Kalbimin Esiri~Berdel
8. bölüm=Kaçış
Moddan moda geçerdi ya insan, Mehra'nın şu an ki modu hapı yuttum moduydu. Dişlerinin arasına aldığı dudağını ısırıp titremesini engelliyordu. Kimseye ama kimseye Mehra korktu dedirtmek istemiyordu. Ardını dönmek istemiyordu ama bu ağalar fena halde tutarlardı kollarından. Ardından belki de kırbaçlarlardı. Ah düşünceleri ona zarardan başka bir şey vermiyordu. En iyisi aldırış etmeden odaya çıkamak diye düşünüp bir adım daha attı.
"Dur gelin! Yüzünü bize dön hele!"
Konağı inletircesine söylenen sözün sahibi Hazar Hazani idi. Hazar Hazani etrafına aldığı oğulları ve torunlarıyla sanki bir cinayet işleyecekmiş gibi yan yana dizilmişlerdi. Tek fark ellerinde öldürücü bir aletin olmamasıydı.
Deminden beridir her saniyeye bir olay çıkıcak korkusuyla bakan Mirkan seri adımlarla dedesinin yanına vardı. Bir olay çıktığında yine nasıl durduracağını düşündü. Bu sefer dedesini ve her an öfkeden çıldırmış amcaları ve babasını nasıl sakinleştireceğini bilmiyordu.
Bu esnada Mehra yüzünü ağalara çevirmişti. Kocasını görmesi onu rahatlamıştı. Titreyen dudağının titremesi durdu. Yine omuzları hiç olmadığı gibi dimdikti. Başı eğik değil, dikti. Korkmuyordu bu insanlardan. Korkmuyordu!
"Bir şey mi oldu?"
Her biri yaşlı adamın ne yapacağına bakıyorlardı. Mirkan'ın sağ ayağı bir adım önde hâli hazırda bekliyordu. Dedesinin muhtemelen tokat atacağını düşünüyordu. Tokat atacağını esnada engel olmak için araya giricekti. Ve muhtemelen en büyük cezayı alıcaktı.
"Ne o konuşmuyorsunuz. Bişiy demeyecekseniz ben oturup kahvaltıma devam edeyim... Eee ama yani niye öyle bakıyorsunuz bana?"
"Hatsiz dedem hakında düzgün konuş." Daha en baştan nefret ettiği yengesine sert bir şekilde bakıp konuşmuştu Asral. Asral konuştumu susmak bilmezdi. Bu durumu çok iyi bilen Mirkan bakışlarıyla kardeşini susturmaya çalışmıştı. Kardeşi hep yangına körükle giderdi.
Hazar Hazani hemen ardında duran torunu Adar'ın kulağına bir şeyler fısıldadığında Adar bankın üzerindeki yarısı dolu çay bardağını alıp dedesine uzattı. Adar genç, delikanlı, iyi yürekli biriydi. Dedesinin ne yapacağını idrak etmiş, can dostu kuzenin yanına ilerlemiş kulağına fisldamıştı.
"Senin hanımın işi bitti. Dedem onu mahvedicek."
Bu sözler Mirkan'ın bir adım daha öne atmasını sağlamıştı. Dedesi elindeki çay bardağını Mehra'ya uzatınca Mehra memnun olmuş bir vaziyette çenesini salladı.
"Siz zahmet etmeseyediniz. Ben alırdım çayımı." Mehra yaşlı adamın zararsız olduğunun kanaatine varmıştı. Neden her tanıdığının bu yaşlı adamdan korktuğuna bir anlam veremiyordu. Etrafına bakındı. Her biri, mutfak önündeki kadınlar, koca koca adamlar bile bu yaşlı adamın karşısında hazır ol bir şekilde duruyolardı. Oysa zavallı yaşlı adam ona çayını uzatıyordu. Mehra yarısını yudumladığı çayını tebessüm ederek yaşlı adamın elinden almak için elini uzattığında nihayet o çay bardağını tutmuştu. Tutmuştu tutmasına da kendine çekmiyordu çünkü yaşlı adam bardağı bırakmıyordu. Durumu idrak ettiğinde artık çok geçti. Çünkü yaşlı adam çayı üzerine adeta firlatmıştı. Fazla sıcak olmamasına rağmen canını fena halde acıtmıştı Mehra'nın boynundan bedenine akan kahverengi çay.
"Aaaa!" İşaret ve baş parmağını birleştirip buluzunu çekerken bu yaşlı adamın tamamen zararlı biri olduğunun kanaatine kesin olarak varmıştı.
"Sen utanmaz arlanmaz." Yaşlı adamın bir adım öne atışı herkese hokkalı bir tokat geliyor izlenimi vermişti. Mehra ise üzerine döktüğü çayın acısını kimseye yansıtmamaya çalışıyordu. Ah şu an şekerli çay vücudunda yapış yapıştı. Hemen gidip banyo etmeliydi. Ama ondan önce bu delilerin elinden kurtulmalıydı. Bu yaşlı adam ona tokatlar savuracak gibi duruyordu. O Mehra Depraji idi. Kimseden ama kimseden dayak yemememişti, yemezdi. Hazar Hazani tam elini kaldırırken bir ses duyuldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN ESİRİ ~BERDEL~
RomanceYanıp kül edilmeye mahkum edilen bir kadının azmi... Yanmasın kül olmasın diye çabalayan bir adamın azmi... Bir Berdel meselesi..... NOT: HER CUMARTESİ, PAZARTESİ, ÇARŞAMBA İNŞALLAH YENİ BÖLÜMLERLE.