-4-

6.1K 351 70
                                    

Uyanıp duvardaki saate boş bir bakış attım. Daha sonra ise endişeli bir bakış. Sadece yarım saatim kalmıştı. Hızlıca banyoya girip duş aldıktan sonra rutin işlerimi hallettim. Ayça Hanım'ın bana aldığı kıyafetler benim tarzım ile aynıydı. Hızlıca birşeyler seçip üstüme geçirdim. Aynadan kendime baktığımda gözlerimdeki hisler hariç mükemmeldim.


Bugün üniversitede ilk günümdü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bugün üniversitede ilk günümdü. Merdivenlerden heyecanla koşarken ayaklarımın birbirine dolanması ile bende merdivenlerden yuvarlanıp yere yapıştım.

"Hayır ama ya!" diye çığlık atmam nafileydi. Yerde 1.65 yatıyordum. "Armin!İyi misin?" diyen Ares'e tip bir bakış atıp ayağa kalktım, heryerim ağrıyordu.Benim çığlığıma bütün ev halkı başıma toplanmıştı.

"Annem! Yavrum noldu?" diyen Ayça Hanım'a iyiyim desemde endişe ile bana bakıyorlardı. Oflayıp kapının önündeki çantamı alıp sırtıma taktım ve Tahir Bey'e döndüm. "Okula geç kalıyorum." Ağlamaklı sesime gülüp araba anahtarını aldı ve yanıma geldi. Aren'de hızlıca aşağı inip yanımıza geldiğinde evden çıktık. Ayça Hanım ön koltuğa binerken Aren ve ben arka koltuğa geçtik.

15 dakikalık bir yolculuğun sonunda araba bir kolejin önünde durdu. Takmadım çünkü notlarım sayesinde burs almıştım. Aren ile ben yanyana yürürken, Tahir Bey'ler diğer kapıdan giricekti. Burada ayrımcılık yaşamayalım diye aile olduğumuzu sakladıklarını öğrenmiştim.

"Armin zil çaldığında kantinin oradaki masaların birine oturup beni bekle güzelim." Aren'e başımı sallayıp sınıfıma doğru ilerledim. Stresliydim çünkü beni sevmeyebilirlerdi. Derin bir nefes alıp açık kapıdan içeri girdim. Hoca henüz gelmemişti. Ben içeri girdiğimde etraftaki gürültü susmuştu ve bu beni inanılmaz rahatsız etmişti. En arkalardan boş bir sıra bulup oturduğumda gözlerini benden çekmişlerdi.

"Selam ben Defne." Yanıma gelip bana çekingence elini uzatan kıza tebessüm ederek elini sıktım ve "Armin." dedim.

Hoca içeri girdiğinde Defne benden izin isteyip yanıma oturdu. Uykusuzluktan başım çatlıyordu. Kafamı sıraya koyup gözlerimi yumdum ama beni rahat bırakmayan o iğrenç görüntüler yüzünden kafamı geri kaldırdım. Birkaç saniye kendime vakit verip hocayı dinlemeye başladım. Notlarımı temiz bir kağıta özenle yazıyordum.

Zil çaldığında ayağa kalkıp çıkışa doğru ilerledim. Aren'in yanına gitmeden önce okulu gezmek istiyordum. Bahçeye inmek yerine buranın terasına çıktığını tahmin ettiğim merdivenlerden çıkmaya başladım. Birazcık hava almak istiyordum.

Terasta kimse yoktu ama oturmak için rengarenk puflar vardı, teras çok güzel tasarlanmıştı. Duyduğum hıçkırık sesleri ile irkilip arkamı döndüm. Tanımadığım bir kız elindeki bıçağı boynuna bastırmış bir şekilde duvar kenarına sinmişti. Hemen ayağa kalkıp kızın yanına yaklaştım ama arada birkaç adımlık mesafe bırakmıştım. Ani bir hareketimde irkilip kendine zarar verebilirdi.

Armin bırak kızı şu lanet dünyadan kurtulsun, sen yaşamayı seviyorsun ama belliki o çoktan vazgeçmiş...

Onu hayata döndürecektim. "Yapma.." diye fısıldamamı umursamadı ama konuşmaya devam ettim. "Ne yaşadığını bilmiyorum ama yapma bunu benim için değil kendin için yapma." yine umursamadı ama vazgeçmeyip ona doğru yavaş bir adım attım. "Neden o güzel gözlerini hayata yummak istiyorsun?" Dediğimde kız bağırmaya başladı.

"Sen beni anlayamazsın tamam mı!? Benim yaşadıklarım o senin güzel hayatına benzemez hem sen sanki çok şey yaşadında gelmiş beni teselli ediyorsun!" Dediğinde yutkundum. "Herkesin acısı aynı değildir ama anlatmak ister misin? Kendini bu aciz duruma düşürmemelisin... Güçlü olmak zorundasın. Seni üzenlere acı çektirmek yerine kendine acı çektirmek sadece aptal insanların fikridir. Şimdi güçlü olmayı mı seçiyorsun yoksa aptal olup kendini öldürmeyi mi?" Sesim sakindi ama içimde bir endişe vardı.

"Beni daha çok öfkelendirmekten başka hiçbir halt yapmıyorsun.Ne yaşadın ki sen ha! Böyle alına salına insanlara aptal demek kolay tabii!?"dediğinde derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"İlk 5 yaşımı hatırlayamıyorum ama 6. yaşım zihnimde çok net. İlk tecavüze uğrayışımdı. Babam dediğim adam beni para karşılığına tanımadığım insanlara tek  gecelik satıyordu. O küçücük masum çocuktan ne istediler inan bilmiyorum. Tabii bu dönemde şiddetde görüyordum. Bu döngü yaklaşık 8 yıl böyle sürdü. 14 yaşında artık babamda beni taciz etmeye başlamıştı. Bu dönemde hiç okula gidemedim ama online eğitim gördüm. Evden kaçmaya birçok kez çalıştım ama başaramadım. Beni her seferinde yakalayan babam bir seferinde cinnet geçirip kalbimin çevresine koca bir yarık açtı ve o iz ömrüm boyunca benimle kalacak." Dediğimde kıyafetimi biraz çekiştirip o izi gösterdim ve konuşmaya devam ettim. "Konuştuğum zamanlar beni bütün gece döverdi. Bütün hareketlerim gözüne batardı. Hiç oyuncağım olmadı. Hiç süs eşyam,makyaj malzemelerim, normal kıyafetler, süslü kalemler... Sonra birgün evlatlık olduğumu söyledi ve bunu derken bana 'artık acıya alıştın ve zevk vermiyorsun Armin.' dedi bin parçaya bölünmemi umursamadan. O gün gerçek ailemide öğrenmiştim. Onlara gerçek kızları olduğumu söyleyip kaçtım. Bir parkta otururken abim geldi ve beni almadan gitmeyeceğini söyledi. O sırada babam olmayan kişinin adamı geldi beni almaya kaçtım ama nafile, abime gelen kurşunun üstüne atlayıp ben vuruldum. Kirli olduğum için kimseye aşık olamıyorum çünkü geçmişimi öğrendiklerinde benden tiksinirler. Aileme karşı mesafeliyim çünkü güvenmiyorum ve bu ne kadar acı biliyor musun?"Sesim titrememişti ve sakindim ama gözlerimden akan yaşlar acı çektiğimi ele veriyordu.

"Bir kere bile intihar etmedim ben. Çünkü herşeye rağmen yaşamayı hakettiğimi biliyordum. İyi insanlar yaşamayı hak eder. Hadi şimdi o bıçağı bana ver ve dimdik ayağa kalk. Yeni hayatında kimsenin seni ezmesine izin verme ve söz veriyorum, senin yanında olucağım." Dedim göz yaşlarım hâlâ yanaklarımdan süzülürken.

Karşımdaki kız zaten ağlıyordu. Derin bir nefes verip elindeki bıçağı yavaşça ve titreyen elleri ile bana uzattığında hemen elime alıp pantolonumun kemerine sıkıştırdım. Daha sonra çöktüğüm yerden ayağa kalkıp karşımdaki kıza elimi uzattım ve ayağa kaldırdım.

"Şimdi sil göz yaşlarını ve aşağı inelim, lütfen." dediğimde göz yaşlarını silip tebessüm etti. Bende aynı şekilde tebbesüm ettim. Aşağı inmek için arkamı döndüğümde karşımda tanımadığım uzun boylu,siyah saçları alnına dökülen, yakışıklı ve üst sınıflardan olduğunu tahmin ettiğim biri vardı. Büyük ihtimalle adını bilmediğim intihar eden kızda onu fark etmemişti çünkü şaşkın ve bocalamış duruyordu. Onun arkasında gördüğüm kişi ile ise neredeyse ağlayacaktım. Bütün konuştuklarımızı duymuşlardı değil mi?

"Abi?" Adını bilmediğim kız ile aynı anda konuşmamızla aynı anda birbirimize şaşkın bakışlar atmamız bir olmuştu. Onun abisi onu intihar ederken yakalamıştı benim abim ise bütün geçmişim dudaklarımın arasından firar ederken.

Harika Armin! Boku yedik kızım..

                                    .....

Bölüm sonu

Bölüm bitti ve bende bittim.

Bir sonraki bölümde görüşürüzzz 🤍

İZLERDEKİ HAYKIRIŞLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin