10. Bölüm/Sır

145 37 8
                                    

Kalbimin Esiri ~Berdel

10. Bölüm=Sır

Uzun uzun düşünceler içindeydi Mirkan Hazani. Sabah namazını kıldıktan sonra uyku tutmamış, alt kattaki kimsenin fazla gitmediği odanın balkonuna çıkmıştı. Birkaç turdan sonra üzeri tozlanmış sallanan hasır sandalyeye oturdu. Sallanan sandalyede bir öne bir geri sallanıp duruyordu. Rüzgar dağınık saçlarını hafiften uçuruyordu. Zaman neredeyse Eylül vakti idi. Eylülde havalar soğurdu. Soğumaya başlamadan önce ya yürekler ısınır, ya da yürekler soğurdu. Genç adamın yüreği keskin bir bıçağın keskin tarafı gibi soğumuştu. Ah bu düşünceler onu derbeder ediyordu. Gözlerini kapattı ardından açtı. Yok düşünceler bir türlü zihninden gitmiyordu. Gözlerini açtığı esnada kapı gerisin geri açıldı.

"Ne o ağa bozuntusu uyku mu tutmadı?"

Sırtını sandalyeden çekip doğruldu genç adam. Ellerini birbirine kenetleyip başını hafiften eğdi.

"Deme öyle be!" Sitem edişi kuzeni Adar'ı gülümsetmişti. "Tamam demem ama yani senin gibi birine de ağa bozuntusu denmez be! Hem nerde o kaçabildi mi?"

Olumsuzca başını salladı. Kaçmayı canı gönülden istemişti ama kaçamamıştı. Korumalar onu ekarte etmişti. Dahası konağın kapısını kitlemişlerdi. Mehra birkaç bağırıştan sonra valizi ve çantasıyla odasına çıkmıştı.

"N'olucak bizim bu halimiz?" Adar elinini kuzenin omuzuna attı. "Hallolur inşallah amcaoğlu sen dert etme."

"İnşallah amcaoğlu inşallah."

Adar sandaleye oturmak üzereyken oturacağı sandalyenin vidasının gevşek olduğunu görünce vidayı sıkarken sordu. "Ne düşürsün böyle içten amcaoğlu?"

"Mehra'yı düşünürüm kızın hayatı mahvoldu. Kardeşimi düşünürüm ah Şilan ahh. Bir adam için değer miydi? Ne haldedir düşünmekten beter oldum. Hem akıl erdiremiyom benim kardeşim nasıl kaçar?"

"Sevmiş demek."

Sevgi bu olmamalıydı. İnsan anne ve babasının razı olmadığı biriyle evlenmemeliydi. Dertli adam derin bir of çekerken ayaklandı.

"Elimden hiçbir şey gelmiyor. Allah hepimizin yardımcısı olsun."

Mirkan kapıya ilerlerken kuzeninin sözleriyle durdu.

"Amcaoğlu sen karını seviyon mu?" Bu soru karşısında sustu Mirkan. Karısının ondan nefret ettiğini biliyordu. Bu nefret karşısında yanmamak için olabildiğince uzak duruyordu.

"Bana karın olmak istemiyorum dedi" Bu sözleri kuzeni duymayacak şekilde mırıldandı. Adar bu kısık sesle mırıldanan kuzeninin sözlerini anlamamış ama bir daha deme zahmetinde bulunmamıştı. Biliyordu ki kim olsa böyle güzel bir kadını severdi.

***

Üç eltide aralarında anlaşmış yeni gelini iş yapmaya zorlayacaklarına karar vermişlerdi. Bu durumu ortaya koyan Fidan idi. Fidan kahvaltıyı hazırlarken derin bir iç çekip konuşmuştu.

"Zavallı Şilan'ı rahat rahat uyutmazlarken, bizim gelin ise akşama kadar yan gelip yatıyor. O Deprajiler zavallı Şilan'a koltuk yüzü göstermediğine eminim."

Gerçekleri duymak Zerda'nın dizlerini titretmişti. Adı gibi emindi ki Şilan tüm konağı evirip çeviriyordu. Kızı Şilan pek bir saftı. Kim ne derse onu yapardı. "Ah ah kızım!" diye inlerken Fidan yine konuşmuştu.

"Eee gelin bizde onların kızına iş yaptıralım."

Rodin başta itirazda bulunsa da Zerda'nın aklına tam anlamıyla girmişti. O Mehra Depraji'ye hadini bildirmeliydi.

KALBİMİN ESİRİ                                                          ~BERDEL~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin