SELLAM KİZLARRR BEN GELDİMMM!!!
Bu bolum biraz sey.. uzucem sizi 🤧
Ama bakin buralari asmamiz gerek yani nasi mutlu olalim sip diye mi
Bence begeniceksiniz (lutfen 🙏🏻)
Oylarinizi verdiysenizzz,
İyi okumalarrr!
***
Taehyung ve Jungkook, sinemadan eve sessiz bir yolculukla gelmişler, ardından da sessiz geçen bir saatin üzerine, odalarına dağılıp yataklarına girmişlerdi.
İkisi de düşünmekten ve çekinmekten, birbirlerine konuşmak için bir hamlede bulunamamışlardı. Aralarındaki neredeyse tek diyalog, birbirlerine iyi geceler dilemeleriydi. Şimdi ise, ikisi de uyumuyorlardı.
Yattıkları saatin üzerinden yarım saat kadar geçmişti ki, Jungkook bugün makinaya yıkanması için attığı pikesinin eksikliğini yaşamaya başladı. Her ne kadar yaz aylarında olsalar da, geceleri hava serin oluyordu ve üşüyordu işte.
Bu yüzden ayağa kalktı ve dolabını karıştırmaya başladı sessizce. Burada bulabileceğini ummuştu ama kendi kıyafetleri dışında dolap bomboştu. Bu sebeple salona gitmek için parmak uçlarıyla odasından çıktı.
Koltukların üzerini gözlerini kısarak taradığında, yine aradığını bulamamıştı. İçinde bir yerlerde, şeytan onu dürtüyor ve Taehyung Hyung'undan istemesini, onun odasına gitmesini söylüyordu.
Aklına sabahki, sadece eşofmanı olan halleri düşmüştü bir kere, artık öyle uyuduğunu biliyordu ve... Belki bu küçük bir bahane olabilirdi?
Derin bir nefes aldı ve yaptığı, düşündüğü şeylerden kendini kınayarak onun koridorun sonundaki odasına doğru adımladı sessizce. Muhtemelen uyumamıştı, öyle tahmin ediyordu Jungkook.
Kapıyı hafifçe tıklattığında, tahmini doğru çıkmıştı ve içeriden boğuk bir "Gel," sesi duyulmuştu. Bununla beraber, Jungkook heyecanla kapıyı açtı.
"Hyung, bu saatte geliyorum ama... Şey, benim pikemi sabah yıkamıştık ya.."
"Aman tanrım, senin üzerine bir şey vermedim mi? Üşümüşsündür, nasıl atlarım... Bak, şu komodinin alt çekmecesinde pike var, hemen yanındaki."
Uyumak üzere olduğu gözlerinden belli olan, kısık kısık bakan Hyung'unun gösterdiği ayağının dibindeki komodine eğildi ve tahmin ettiği gibi açık olmayan, pikesiyle örtülü üst bedenini düşünmemeye çalıştı. Yalnızca köprücük kemikleri ve biraz daha aşağısı görünüyordu ve bu bile...
Bir anda düşündüğü yanlış şeyleri hızlıca zihninden yok eden Jungkook, komodinin çekmecesini açarak hemen gözüne çarpan pikeyi çekip çıkarttı. Teşekkür edip ayağa kalkacağı sırada, dikkatini bir kağıt parçası çekti. Pikenin altından çıkmıştı, çekmecede duruyordu.
Biraz daha dikkatli baktığında, bunun bir fotoğraf karesi olduğunu fark etti.
Fotoğraflara merakına engel olamayıp hızlıca göz attığında, gördükleri gözlerini şokla açmasına sebep olmuştu.
Gece lambasının kısık ışığında gördüğü bu resimlerin, onda hissettirdiklerini çözememiş ve bu içinde aniden oluşan kırıklık hissinin yükünü anlamlandırmaya çalışmış, fotoğrafa takılıp kalan gözlerini çekememişti.
Bu, Jungkook eve ilk geldiğinde Taehyung'un onu içeriye sokmadan önce buz dolabının üzerinden alıp buraya tıkıştırdığı resimdi ve aslında Taehyung bu fotoğrafın varlığını bile unutmuştu, ancak Jungkook bunu bilmiyordu. Onun kafasında oluşan düşünceler çok daha farklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Between Universes | taekook
FanfictionSıradan bir hayat süren ve sevgilisi Jeon Jungkook'u yıllar önce kaybetmiş Kim Taehyung, bir iş dönüşü duyduğu ağlama seslerinin ve bir gurup bilim insanının yaptığı çalışmanın hayatında neleri değiştireceğinden habersizdi... Evrenlerarası açılan r...