Take My Hand (Draco Malfoy)

Part 19

Medya=Daisy Lily Potter ♡

İyi okumalar bolca yorum yapmayı unutmayın...

~
Draco'nun Gözünden
~

Sabah erkenden kalkıp kendimi banyoya attım, elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim ve dişimi fırçalayıp üstümü giyindim. Banyodan çıktığımda Crabbe ve Goyle hâlâ horlayarak uyuyordu. Gözümü devirip odadan çıktım.

Ortak salona geçip koltukta oturdum. Blaise ve Pansy'nin gelmesini bekliyordum.

Yaklaşık 15 dakika sonra Blaise gelmişti. Oturduğum koltuktan kalkıp Blaise'nin yanına gittim. Blaise etrafta göz gezdirip.

"Pansy daha gelmedi mi?" diye sordu.

"Gelmiş gibi mi duruyo?"

"Tamam, anladık gelmemiş. Niye sert bir şekilde cevap veriyosun ki?"

Blaise'i aldırmadan kızlar yatakhanesinin kapısına baktım. Tam o sırada Pansy gelmişti.

"Günaydın, hadi gidelim."

Tam ortak salondan çıkacakken bakışlarımı kızlar yatakhanesine gizlice girmeye çalışan Jack'e çevirdim. Sonra işaret parmağımı ona doğru çevirerek "O ne yapıyor?" diye sorduğumda Blaise ve Pansy de bakışlarını o yöne doğru çevirmişti.

Pansy omuz silkerek "Bilmem," dedi ve ceplerini karıştırarak "Off ya! Asamı oda da unutmuşum. Ben hemen gidip alırım. Siz kahvaltıya inin ben size yetişirim." dedi ve hızlıca yanımızdan uzaklaştı. Biz de aynı şekilde ortak salondan çıktık.

"Draco!"

Büyük Salano doğru ilerlerken arkamda duyduğum tanıdık sesle duraksayıp arkamı döndüm. Sesin sahibi Granger'dı ve Ginny ile yanımıza doğru ilerliyordu.

"Daisy'i gördün mü? Dün geceden beri ortalıkta yok."

Daisy mi kayıp? Nasıl kayboldu ki bu şimdi? Aklıma dün gece yaptığım iğrenç oyun geldi. Afferin sana Draco! Sayende kız da kayboldu! Zaten bu kıskandırma işi çok saçmaydı.

Dur bir dakika...

Daisy, onu Ginny'le kıskandırmaya çalıştığımız saaten sonra kayboldu. Yani plan işe yaradı! Daisy gerçekten beni kıskandı! O da beni seviyor mudur acaba artık? Kimi kandrıyorum ben tabii ki seviyordur!

Bi' rahat dur Draco! Sonra eğleniriz, şimdi Daisy'i bulmalıyız.

"Daisy mi kayıp? Nerde olduğu hakkında hiçbir fikrim yok." dedim ve Ginny ile kısa bir an bakışıp bakışlarımı tekrar Granger'a çevirdim.

"Daisy en son senin yanına gelecekti, o andan beri ortalıkta yok."

"Ben onu görmüştüm." diye söze atladı Blaise "Dün gece Draco'ya bir hediye almıştı. Onu vermek için Zindanların kapısının önünde Draco'yu bekliyordu, sonra hediyeyi vermemiz için onu ben ve Pansy'e verdi. Ardından hızlıca gitti."

"Nereye gideceğini söylemedi mi?" diye sordu Granger. "Hayır, söylemişse de ben bilmiyorum. Ben Pansy ile Daisy'i baş başa bırakmak için yanlarından gittim de..." Bir kızdan dayak yedim diyemiyor ki gerizekalı. Yalanın batsın Blaise. "Ama Pansy biliyor olabilir."

"Teşekkürler, bulunca haber verirsiniz." dedi Granger ve hızlıca yanımızdan uzaklaştılar. Ben ve Blaise'de Büyük Salona doğru ilerlemeye devam ettik.

Büyük Salona girdiğimizde bizi Potter ve Weasley karşıladı. "Daisy'i gördün mü Malfoy? Hermione en son senin yanında olduğunu söyledi." dedi Potter.