22.Bölüm:Zehir

19 6 8
                                    

"Mashiho, artık uyan." Dedi yanındaki arkadaşı Junkyu. Küçük çocuk gece olan olaylar yüzünden çok yorgundu, bu yüzden hâlâ uyuyordu, uyanmamıştı. Fakat saat öğlen 13.00'di.

Çok geç olmuştu.

"Hyunsuk Hyung, Mashiho uyanmıyor!"

"Nasıl yani?" Diyerek yanlarına geldi Hyunsuk. Tam geldiği sırada açık pembe saçlı çocuk gözlerini hafifçe açtı.

"Mashi, iyi misin bebeğim?" Diye sordu Hyunsuk hafif bir endişe ile, yatağın yanına çökerek. Halsiz çocuk hiç konuşmadan başını salladı. Pek de iyi değil gibiydi.

Mashiho kalkıp giderken ikisi de arkasından bakakaldı. Çocuk bu aralar çok garip davranıyordu. Gerçekten de çok garip...

Junkyu kalkıp Mashiho'nun peşinden gitti ve onun koridorda olduğunu; koridoru çok dikkatli ve yavaş bir şekilde incelediğini gördü. Kısa çocuk, boş görünen ama çok dikkatli olan bakışlarıyla koridoru süzüyor, bir şey arıyormuş gibi bakıyor; sanki birisi varmış gibi bazen bir bölgeye takılıp kalıyordu. Ürkütücü görünüyordu, korkunç ve ürkütücü.

Kahve saçlı uzun çocuk gerilmiş olacak ki -zaten gerilmemesi mümkün değil- Mashiho'nun yanına giderek konuştu.

"Mashi, ne yapıyorsun?" Diye sordu Junkyu. Çocuk onun sesini duyunca bir an korktu ve yerinden sıçradı. Dalıp gittiği için bir anda yanında biri ona seslenince ürkmüştü haliyle. Sonra korkak bir sesle Junkyu'ya cevap verdi.

"Etrafa bakınıyordum."

"Bu kadar dikkatli?" Diye sordu Junkyu, fakat Mashiho omuz silkti. Junkyu'da gerginlikten ölesiye nefret ettiği için üstelemedi.

"Benimle okul hakkında araştırma yapmaya gelir misin?" Diye bir teklif sordu Junkyu, dalgın çocuk kafasını salladıktan sonra yüzünü yıkayıp kuruladı ve araşırma yapmak için diğerlerinin yanına gittiler.

Mashiho, bilgisayarı açıp haberlere girdi ilk olarak. Bir olay olunca direkt olarak haber oluyordu çünkü.

Bir haber bulamayınca okulun sitesine, bilgilerkn saklandığı yerlere, kayıtlara, tarihlere, gönderilen e-postalara, mektuplara ve okul ile ilgili tüm haberlere bakmaya başladı. Amacı her bilgiyi toplayıp Word'e geçirmek ve bilgileri orada birleştirip diğerlerine anlatmaktı. Ama çok uykusu varmış gibi sürekli gözleri kapanıyor, dalıp gidiyor ve neyi Word'e geçeceğini unutup duruyordu. Neşeli Mashiho'dan eser kalmamıştı, hem de sadece bir günde.

"Mashiho, benimle gelsene bir." Dedi bir anda Jihoon dikkatli bakışları ile. Yaklaşık yarım saattir Mashiho'yu izliyordu. Çocuk çok yorgun, halsiz, kötü görünüyordu ve bir şeyler yapmaya çalıştıkça dikkati dağılıyor, bir siteye dört-beş kez giriyordu.

İkisi beraber odanın dışına çıkınca Jihoon derin bir nefes aldı. Mashiho'nun duvara tutunarak ilerlediğini fark etti. Ona ne oluyordu?

"Ne oldu Hyung?" Dedi ince sesli çocuk, Hyung'u şüphelenmesin diye kendini zorlasa da bu haliyle bir sorun olduğunu herkes anlardı. Onu tanıyan veya tanımayan herkes.

"Asıl sana ne oldu Mashiho? Çok halsiz görünüyorsun, gözlerin kapanıyor, bir yerlere tutunarak ilerliyorsun..."

"İyiyim ben Hyung." Diye Jihoon'un lafını böldü Mashiho, fakat sendeledi ve ve duvara tutundu. Jihoon endişeyle,

"Gerçekten hiç iyi görünmüyorsun." Dedi ve kolunu tuttu çocuğun. "Bir sorun mu var? Bir yerin mi ağrıyor, ne oldu?"

"İyiyim Hy-"

"İyi değilsin Mashiho." Dedi sertçe bu sefer. "Belli oluyor ya, inkâr etme."

Jihoon bunu dediğinde Mashiho tekrar sendeledi ve düştü. Son anda Jihoon onu tuttuğunda minik çocuğun bayıldığını fark etti.

"Mashiho!"

~~~~~~~~~~~

"Nasıl olur ya..." Diye söylendi Jihoon... Hyunsuk'un gözleri dolmuştu. Hatta ağlıyordu ama fark ettirmemeye çalışıyordu -iki kilometre öteden baktığınızda ağladığını çok net görebilirdiniz-, yine de yanakları ve gözleri kızarmıştı. Burnunu çekip duruyor, yere bakıyordu, bir başkasının yüzüne bakarak onu da üzmek istemiyordu, en büyükleri oydu. Mutlu da olmasalar, bir de kendisi için üzülmeleri zoruna gidiyordu. Ona göre kimse onu düşünmemeliydi. Onun yüzünden endişelenmemeli, ağlamamalı ve üzülmemeliydi.

"Amına koyayım kim, eve nasıl girer?" Diye bağırdı Jihoon. Bu anlık bağırma, herkesi korkuttu ve Junkyu ile Yoshi yüksek sese karşılık kulaklarını kapattı.

"Bağırma Hoonie, çocuklar korkuyor..." Dedi Hyunsuk çekinerek. O bunları dese de Jihoon çok sinirliydi, büyük ihtimal bunu yapana lanetler okuyacak, küfürler yağdıracaktı. Sinirli olması haklı ve normaldi tabii ki de, fakat yine de burası hiç iyi bir ortam değildi.

"Balkona çıkalım, hadi." Dedi onun kolunu çekerek Hyunsuk. Junkyu ve Yoshi de ayağa kalktı.

"Biz Jaehyuk ile Asahi'nin yanına gidiyoruz Mashi'yi merak ettik."

Bu sözler üzerine Hyunsuk, kafasını sallayarak onları uğurladı, diğerlerini odalarına gönderdi, özellikle camların kapalı olduğundan emin olarak Jihoon ile balkona gitti.

"Sana çocukların yanında bağırm-"

"Susar mısın bebeğim?" Dedi Jihoon Hyunsuk'a gereğinden fazla yaklaşarak. Hyunsuk çok yakınlık ve temas sevemezdi, hele hele gergin anlarda. Bu da Jihoon'un gerçekten sinirli olduğunu gösteriyordu çünkü normalde Hyunsuk'un istemediği bir şeyi asla yapmazdı. Hyunsuk da onun istemediği bir şeyi yapmazdı tabii.

"Jihoon, çekilir misin?" Dedi çocuk, sesini titretmemeye dikkat ederek.

"Susar mısın o zaman Choi?"

"Çekilirsen susarım Park."

Ve çekildi.

İkisinin arasındaki bu gerginlik, ikisinin de düşünmeden, sorgusuz sualsiz sigara yakıp içmesine sebep oldu.

İkisinin de düşündüğü ve akıllarını rehin tutan tek şey, Mashiho'nun nasıl zehirlendiğiydi.














Nasıldı? Beğendiniz mi?

Kurgu nasıl gidiyor? Gittikçe karışacak ama bununda bir çözümü var...

Sizce Mashiho'yu zehirleyen kim?

Eve kimsenin giremeyeceğinden eminler. Peki gerçekten eve kimse giremiyorsa, Mashiho'yu kim zehirledi? İçlerinden biri mi?

Bu işin içinden ne çıkacak?

Jihoon'un bildiği bir şey olabilir mi? Sizce neden bu kadar sinirli? Hyunsuk'un en nefret ettiği şeylerden birini yapacak ve biricik sevgilisine gerginlikten sigara içtirtecek kadar... Bu işte bir iş olmalı mı yoksa normal mi?

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere canlarımm, kendinize iyi bakınn🩵💎🩷🤗

Bölüm kısa olduğu için üzgünüm. Birkaç bölüm daha böyle olacak maalesef.

(828 Kelime)

Ormanın Ardındaki Siyah Ev SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin