladım. Aşağıya indiğimizde bahçede oturan kadını gördüm.
Bahçeye çıkıp yanına ilerleyince kadın gülümseyerek kalktı. Yanıma geldi. "Hoşgeldin ışık kızım çağla ben Alper'in annesiyim" diyerek kısaca kendini tanıttı. "Hoşbuldum çağla abla" dedim. Annesi sıkıca sarılınca anne sevgisini dibine kadar hissettim. Bende sarıldım. Ayrılıp yüzümü avuçlarının içine aldı.
"Çok güzelsin maaşallah" dedi. "Teşekkür ederim" dedim. Alper belimden tutup çardağa oturttu ve yanıma geçti. Anneside karşımıza oturdu. Alper tabağıma yemek doldururken çağla abla konuştu. "Başın sağolsun kızım annen vefat etmiş" alper uyarıcı bir şekilde öksürdü.
Başımı salladım. "Sağolun" dedim. "Ben seninde annenim kızım resmi konuşmana gerek yok" dedi gülümseyerek. Gülümsemesine karşılık verdim. "Bunlar bitecek güzelim" dedi alper. annesi alpere "oğlum kızın eli incinmiş dedin ya nasıl yesin" dedi hızlıca. "Sorun yok çağla abla yerim ben" dedim elimi çatala götürüp zorla tuttum alper çatalı elimden alıp tabağımdaki patatese batırdı ve ağzıma götürdü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIĞIM
Teen Fiction"Ya sana birşey olsaydı ben karanlığımdaki ışığım olmadan nasıl yaşardım? "