"Daisy!!"
Sesiyle uyanıdırılmıştım. Kafamı hafif kaldırıp gözlerimi kısarak bu sesin Hermione'ye ait olduğunu gördüm.
"Hermione, sen misin?"dedim uykulu bir sesle. Hermione daha çok sinirlenip cevap verdi. "Yok deden! SAÇMALAMA DAİSY TABİ Kİ BENİM!!! KALK ARTIK ŞU YATAKTAN!!!"
Hermione'nin çok fazla sinirlendiğini anladığımda yataktan fırladım çünkü Herm sinirlendiğinde nasıl göründüğünü görmek istemesiniz. Eğer Hermione sinirlenirse kimseye acımazdı. Bende dayak yememek için yataktan çıktım. Hermione sinirli bir şekilde bana bakıyordu Niye öyle bakıyorsun? anlamında kafamı saladım.
Hermione daha fazla sinirlendi sonra içinden bir oh çekerek kapıya yöneldi
"Ben kahvaltıya iniyorum belli ki sen geç kalacaksın bari derse geç kalma."dedi ve odadan çıktı. Çıkar çıkmaz gözüm saate kaydı. Saat 08:40'tı. İçimden küfürler savurarak banyoya koştum. Üstümü giyinip ksks sınıfına koştum. Hermione'nin dediği gibi kahvaltıya yetişememiştim. Sınıfa vardığımda önce kapıyı dinledim profesör varmı diye, tabi ki vardı."Ananı si****" diye bir küfür savurdum içimden. Kapıyı çaldım içeriye girdim. Allahtan ders profesör Lupin'indi beni yerime oturtup derse devam etti.
Ders en sonunda bitmişti ve ben yine tüm ders boyunca uyumuştum. Sınıftan çıktığımzda Hermione bana sinirli bir şekilde bakıyordu, bende meraklı gözlerle ona bakarak "Ne oldu Herm niye öyle bakıyorsun?"
diye sordum, sormaz olaydım çünkü bu sorum Hermione'yi daha çok sinirlendirmiş olucak ki gözlerinden alevler fışkırıyordu. Korkudan Harry'nin arkasında saklanıyordum çünkü birazdan büyük bir bomba patlayacakmış gibi duruyordu Ron'da benim arkama saklanmıştı. Harry Hermione'ye sakin olmasını söylüyordu ama Herm kendini tutamadan bağırmaya başladı "Neyim mi var?! Hiç birşeyim yok! Sayenizde çok mutluyum(!)"
dedi ve arkasını dönüp uzaklaştı. Ben tam ağazımı açıp konuşacaken Harry benden önce davrandı "Harikaydın Daisy! Çok iyi rol yaptın."
Anlamsız gözlerle Harry'e baktım "Ne rolü? Anlamadım?" Ron da araya girerek "Aynen ha! Bir an ben bile unuttun sandım." gözlerimi kısarak "Neyi unutmuşum?"
Harry elini omzuma atarak
"Yani rol yapabildiğini biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum.""Aaaa! Çıldırtmayın benide ne olduğunu söyleyin. Herm neden sinirli?"
Harry elini omzumdan çekerek dehşetle suratıma baktı "Dur bir dakika sen ciddisin." Ron da kaşlarını kaldırarak "Yani gerçekten unuttun mu?" diye sorunca kan beynime fışkırdı. Merlin! Şimdi ikisini de buracıkta boğucam.
Gözlerimi devirerek bıkkın bir sesle
"Aynı şeyi iki defa sordum ama... Neyi unutmuşum artık söylermisiniz?!"Harry kafasını yere eğerek "Bugün Hermione'nin doğum günü."
Ne!? O gün bugün müydü!? Ne yapıcam ben? Hediye bile almadım!
"Has si*** doğruya nasıl unuturum.
Dur bir dakika, eee ben hediye almadım ne yapacam şimdi!"dedim telaşla. Harry derin bir iç çekerek
"Hediye almana gerek yok çünkü Hermione bu tarz şeylere takılmaz. Zaten sürpriz yapıcaz ve pasta var. Bence mutlu olur." dediğinde Ron mutlulukla araya girdi "Bence de ya! Çok mutlu olucak. Hem doğum gününde ona vereceğim hediyeye bayılacak, bence tabi emin değilim. Ve hediyem için senden yardım istiyecektim Daisy."Tabi ki! Ne hediyesi bu?" Ron hafif sırıtarak "Çıkma teklifi etmeyi düşünüyorum." elerimi çırparak zıpladım "Bu harika bir fikir."
Ron'un sırıtışı silindi, ciddi bir pozisyona geçti "Evet fikir güzel ama nasıl yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok. Mesela bir hediye ne bileyim bir yüzük alıp eğilsem ve desem ki "Herm sen zeki ve güzel bir kızsın ben ise çirkin ve aptal bir oğlanım seni hak etmediğimi biliyorum ama... benimle çıkarmısın?" desem..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Take My Hand (Draco Malfoy)
FanfictionGryffindor'lu Daisy Potter ve Slytherin'li Draco Malfoy'un çok büyük düşmanlığın, çok büyük bir aşka dönüşme hikayesi. İyi okumalar...♡♡♡