Part 16

37 3 37
                                    

MEDYA=GİNNY WEASLEY

~
Daisy'nin Gözünden
~

İnanamıyordum bu duyduklarıma. Kulağa çok saçma geliyordu. Snape ve Jack nasıl baba oğul olabiliyordu? Birincisi zaten soyisimleri aynı değil, ikincisi ben Snape'nin bu hayatta sevdiği bir kadın yok diye biliyordum. Eğer Jack onun çocuğuysa bu çocuğu nasıl yapacak ki? Gökten inecek hali yok ya.

Peki Jack'in muggle ülkesindeki ailesi, onlara ne oldu? Jack eski muggle okulunda çok fazla sorunlu bir öğrenciydi. Bu nedenle okula her zaman ailesi gelirdi. Anne ve babasını böyle gördüm, hatırladığım kadarıyla babası Snape hiç benzemiyordu. Zaten Snape'nin de başka bir kadınla ilişkiye girmesi ayrı mesele.

Tabi ki Ginny'e inanıyordum ama yanlış duyma ihtimali olabilirdi ya da yorgunluktan da olabilirdi. Snape'in Jack'in babası olması dondurma ve yanında çay içilmesi gibi, baklava ve ayran ikilisi gibi, hatta kedi ve farenin kuzen olması gibi...

Kısacası imkansız, hiçbir parça birbirine uymuyor.

"Doğru duyduğuna emin misin Ginny?" diye sordu abim. Bu soruyu Ginny'e üçüncü soruşlarıydı. Abimden önce Hermione ve Ron da sormuştu. Ginny bu soruyu üçüncü defa duyunca sinirden dişlerini sıktı ve ellerini yumuruk yapıp kaşlarını çattı.

"Gerçekten duydum, neden bana güvenmiyorsunuz?" dedi Ginny dişlerini hâlâ sıkarak. Sadece salak gibi birbirimizin suratına baktık ve kimseden açıklama gelmeyeceğini anlayınca ağzımı aralayıp konuşmaya başladım.

"Biz sana güvenmiyoruz demedik." diye açıklama yaptığımda Ginny tek kaşını kaldırıp "Öyle mi? Ne dediniz o halde?"

"Biz sadece yanlış duymuş olabilirsin demeye çalıştık. Peki sen gerçekten emin misin?"

"Hayır!" diye bağırdığında hepimizin gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Ginny'de dahil. Ginny sesli bir nefes verip sakinleşmeye çalıştı. "Hayır çünkü ben Emin değilim. Ben Ginny'im ve bu görmüş olduğunuz kız size herşeyi kanıtlayacak. Sizde körlükten kurtulacaksınız." dedi ve hızlıca revirden çıktı.

Arkasından öylece kala kalmıştık. Etraf bir anda çok sessizleşmişdi. Bu sessizliği tabi ki Ron bozmuştu. "O bize az önce kör mü dedi?"

"Gerçekten takıldığın tek şey o mu Ron?" dedi Hermione sert bir sesle. "Ya gerçekten böyle bir şey varsa." Herm'in sesi bu defa fazla sessiz çıkmıştı ben bile zor duymuştum. Hermione hızlıca kapıya yöneldiğinde "Nereye?" diye sordum.

Herm yavaşça bana doğru dönüp "Azkabana. Gelecen mi?" dediğinde sesli bir nefes verip gözümü devirdim. "Tamam, tamam şaka yaptım. Bu konuyu bir de ben araştıracam. Şimdi neler yapa bilirim ona bakacam ve sen... ayağın tam iyileşmeden sakın odaya çıkma ya da başını belaya sokma." dedi ve havaya öpücük gönderip. "İyi geceler balım!" dedikten sonra hızlıca revirden çıktı.

Abim bana doğru dönüp "İstersen seni odana kadar çıkarabilirim Daisy."

"Yok abi, gerek yok. Hem ayağım öncekine göre daha iyi. Artık acımıyor."

"Bak, ölmedin gördün mü?" dedi Ron alaycı bir sesle. Kaşlarımı çatıp Ron'a doğru döndüm "Kapat çeneni Ron!"

"Tamam, başlamayın yine." dedi abim aramıza girerek "Madem iyisin. Artık burdan çıkalım." abimin bu sözüne karşılık hızlıca kafamı salladım ve yataktan inip revirden çıktım.

Odaya girdiğimde Herm ve Ginny kendi yataklarına geçmiş tavanı izleyip birşeyler düşünüyorlardı. Galiba ikiside Jack ve Snape olayını düşünüyorlardı. Aman bana ne ya?

Take My Hand (Draco Malfoy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin