1. BÖLÜM /KARŞILAŞMA

831 126 143
                                    


KALBİMİN ESİRİ ~BERDEL~

Mutlu görünmeye çalıştı, mutsuzluğu en dipte yaşarken.

1. BÖLÜM= KARŞILAŞMA

Ömür bitermişte yollar bitmezmiş. Uzun bir yola koyulmuşlardı. Uzun engebeli yollardan geçiyorlardı. Taşına toprağına kurban olurdu insan memleketinin. Sonunda Mardin'e varmışlardı. Aracın başında duran orta yaşlı adam habire karısının homurdanmasına kızıyordu. Araçtan inerken karısına bu sözleri söyledi.

"İzmir'den bu yana homurdanıp durdun. Yeter be! Hele babamın, anamın yanında da homurdanıyım deme."

"Merak etme istesem de homurdanmam."

Orta yaşlı adam henüz araçtan inmemiş kızı ve oğluna baktı. Her ikisininde kulağında kulaklık, son ses müzik dinliyorlardı. Camı tıklatıp, "inin hadi inin!" Her ikisi de Depraji konağına giren anne ve babasının ardından uzunca baktılar. Büyük, kahverengi kapının hemen sağında büyük harflerle 'Depraji konağı' yazılan levhaya baktı iki kardeş. Yıllar sonra bu konağa, samimi olmadığı insanlara katlanmak zorunda kalacaklardı. İki kardeş oflarcasına araçtan inerken anne ve babaları çoktan konaktan içeri girmişti. Çok iyi bir karşılama olmuş olsa gerek ki sesler yükselmişti.

"Hep varya senin dengesizliğin yüzünden geldik." Dedi genç kız abisine homurdanarak. Genç ve oldukça güzel bir kızdı. Henüz 21 yaşında idi. Mezuniyet töreninden hemen sonra apar topar hazırlanmış, birazda baba baskısıyla yıllar sonra Mardin'e ayak basmıştı.

"Asıl senin yüzünden... Mehra sus fazla dır dır etme de valizleri taşımama yardım et."

"Olmaz." Mehra kollarını göğüsünde bağlayıp sırtını araca dayadı. Eline aldığı telefon ile uğraşmaktaydı. Napsın onca insan varken valizleri mi taşısın? Şu an hiç uğraşamazdı ki uğraşmadı zaten.

"Kardeş değil düşman düşman." 25 yaşına yeni basmış genç adam bagajdan çıkarttığı valizleri üst üste koyduğu sırada konağın kahyası oraya doğru koşturup valizleri konaktan içeri götürmeye başladı. Birkaç turun esnasında genç adam ve kardeşi istemeye istemeye büyük kapıdan içeri giricekleri esnada yoldan geçen iki kişiye bakakaldılar. Biri temiz yüzlü, uzun boylu, iri yapılı karizmatik genç bir adam. Ötekisi ise boydan aşağı uzunca tesettür bir elbise ve başı örtülü güzel görünümlü genç bir kızdı. Temiz yüzlü adamın başı eğikti. Yanındaki genç kızın ise bir an gözleri Depraji konağının kapısının önünde duran adama kaydı. Kız heyecanlanmış ardı ardına nefesler almıştı. Bunu fark eden yani başındaki adam koluyla dürttü.

"Önüne bak Şilan."

"T-ta-tamam ağabey." Şilan elini kalbime götürdü. Ne de hızlı atıyordu. Derken önlerini az evvel bakakaldığı adam kesti.

"Selam Şilan?"

Şilan sustu, birazda yanı başında duran abisinden korktuğundan susmuştu. Yanı başında duran abisi kolundan tutup kenara çekti.

"Nerden tanıyon sen kardeşimi?"

Büyük bir zevkle 'Selam Şilan ' diyen adam sırıttı. Bir tartışma çıkacağını sezen Mehra başını telefondan kaldırdı.

"Abi dedem beklemekten hoşlanmaz. Hadi içeri girelim."

Demek bu iki genç Depraji aşiretinin torunlarıydı. Mirkan derin derin düşünerek kardeşinin kolundan tuta tuta oradan uzaklaşmıştı. Yolun az ilerisindeki konaklarına girmeden kardeşinin kolunu bıraktı.

"Şilan sen o adamı nereden tanırsın? Şilan sen napmaya çalışıyorsun?"

Şilan utançla başını öne eğdi, sustu. Birkaç dakika sonra abisi yüzünü avuçladı.

KALBİMİN ESİRİ                                                          ~BERDEL~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin