Biriyle bunca zaman
geçirip, sonunda
onun sadece bir
yabancı olduğunu
idrak etmek... Ne büyük bir kayıp.Joel Barish, Sil baştan
(2004)Saklı gerçekler.
Söylenen yalanlar.
Her bir yalan ihanet sayılmaz mıydı?
İhanet ödenmesi zor olan bir bedeldi, üstüne bırakılan yükü kaldıramazdın.
Doğru sandığınız ama yalandan ibaret gerçekler er ya da geç gün yüzüne çıkardı üstüne toprak atıp da saklayamazlardı.
Her bir yalan, yeni bir yara.
Kalp yarası.
İzi geçmez, ne kadar geçiyor gibi gözükse de geçmez kalıcı iz bırakırdı.
Zaten en çok da canımızı yakan yaralar kalp yaraları olmaz mıydı?
Fiziksel acıdan daha çok kalp yaraları yakardı insanın canını.
Yara izini dışarıdan bakan birisi göremezdi sadece sen bilirdin. Bir de sunduğun kişiler.
Hata yapmıştım.
Asla yapmam dediğim şeyi yapmış, birine güvenmiştim.
Kendisinin söylediği gibi insan asla dediği yerden, büyük konuştuğu şeyle imtihan oluyormuş.
Keşke o zaman onu dinleseydim.
Belki bu kadar yara almazdım.
Daha kendimin bile kabullenemediği yara izlerini başkasına göstermiştim.
Beni anladığını, yardımcı olduğunu sandım fakat yanıldım.
Hayatımda birine ilk kez bu kadar güvenip kendimi açmak istedim.
Bu ne kadar tehlikeli olabilirdi ki?
İşte ben bunu o an düşünememiştim.
Bu hayattaki en büyük tehlike bir insana güvenmekti.
Güven, başlı başına bir sorundu. Herkesin kaldırabileceği yük değildi.
Hayatımda ilk kez güvendim, güvenmek istedim o duyguyu tatmak istedim yanlış kişi tarafından.
Farkında değildim fakat farkında olsam tekrar güvenir miydim?
Birine güvenmenin nasıl hissettirdiğini tekrardan yaşamak ister miydim? Ne pahasına olursa olsun.
Bu kadar acıya, eklenen yara izlerine tekrardan dayanır mıydım?
Ruhumda oluşan boşluk izlerini, onca anıya tercih eder miydim?
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işleri nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, evinden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır.
Duygusal sancıların içinde, geçmişin acı hatıralarıyla mücadele ederken geleceğin belirsizliğiyle de korkuyordu. Kalbindeki acı, bedenini saran bir zincir gibi hissettiriyor, adeta kurtulamadığı bir hapis gibi geliyordu. Hayatın karmaşıklığı ve acı dolu anlamlarıyla boğuşurken içindeki karanlık daha da derinleşiyordu.
Kendi karanlığı içinde boğulurken, onu kurtaran elin aslında karanlığın ta kendisi olduğunu bilemezdi.
•
Tekrardan burada, bu satırları yazmamda yardımcı olan herkese minnettarım. Bu kitap, sadece benim eserim değil sizlerinde eseri. Her daim yanımda olan, iyi günümde kötü günümde beni destekleyen herkese..
Kitap ve bölümler hakkında bilgi almak isterseniz ınstagram; nehiradg
Wattpad; nehiradg
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLA DEME
Short StoryDerin Gökser, 17 yaşında babasının işleri nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, evinden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Duygusal sancıların içinde, geçmişin acı hatıralarıyla mücadele ederken geleceğin belirsizliğiyle de korkuyordu. Kalbindeki acı...