4.Bölüm/İnsafsız

291 63 25
                                    

Kalbimin Esiri~Berdel

4. Bölüm= İnsafsız

Genç kadın mavi gözlerini adamın siyah gözlerinden ayırmadan haykırdı.

"Sensin o sen! Hani o konağın önünden geçen adamsın sen!" Mehra'nın şaşkınlığı hâlâ üzerindeydi. Mehra her iki eliyle tuttuğu bıçağın sapını tek eliyle tutup, diğer eliyle aralanan ağzını kapattı. Mehra bu adamı ilk gördüğü an evlenilecek adam derken evlenmeyi kastetmemişti. İlk gördüğü an müthiş bir şeyler hissetmişti ama bunun evliliğe gitmesini istememişti. Ezcümle evlenmek istememişti. Hem de aşiret ailesine gelin gitmek hiç istememişti. Kan dökülmesin diye evlenmek hiç mi hiç istememişti. Demek ilk görüşte hoşlandığı adamı bıçaklayacaktı. Olsun Mehra için hiç fark etmezdi.

"Bana bak ağa bozuntusu seni öldürürüm. Hiç acımam delerim seni!"

Mirkan, yüzünden boynuna kadar süzülen su damlacıklarıyla karşısında ona bıçak doğrultan karısını süzercesine baktı. Demek bu kadınla evlenmişti. Güzeldi; uzun, dalgalı, altın karamel saçları vardı. Kumral teni, masmavi gözleri vardı. Düzgün burnu, kalem gibi çizilmiş kaşları vardı. Dudakları ise dolgundu. Boyu posu tamamen yerindeydi. Güzeldi ama asıl güzellik kalpteydi. Asıl güzellik bir insanın gülüşündeydi. Asıl güzellik bir insanın sözlerindeydi. Bu kadın hiç mi hiç güzel kelime kulanmıyordu. Ağa bozuntusu da neydi! Adımlarıyla bıçak doğrultan kadının üzerine doğru yürüdü. Her yürüyüşünde geri geri adımlar atıyordu karısı.

"Karın olmak istemiyorum!" Haykırmıştı Mehra. Öyle haykırmıştı ki ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Karısı olmak istemediği gibi katil de olmak istemiyordu. Ama eğer karşısındaki adam bir adım daha atarsa işte o zaman ciddi ciddi katil olucaktı. Adam bir adım daha attı. Mehra gözlerini öfkeyle açıp, bıçağın sapını karnına dayadı. Adam biraz daha yaklaşıcak olursa işte o zaman hiçbir şey yapmadan bıçağın keskin tarafı delicekti adamı. Derken adam kolunu uzattı ve ardından hafif eğildi. Adam tuttuğu seccadeyle geri çekilirken Mehra'nın şaşkınlığı anlatılamayacak gibiydi. Ne yani deminden beridir üzerine doğru yürümenin sebebi seccadeyi mi almaktı?

Mirkan istemeyen biriyle olmazdı. Mirkan istemeyen birinin elini dâhi tutamazdı. Az evvel abdestini almış, şimdi ise namaz kılmak için tekbir getirmişti.

Mehra yutkunduğu esnada bıçak ellerinin arasından kaymıştı. Yatağın bir kenarına oturup namaz kılan kocasını izledi. Uzun zamandır namaz kılan birini görmemişti. Öylesine düzgün kılıyordu ki. Öylesine acele etmeden, öylesine içtenlikle kılıyordu ki. Mehra bir an bile gözünü ayırmadan izlemişti her saniyeyi.

Gözlerini bir an olsun ayırmadan bakmıştı. Elindeki bıçak ellerinden kayıp bakmıştı. Adam selam verdikten sonra ellerini açıp uzunca dua etti. Ona da bakmıştı Mehra. Tâki kocası ayaklanıp seccadeyi katlayan dek bakmıştı. Ayaklandığı an gözlerini tavana dikti. Ardından bacak bacak üstüne atıp, saçlarını savurdu. Oturmakta olduğu yatağı süzdü. Gayet büyük ve geniş bir yataktı. Eee rahattı, eee uykusu da geliyordu. Esnediği esnada muhtemelen üzerini değiştirmek için gömme dolaba ilerleyen adama seslendi.

"Ben burda yatarım, seni bilmem."

Adam üzerini değiştirmek için kapıyı kapatırken bir süre sonra kapı açılmıştı. Mehra, hâlen hareketsizce yatağın bir kenarında ayak ayak üstüne atmış etrafı süzüyordu. Karşısında ona doğru gelen kocasını gülümseyen gözlerle süzdü. Adamın uzun boyu, geniş omuzları, kaslı vücudu vardı. Dağınık saçları, bir tırnak boyutunda siyah sakalları vardı. Beyaz teni, simsiyah gözleri, düzgün bir buruna sahipti. Yakışıklı denilecek kadar çok yakışıklıydı. Mehra derin bir iç çekip konuştu.

KALBİMİN ESİRİ                                                          ~BERDEL~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin